Garibe Gezer, mektubunda direniş mesajı vermişti
- 19:27 9 Aralık 2021
- Güncel
İSTANBUL - Kandıra Cezaevi’nde şüpheli şekilde yaşamını yitiren tutsak Garibe Gezer, ajansımıza daha önce gönderdiği mesajlarda yaşadıklarını anlatarak, “Burası berbat, yönetiminden doktoruna ve psikoloğuna kadar hepsi bize karşı çok tepkili. Darptan tutun taciz ve tecavüz meselesi, yerlerde sürükleme dahil bize bu kadar sıkıntı yaşatıp bir de bize mahkeme açmaları tuhaf” demiş ve devamında da baskılara karşı direndiklerinin mesajını vermişti.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan ve gardiyanlar tarafından tecavüz ve işkenceye maruz kalan tutsak Garibe Gezer’in hücresinde şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunduğu öğrenildi. Garibe’nin yaşamını yitirdiği haberini avukatlığını üstelenen Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu avukatlarından ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin duyurdu. Eren, cezaevi müdürünün aileyi arayarak Garibe’nin yaşamını yitirdiği bilgisini verdiğini belirtti. Hukuk bürosu avukatlarından Jiyan Tosun ve Jiyan Kaya, Kandıra Cezaevi’ne doğru yola çıkarken, Mardin’in Dargeçit ilçesinde yaşayan ailesi de kente gelmek için yola çıktı.
Tecavüz olayı ancak Eylül ayında ortaya çıktı
Garibe’nin yaşadığı tecavüz olayı 20 Eylül günü açığa çıkmış ve kamuoyunda ciddi tepkiler ile karşılanmıştı. Mardin'in Nusaybin ilçesinde 2016 yılında gözaltına alınıp tutuklanan Garibe, 5 yıllık tutsaklığı boyunca birçok hak ihlaline maruz kaldı, hücre cezaları verildi. Kaldığı Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nde son hücre cezası 15 Mart’ta verildikten sonra Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Garibe, 22 günlük hücre cezasının bitmesinin ardından üç kişilik hücreye geçmeyi talep etti. Bunun üzerine tekrar hücreye götürülmek istenen Garibe de durumu protesto etti. Eylem yaptığı gerekçesiyle gardiyanlar tarafından “süngerli oda” diye tabir edilen bir odaya götürülerek cinsel şiddet, işkence ve kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğrayan Garibe, yaşadıklarını avukatlarına ve ablasına anlatmak istedi. Fakat mektupları ya gönderilmedi ya da sansürlendi.
Soruşturma açılmadı, hücre cezası verildi
Yaşadığı cinsel işkenceyi telefon görüşmesinde ablasına aktaran Garibe, bunun üzerine 5 gün hücre cezasına çarptırılarak hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Bu sırada da yine işkence gören Garibe, 24 saat kameralar ile görüntülenen tek kişilik odada tutuldu. Garibe yine “süngerli oda”daki küçük bir sünger parçasını koparması gerekçe yapılarak 11 günlük hücre cezası verildi.
Garibe’nin yaşadıklarının duyulması üzerine 20 Eylül’de avukat Eren Keskin, Jiyan Tosun ve Jiyan Kaya tarafından savcılığa suç duyurusunda bulunularak etkin bir soruşturma yapılması istendi.
Garibe’nin yaşadıklarından sonra Kandıra İnfaz Hakimliği’ne verdiği ifadeleri aylarca sürüncemede bırakılırken, herhangi bir soruşturma da başlatılmadı. Savcılık tarafından da hiçbir soruşturma başlatılmazken, 20 Eylül sonrası anca harekete geçildi. Başlatılan soruşturma kapsamında da cezaevi yönetiminin değiştiği ortaya çıktı.
Garibe ajansımıza farklı tarihlerde gönderdiği iki ayrı mesajda yaşadıklarını anlatarak, kamuoyunda da duyarlılık istemişti.
24 Ekim günü ajansımızın girdiği haberde Garibe’nin yaşadıklarını anlatan avukatı Jiyan Tosun, Garibe’nin kamuoyuna sesini duyurmak istediğini belirtmişti.
5 Kasım günü giren haberimizde ise Garibe hem ailesi hem de avukatı aracılığıyla ajansımıza ulaştı
‘Her an sıkıntı yaratabilirler’
Garibe, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde duyarlılık sonucu baskıların azaldığını belirterek, “Baskılar durdu ama her an ne olabileceğini bilmiyoruz. Sadece bana yönelik değil genel olarak tüm tutsaklara yönelik baskılar sürüyor. Şu an durmuş vaziyetteler ama her an sıkıntı yaratabilirler bize. Hala eften püften sebeplerle bahaneler sunuluyor. Kasım ayında hücre cezaları devreye girebilir. Bu durumdan bana açılmış iki dava söz konusu. Hastane sevkinde yine hiçbir şey yapılmadı, askerler odadan çıkmadı ve tutsakları kelepçeli bir şekilde götürmek istediler. Tutsaklar da bunu reddederek muayene olmadan geri döndü” demişti.
Kamere kayıtları nerede?
Garibe devamında ise hakkında açılan davalar için şunu aktarmıştı: “Savcılıkta da dile getirdim süngerli odadaki kamera kayıtlarının hepsi ortaya çıkartılsın diye, ki zaten kayıtlar ortaya çıkartılsa yaptıkları pislikler ortaya çıkar ama her nedense kamera kayıtlarını çıkartmıyorlar. İlk söylediklerim kayda geçirilmemiş, ifademi alan savcı mahkemede hakim olarak karşıma çıktı, normalde bana gelen evraklarda hakim ile savcının isimleri farklıydı. İfademi alan savcı ve mahkemeye çıkartıldığımdaki hakim aynı kişiydi ve her söylediğim şeyde, ‘tamam tamam bunları anlattın biliyoruz zaten’ tavrını gösteriyorlardı.”
‘Pisliklerinin üzerini örtmeye çalışıyorlar’
Cezaevi yönetiminin değişmesine dair de Garibe, “Bu pisliğin üzerini örtmek için yapıyorlar, başka bir yerde görevlendirirler bu insanları, bu da onlar için bir ödül olur, ceza olmaz, korumak amacıyla yaparlar. Burası berbat, yönetiminden doktoruna ve psikoloğuna kadar hepsi bize karşı çok tepkili. Darptan tutun taciz ve tecavüz meselesi, yerlerde sürükleme dahil bize bu kadar sıkıntı yaşatıp bir de bize mahkeme açmaları tuhaf. En ufak bir şeyde hem ben hem de arkadaşlarıma hücre cezaları veriliyor, zaten hücreler hiçbir zaman boş kalmıyor, birilerine bir sıkıntı çıkarıp çok basit sebeplerden disiplin ve hücre cezası veriyorlar” bilgisini vermişti.
‘Baskılar bizi yıldırmayacak’
Garibe, yaşadıklarının kendisini de tutsakları da yıldıramayacağını ifade ederek, “Yaşadıklarımızın basına yansımasıyla beraber baskı azalıyor. Cezaevlerinde özellikle kadın arkadaşlara yapılan baskılar biraz durur, benim şahsımda basına yansıtılsa da başka arkadaşlar da kadına yönelik baskı ve politikalardan kurtulabilir. Yaşadıklarım basına da yansıyınca, cezaevi yönetimi üzerimizdeki bu baskıların bizi yıldırmayacağını gördü” ifadeleri ile kararlılık mesajı vermişti.