MANİSA - Salihli Çevre Derneği, pandeminin vahşi yaşamın yok edilmesinden kaynaklandığını belirterek enerji, maden, inşaat  ve sanayi projelerinden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.

 

Manisa’da bulunan Salihli Çevre Derneği, yaptığı yazılı açıklamada koronavirüs nedeniyle ortaya çıkan krizde yerel yönetimler ve iktidara seslenerek alınacak önlemlere yönelik önerilerde bulundu. Yapılan açıklamada pandeminin sorumlusunun vahşi yaşamı yok eden insanlar olduğuna vurgu yapıldı.

 

‘Pandeminin sorumlusu vahşi yaşamı yok eden insandır’

 

Salihli Çevre Derneği pandeminin insanlığa dair kavramların, politikaların, gelecek kurgusunun tartışılması ve yeniden oluşturulması ihtiyacını ortaya çıkardığına dikkat çekti. Virüsün ortaya çıkışında vahşi yaşamla gittikçe yakın temasa yol açacak şekilde çeşitli ekosistemleri yağmalayan insanlığın sorumlu olduğunun da söylendiği açıklamada şunlar belirtildi: “Tropikal ormanların, endüstriyel tarım uygulamaları, madencilik, enerji adına yok edilmeye başlanmasıyla birlikte; bugüne kadar “modern” yaşama temas etmemiş virüslerin, yaşam alanları yok edilen hayvan türleri ile birlikte insan yaşamına dahil olduğu bilinmelidir.”

 

‘Ekolojik ayak izleri büyüdükçe gelecek ihtimalimiz küçülüyor’

 

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin bir yandan ihtimal dahilinde olmayan türlerin ve virüslerin karşılaşmasına neden olurken diğer yandan da zayıflamış bağışıklık sisteminin gelecekte çeşitlenerek artacağı bilinen bu tip salgınlara maruz kalacağına yer verilen açıklamada, “Avustralya’daki yangınlardan Brezilya’daki madencilik faaliyetlerine, İzlanda’daki yanardağ patlamasından Fukuşima’daki Nükleer Santral kazasına, Antarktika’daki buzulların erimesine kadar ekolojik sistemin bir bütün olduğu ve dünyanın bir ucundaki faaliyetin, felaketin bütün bir sistem için yıkım getirdiğini bilmeliyiz. Ekolojik ayak izimiz büyüdükçe, gelecek ihtimalimiz küçülmekte” denildi.

 

Yerel yönetimler ve iktidara yapılan çağrıda şu talep ve öneriler yer aldı:

 

“*Ekolojik bütünlüğü ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını tehdit eden Enerji, Maden, İnşaat Sanayii Projelerinden ivedilikle vazgeçilmeli,

 

*Bu olağanüstü durum ve sokağa çıkmama hali fırsat bilinerek, KHK’lar ile yeni tahribatlara yol açmaktan, sendikal hakların ve mülkiyet hakkının kısıtlanmasından vazgeçmeli,

 

*Kamu Kaynaklarının, halk sağlığını, sağlıklı gıdaya ve içilebilir suya erişim hakkını önceleyen faaliyetlere aktarılmalı,

 

*Bu süreçte evsel su ve elektrik giderlerinin ücretsiz karşılanmasını, ücretsiz gıda ve temizlik maddesi dağıtımı ile nakdi destekleme yapılmalı

 

*Yoğun risk altındaki Sağlık çalışanları ile zorunlu hizmet alanlarında çalışanlar için sağlık güvenliği tedbirlerinin arttırılmalı

 

*Zorunlu mal ve hizmet alanı dışındaki iş kollarında çalışmaların durdurularak, ücret ödemelerinin koşulsuz şartsız İşsizlik Fonundan karşılanmasını

 

*İş sözleşmesinin feshi anlamına gelen ücretsiz izine çıkarmanın, arabuluculuk kurumuna başvuruların durdurulmuş olması dolayısıyla kesin olarak yasaklanmalı.”