'Zilan’da ikinci bir katliama izin vermeyeceğiz'

  • 09:10 22 Mayıs 2020
  • Ekoloji
Şehriban Abi
 
VAN - Zilan Deresi’nde daha önce yapılmak istenen, ancak Danıştay kararıyla durdurulan HES projesine yeniden başlanmasına tepki gösteren kadınlar, “İkinci bir katliamın yaşanmasına izin vermeyeceğiz”  dedi. 
 
Van’ın Erciş ilçesinde Zilan Deresi (Geliyê Zilan) bölgesinde 3 Temmuz 1930 yılında 44 köy ateşe verilirken, binlerce kişi de katledilmişti. Resmi tarihte yer almasa da hafızalarda yer edinen katliamın ardından bu kez de bölge, ekolojik yıkım tehlikesiyle karşı karşıya. Bölgede, 2014 yılında yapılmak istenilen Hidroelektrik Santral (HES) projesi, çevre örgütleri ve Zilan Deresi’ne yakın bulunan Köycük (Kerx) Mahallesi’ndeki yurttaşların itirazları üzerine Danıştay 2015 yılında Danıştay 6. Dairesi’nin kararıyla yapımı durdurulmuştu. HES projesi, yaklaşık üç aydır yeniden başlatıldı.
 
Projeye yeniden başlanması ile nehir ve derelerin doğal akış yönlerinin değiştirilmesiyle yüzeyde oluşacak kuruluk nedeniyle bölgedeki canlı türleri yok olma tehlikesi altında. Bölgede aynı zamanda yurttaşların geçimini sağlamak için yaptığı hayvancılık da derelerden su ihtiyacının karşılanamaması ile hayvanların yaşam alanlarının daraltılması nedeniyle sona erme riski ile karşı karşıya. 
 
Köycük Mahallesi'ndeki kadınlar, bir kez daha HES yapımına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 
 
‘HES projesi kabul edilir değil’
 
HES’in hem kendilerine hem de doğaya vereceği zarara dikkat çeken Binnaz Bilmez,  “Bize burada çok zarar verilecek, özellikle çocuk ve hayvanlara. Bu zararları yaşamamamız için halkla bir olup HES’i durdurmalıyız. Oturduğum yerde bile ailelerimizin cenazeleri duruyor. 64 yaşındayım, ömrümün geri kalanında HES’in yapılmaması için mücadele edeceğim yeter ki yapılmasın. Kesinlikle HES’e karşıyız. Şu ana kadar böyle bir şeyle karşılaşmadık. Bu kabul edilir bir durum değil” sözlerini kullandı. 
 
‘Çiçekler dedelerimizin kanıyla yeşerdi’
 
HES projesine yönelik bir tepki de aynı mahallede yaşayan Mevlide Bilmez’den (45) geldi. Mevlide, “Kürt halkının toprakları olmasından kaynaklı bu topraklara zarar veriliyor. Zilan topraklarında yetişen çiçekler dedelerimizin kanıyla yeşerdi. Yaklaşık iki ay sonra bizim haberimiz oldu. HES’i gelip yapmaya başladılar. Bize haber verilmedi, sorulmadı.  Hükümetin bu HES’i durdurması ve milletvekillerinin seferber olması gerekiyor” diyerek çağrıda bulundu. 
 
‘İkinci katliamı kabul etmiyoruz’
 
Zilan katliamından dolayı Muş’un Malazgirt ilçesine göç ettirilen ve 30 yıl önce tekrar mahallesine geri dönen Zülfinaz Tunç (70) da,  yapımına başlanan HES’in kendilerine yönelik ikinci bir katliam anlamına geldiğini söyledi. Zülfinaz tepkisini şu sözlerle gösterdi: “Geçmişte yaşanan Zilan katliamında bizler yoktuk fakat annem babam, ninelerimiz ve dedelerimiz vardı ve Zilan katliamını yaşadı. Yüzlerce çocuk katledildi. Bu bir hakaretti. Şimdi o topraklarda HES’in yapılması tekrar bir hakarettir. Kemiklerin üzerine yapılan HES’e izin vermemeliyiz. Bu ikinci bir katliamdır. HES projesi bize zarardan başka bir şey vermeyecek. Halkla bir olup HES’i durdurmalıyız.”
   
‘Topraklarımıza sahip çıkmalıyız’
 
Zilan bölgesinden Erciş ilçe merkezine göç etmek zorunda kalan ve yaz aylarında bölgedeki yaylalara giden Reyhan Arman ise, Zilan topraklarının kendilerine ait olduğunu ve yapılmak istenen projenin kendilerine, hayvanlarına ve topraklarına zarar vereceğini ifade etti.  Reyhan, “Ailelerimizin kemiklerinin bulunduğu topraklara sahip çıkmalıyız” diye konuştu.