Seferihisar’da JES'lere karşı mücadele

  • 18:59 5 Temmuz 2023
  • Ekoloji
İZMİR - Seferihisar Orhanlı köyünde yapılmak istenen JES ve GES projesine karşı açılan davanın görülen duruşmasında köylüler ve ekolojistler, Türkiye'nin önemli zeytinyağı ve organik tarım alanlarından olan bölgenin korunmasını isteyerek, mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
 
İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı köyünde Küçük Menderes Enerji AŞ tarafından yapılmak istenen “Jeotermal Enerji Santrali (RES) ve Yardımcı Kaynak (GES) Tesisleri Projesi’ne” karşı açılan davanın duruşması bugün İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya davacı köylüler ve avukatların yanı sıra çok sayıda ekolojistt  de katıldı.
 
Duruşmada söz alan avukatlar, JES projelerinin, İzmir’de yaşayan milyonlarca insanın yaşamını tehlike altına soktuğu vurguladı. Jeotermal enerji üretimi sırasında ortaya çıkan atık suların İzmir’in içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’nın havzasında yer aldığını aktaran avukatlar, halk sağlığı açısından büyük bir risk oluşturduğu ifade etti. Bölgenin Türkiye genelindeki zeytinyağı ve organik gıda üretiminin merkezi olduğunu dile getiren avukatlar, aynı zamanda Türkiye doğası açısından son derece nadir ve hassas türlerin yaşam alanı olma özelliği taşıdığını da kaybetti.
 
‘Yaşamı tehlikeye atıyorlar’
 
Duruşmanın ardından Doğa Derneği, Orhanlı Doğa Kültürü Derneği, Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Sınırlı Sorumlu Seferihisar Kavakdere Köyü Sulama Kooperatifi İzmir Bölge Adliye Mahkesi önünde basın açıklaması düzenledi.
 
Açıklamada konuşan Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Hasan Tahsin Akçil, üç yıldır JES'e karşı mücadele ettiklerini vurguladı. Bölgede yaşayan binlerce üreticinin artık üretemez hale geldiğini belirten Hasan, "Ağaçları verimsizleşiyor, toprak ve hava zehirleniyor. Bu da yetmezmiş gibi JES şirketleri sıcak sularını yüzeye deşarj ederek hem doğadaki canlıların hem de insanların yaşamını tehlikeye atıyorlar. Biz bölgemizde buna müsaade etmeyeceğiz. Köyümüzde binlerce yıldır olduğu gibi genciyle, yaşlısıyla zeytinyağımızı üretmeye devam edeceğiz. Zeytin ağaçlarımızı ranta kurban etmeyeceğiz” dedi.
 
Mücadelede kararlılık
 
Davanın avukatlarından Cem Altıparmak da bölgede yapılmak istenen JES projelerinin birçok açıdan hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, "Bilirkişi heyetinin raporu da bu doğrultuda oldu. Aynı projeye İZSU’nun açtığı diğer dava kazanıldı. Bu nedenle, bugün İzmir 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davamızı kazanacağımızı düşünüyorum. Orhanlı köyü sakinlerini bu mücadelede örnek bir kararlılık gösteriyor. Bölgedeki bütün hukuksuz projelerin iptal edilmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz” diye belirtti.
 
'Mücadelemiz bütün yıkım projeleri sonlanana kadar devam edecek’'
 
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise “Tabiri caizse aynı yemeği ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar. Bu nedenle, kamu kuruluşlarımızın bu konuda gerekeni yapması ve bu projeleri tamamen durdurması gerekiyor. Biz, mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Hukuki mücadelemiz bu alandaki bütün yıkım projeleri sonlanana kadar devam edecek” diye konuştu.