Gazeteci Lava İbrahim: Biz halkımızın sesiyiz

  • 09:01 18 Ocak 2025
  • Güncel
Rabia Önver
 
WAN - Türkiye'nin Tişrîn Barajı ve halk konvoylarına yönelik saldırıları devam ederken Tişrîn’de gazeteciler de medya tarafından hedef gösteriliyor. Tişrîn’e yönelik saldırılar ve gazetecilerin hedef alınmasına tepki gösteren gazeteci Lava İbrahim, halkın sesi olduklarını ve hiçbir saldırının kendilerine geri adım attıramayacağını belirtti. 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Aralık’tan bu yana Tişrîn Barajı’na Türkiye ona bağlı paramiliter gruplar tarafından hava ve kara saldırıları gerçekleştiriliyor. Saldırılara karşı direniş ise aralıksız devam ediyor. 8 Ocak’ta Kuzey ve Doğu Suriye şehirlerinden binlerce kişi Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin çağrısıyla Tişrîn Barajı’na geldi. Baraja yönelik saldırılarla birlikte, halkın baraja gitmek için oluşturduğu konvoylara da defalarca saldırı gerçekleştirildi. Hava ve kara saldırılarında birçok kişi yaşamını yitirirken birçok kişi yaralandı.
 
Tişrîn’de haber takibi yapan özgür basın çalışanları ise sürekli olarak iktidar medyası tarafından dijital medya hesaplarından hedef gösteriliyor. En son 19 Aralık'ta gerçekleşen hava saldırısında, haber takibi yapan gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin de katledildi.
 
Gazeteci Lava İbrahim Tişrîn’de devam eden saldırılara ve gazetecilerin hedef alınmasını değerlendirdi.
 
‘Türk Devleti barbarca saldırılarına devam ediyor’
 
Yaklaşık 3 aydır Türkiye ve ona bağlı paramiliter grupların Tişrîn Barajı ve Qereqozaq Köprüsü’ne saldırdığını aktaran Lava İbrahim, saldırıların sadece iki bölgede değil, Kobanê, Til Temir ve Zirgan çevresine de saldırıların olduğunu belirtti. Lava İbrahim,  “Bu saldırıların altında yatan sebepte bu bölgeleri hatta Rojava’yı işgal etmek. Serêkaniyê, Girê Spî, Efrîn’de olduğu gibi Suriye’deki bu yeni kaos ortamından faydalanmak istiyorlar. Fakat bunun yanında Türkiye ve bağlı grupların plan ve hayallerini suya düşüren YPJ ve QSD savaşçılarının direnişi oldu. Şervanların bu direnişi işgalcilerin bütün planlarını boşa çıkardı. Bu röportajı yaparken bile Türk Devleti barbarca saldırılarına devam ediyor. Birkaç gün önce Kobanê’de bir aileyi katlettiler, aynı aileden 5 kişi hayatını kaybederken, 9 kişi de ağır yaralandı. Hemen hemen her gün annelerimiz, gençlerimiz, kadınlarımıza yönelik katliam yapıyorlar. Ama bunun yanında halkta büyük bir direniş ve mücadeleyle bu katliamlara cevap veriyor” sözlerini kullandı.
 
‘Şuan bile nöbetteki yurttaşlara saldırılar mevcut’
 
13 yıldır ayakta duran devrimin öncülüğünü kadınların yaptığını söyleyen Lava İbrahim, mücadele ve direnişte ısrar eden yediden yetmişe herkesin yüzünü Tişrîn Barajı’na çevirerek nöbet eylemlerine başladıklarını kaydetti. Lava İbrahim, “Kitle Tişrîn’e gittiği ilk gün saldırılara maruz kaldı ve 5 yurttaşımız şehit düştü. Bunlardan ikisi kadındı ve biri Zenobiya Kadın Topluluğu’nun üyesiydi. Bu kitlenin oraya gitmesini engellemeye çalıştılar ama halkın direnişteki ısrarı buna izin vermedi ve işgalcileri boşa çıkardı. Şuan bile nöbetteki yurttaşlara saldırılar mevcut. İşgalcilerin gerçeğini ve bölgeye yapılan barbarca saldırıları görünür kılmak için mücadele eden arkadaşlarımızın Türkiye’ye ait bir SİHA tarafından nasıl hedef alındığını gördük” dedi.
 
‘İşgalciler ne gazetecilerin, ne sivillerin hukukunu tanıyor’
 
Türkiye’nin kadın, çocuk, sivil ve gazeteci demeden saldırı gerçekleştirdiğini belirten Lava İbrahim, “İşgalciler ne gazetecilerin, ne sivillerin hukukunu tanıyor ne de uluslararası kanunlara uyuyor. Bütün bu saydıklarım şuan Türk devleti tarafından burada uygulanıyor. Nazım ve Cihan arkadaşlarımız da bunun bir örneğidir. Cenazelerinin ailelerine verilmesine bile izin verilmedi ve burada uğurladık onları. Arkadaşların şehadetleri bizdeki hakikati açığa çıkarma isteğini, işgalcilerin gerçeğini dile getirme çabasını ve ısrarını büyüttü. Şunu da görmüş olduk ki Türkiye devleti buradan görüntü çıkmasını istemiyor, barbarlıklarının görünmesini istemiyor, bu halkın sesinin kamuoyuna gitmesini istemiyor. Türkiye, halkın mücadelesini, savaşçılarımızın direnişini, annelerimizin tilililerini gördükçe direnemiyorlar ve isteklerini yitiriyorlar. Bu yüzden barbarca saldırıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Biz bu halkın gazetecileriyiz, onların sesiyiz’
 
Yapılan saldırılardan en çok saldırıya uğrayanların kadınları ve gazetecilerin olduğunu söyleyen Lava İbrahim, Tişrîn ve saldırıların olduğu her yerde muhabirlerin gerçekleri halkla paylaştıkları için hedef haline getirilerek saldırıya uğradıklarını belirtti. Lava İbrahim, “Muhabirlerimiz ve gazeteci arkadaşlarımız halkla birlikte bütün direniş aşamalarında var ve düşmanın gerçeğini ve halkın direnişini kamuoyuna aktarıyorlar. Büyük bir kitle Tişrîn Barajı’na gitmek için yola koyuldu ve gazeteci arkadaşımız ve Ronahi TV muhabiri Ciwana Cûma da günlerdir orada hakikatleri aktarıyor. Türkiye devleti de hiç saklama gereği duymadan gazetecileri hedef alıyor. Gazetecilere yapılan her saldırı buradaki halklara yapılmış bir saldırıdır ve aynı zamanda halka saldırı da gazetecilere saldırıdır. Sürekli dile getiriyoruz biz bu halkın gazetecileriyiz, onların sesiyiz. Bu yüzden kendi troll hesaplarında tehdit edip hedef gösteriyorlar. Bu trol hesaplar açıkça ‘Bunlar PKK’nin YPG’nin muhabirleridir’ diyorlar. Gazetecileri hedef göstererek korkutmak ve kameralarını bırakıp gitmelerini istiyorlar. Ama bu güne kadar kimse işini bırakıp gitmedi, hatta daha fazla çalışıyorlar işimizi daha çok sahipleniyoruz” dedi.  
 
‘Hiçbir tehdit ve saldırı gazetecilerin önünü kesemez’
 
SİHA saldırısıyla katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin şahsında bütün basın şehitlerinin kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacaklarını hakikati yazmaya devam edeceklerini dile getiren Lava İbrahim, “Onlar canlarını bu uğurda verdi, bize düşen de onların kameralarına sahip çıkmak. Onların hayallerini gerçekleştirmek için çabalıyoruz. Arkadaşımız Ciwana Cûma şahsında yapılan hedef göstermeler, bütün gazetecileri hedef göstermek demektir. Biz hakikatin çizgiden asla ayrılmayacağız ve halkımızın haklarını korumak için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız bedeli ne olursa olsun. Bu halkı, kadınları, gençleri katletmek isteyenler iyi bilsin ki halkımızın iradesini asla kıramayacaklar. Bu da onlara en iyi cevaptır aslında. Biz direniş ve mücadelemizdeki ısrardan asla vazgeçmeyeceğiz. Kazanan bu halk olacak ve biz de bu kazanıma ulaşana kadar çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Hiçbir tehdit ve saldırı gazetecilerin önünü kesemez” şeklinde konuştu.