Amed'den yükselen ses: Jin jiyan azadî

  • 17:55 25 Kasım 2024
  • Güncel
AMED - 25 Kasım kapsamında Amed’de yapılan yürüyüşte konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Değil vali, iktidar gelsin, değil iktidar, erkek egemen sistem gelsin, bizim rehberimiz ‘Jin jiyan azadî’ olmaya devam edecek. ‘Jin jiyan azadî’ sloganını örgütsel terminolojisi ile söylüyoruz. Bu iktidarın katliamı karşısında, failleri koruyanların karşısında, kadınların örgütlenme sloganıdır” dedi.
 
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı ve Dicle Amed Kadın Platformu öncülüğünde (DAKAP), Amed’de bulunan Dağkapı Meydanı’nda, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Keçiburcu’na yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşte “Erkek devlet şiddetine karşı Jin, Jiyan, Azadî” pankartı açılırken, katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. “Erkek vuruyor devlet koruyor” ve “Erkek adalet değil gerçek adalet” yazılı dövizlerin yanı sıra Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin (MKG) “Gazetecilere karşı şiddete hayır, özgür basın susturulamaz” pankartı taşındı.
 
Yürüyüşte kadınlar sık sık “Jin jiyan azadî”, “Bijî yekitiya jina”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Özgür basın susturulamaz” sloganlarını attı. “Keça Kurda” şarkısı kadınlar tarafından seslendirilirken, yürüyüş sırasında esnaflar kadınlara alkışlarla, yoldan geçen araçlar ise kornalarıyla destek verdi.
 
Anonsa  ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla cevap verdiler 
 
Yürüyüşün ardından Keçiburcu’na gelen kadınlar, burada katledilen kadınların isimlerini anarak “Burada!” diye yanıt verdi. Silemanî’de katledilen Nagihan Akarsel’in adının anılmasının ardından polis, “propaganda” gerekçesiyle anons yaptı. Kadınlar ise bu anonsa, “Jin jiyan azadî” sloganıyla tepki gösterdi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü’nden Güliz Kaya, basın metnini okudu.
 
‘Jin jiyan azadî tek bir avazdan yükseliyor’
 
 
Kadınların özgürlüğü ve toplumsal barış için “Jin jiyan azadî” dediğini vurgulayan Güliz Kaya, Mirabal Kardeşler’in tarihçesini anlattı. 25 Kasım’da erkek egemen sisteme karşı direnişlerini haykırmak için burada olduklarını söyleyen Güliz Kaya, “Biliyoruz ki erkek şiddeti yalnızca faillerin bireysel eylemleriyle değil, devletin ideolojik boyutlarıyla şekilleniyor. Bizler, örgütlülüğümüzü ‘Jin, Jiyan, Azadî’ diyerek haykırıyoruz. Kadınlar dünyanın her yerinde eril devletin şiddetine maruz kalıyor. Afganistan’dan Hindistan’a, İran’dan Türkiye’ye; katledilen Kürt kadınlar aynı rejimin şiddet cenderesinden geçiyor. Jin, Jiyan, Azadî tek bir avazdan yükseliyor” dedi.
 
‘Kadınların yaşamları hedef alınıyor’
 
Güliz Kaya devamında şu ifadeleri kullandı: “İktidar siyasal, sosyal ve özel alanlarda kadınları tehdit olarak görmekte ve kadınları ev kurumuna hapsetmek istemektedir. Biz kadınlar, mücadelemizden vazgeçmeyecek, hiçbir ataerkil şiddete izin vermeyeceğiz. Adalete erişimin önündeki engeller, mevcut mekanizmaların uygulanmaması, ceza davalarının kadınlardan kaçırılması ve haksız tahrik ile iyi hal indirimleri gibi uygulamalar, kadına yönelik suçların cezasızlıkla sonuçlanmasına neden oluyor. Tüm sosyal katmanlarda kadınlar ve çocuklar insanlık dışı işkenceye maruz kalmaya devam ederken, Türkiye başta olmak üzere birçok devlet, insan haklarını kağıt yığınına dönüştürerek uygulamamakta yarışıyor. Erkeklerin aile güzellemeleri siyaset mecralarında sürekli arz edilip kirli iş birlikleri oluşturuluyor. Narin Güran bölgede şiddetin, katliamların ve kayıpların hafızasını tazelemiştir. Narin Güran şahsında tüm çocuklar adına mücadelemizi büyüteceğiz. Wan’da kaybolan Rojin Kabaiş’in durumu ise ortadadır. Adli Tıp Kurumu’nun ‘intihar’ raporu, cinayet şüphesini güçlendirmiştir.
 
Mücadelemize devam edeceğiz
 
Yerel seçimlerde Kürdistan’da halkın iradesiyle son bulan kayyım rejimi, kadın sığınma evlerinin açılmasıyla bizi güçlendirse de 8 yıllık kayyım politikalarının tahribatı kolay kolay temizlenemeyecektir. Cezaevleri işkencehanelere dönüşmüş durumdadır. Bu saldırılar kadınların bedenlerini hedef alsa da cezaevlerindeki kadınlar direnişlerini sürdürüyor. Hayatın her alanında kadınların sesi kısılmak isteniyor. Jin, Jiyan, Azadî’ye getirilen yasaklamalar, kadınların yaşamlarını hedef alıyor. Jin, Jiyan, Azadî en eski sömürgenin başkaldırısıdır. Korku kaynağı haline gelen onurlu bir yaşamın yoludur. Biz kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelemize devam edeceğiz.”
 
‘Erkek devletin haklarımıza el koymasına izin vermeyeceğiz’
 
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları söyledi: “Bugün evlerden, okullardan, tarlalardan, fabrikalardan çıkıp bu meydana gelenler; gelmek isteyip de gelemeyen, yüreği özgürlük mücadelesiyle yanan kız kardeşlerimize bin selam olsun. Kadınlar olarak bugünü bir anma günü değil, yan yana geldiğimiz gün olarak kabul ediyoruz. 25 Kasım, erkek devlet şiddetine karşı kadınların yoldaşlık ve özgürlük mücadelesini yükselttiği gündür. Türkiye’de 3 kadın katlediliyor ve bakanlıklar, kolluk kuvvetleri, devlet buna seyirci kalıyor. Güvenliğimizi sağlaması gerekenler şiddetin önünü açıyor. Kravatlı yargı, kadın katillerine indirim uyguluyor. Utanmadan ‘Cezasızlık algısı var’ diyorlar. Cezasızlık var, kadınlar ve çocuklar katlediliyor. Ancak İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, nafaka hakkına ve 6284 sayılı yasaya göz dikenlere karşı direnerek kazandığımız her şeye el koymak istemelerine izin vermeyeceğiz.
 
‘Nagihan Akarsel, Hevrin Xelef onurumuzdur’
 
Kadına yönelik şiddetin artışında AKP ve MHP’nin büyük rolü var. Rojava’dan İran’a, dünyanın dört bir yanında kadın özgürlük mücadelesi büyüyor. Jin, Jiyan, Azadî artık evrenselleşmiş bir slogandır. Kolluk kuvvetleri, eylemlerimizde yıllardır ‘Jin jiyan azadî’ sloganları attığımızı bilseydi, kadınların şiddete karşı mücadelesini bastırmaya çalışmazdı. Bu ideolojik bir şiddettir. Biz kadınların önüne barikatlar kurmak yerine, kadınları katledenlerin önüne kurun.”
 
Açıklama, “Jin jiyan azadî” sloganıyla sona erdi.