Licik için eşzamanlı suç duyurusu

  • 16:31 26 Şubat 2024
  • Ekoloji
 
 
MUĞLA - Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu çağrısıyla Licik’te yaşanan eko-kırım suçu ve işçi katliamına dair sorumluların yargılanması talebiyle suç duyurusunda bulunuldu, eşzamanlı basın açıklamaları gerçekleştirildi.
 
Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu çağrısıyla Çöpler Kompleks Altın Madeni’nde yığın kimyasal zehirle kaplı liç sahasında meydana gelen kayma ve 9 işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin eşzamanlı basın açıklamaları gerçekleştirildi. Ortak basın metninin okunduğu açıklamalarında facianın göz göre göre geldiğin, geri dönüşümsüz bir eko-kırım yaşandığı belirtildi. Açıklamaların ardından sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
 
Suç mahalli: İliç
 
Muğla Adliyesi önünde gerçekleşen basın açıklamasında basın metnini Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi Eşsözcüsü Rukiye Uslu okudu. Açıklamanın ardından maden hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Açıklamada ‘Kaza değil katliam, eko-kırım suç mahalli: İliç” yazılı pankart taşındı.
 
‘Kaza göz göre göre geldi’
 
Açıklamada Licik’te madende yaşanan facianın çalışan 9 işçinin kimyasal zehirli atık altında kalmasına ve geri dönüşü mümkün olmayacak bir şekilde çok geniş bir alanda hava, su ve toprak kirlenmesine neden olduğunu belirten Rukiye, “Yaşanılan felaket, tüm uyarılara rağmen önlem alınmaması, daha fazla kar ve rant için kapasite artışları ile daha fazla siyanürlü solüsyon kullanarak, uygun olmayan arazi koşullarında,  bilimsellikten uzak ve can güvenliğini gözetmeden devam eden üretim sonucu göz göre göre gelmiştir” dedi.
 
‘Sorumlular hakkında suç duyurusu’
 
Yaşanılanın ülkenin en büyük eko-kırım suçu olduğunu söyleyen Rukiye, “Bu suça sebep olan Angold Madencilik ve taşeronları, madene “ÇED olumlu” ya da “ÇED gerekli değil” diyerek işletilmesine, kapasite artışına olur veren ve madenin denetimini yerine getirmeyen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı,  daha önce meydana gelen siyanür sızıntısında soruşturmayı kapatan kamu görevlileri, davalarda görev yapan ve tarafsız davranmayan bilirkişiler ve tüm diğer sorumlular hakkında çevreyi kasten kirletmek ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanmaları için suç duyurusunda bulunuyoruz” şeklinde ifade etti.
 
Rukiye, son olarak herkesi, kurumlar ve kişiler için hazırlanmış olan dilekçe örnekleri ile, bulundu yerdeki adliyelere başvurarak sorumluluk almaya davet etti.
 
İzmir’de Bayraklı Adliyesi önünde açıklama
 
İzmir’de ise Bayraklı Adliyesi C Kapısı Önünde gerçekleşen basın açıklamasında basın metnini Ege Çevre Platformu (EGEÇEP) Yürütmek Kurulu Üyesi Derya Lim okudu. 
 
Adana Ekoloji Platformu
 
Adana Ekoloji Platformu üyeleri de suç duyurusunda bulundukları Adana Adliyesi önünde açıklama yaptı.
 
Platform yöneticisi Avukat Tugay Bek, yaptığı açıklamada yıllardır yapılan uyarılar ve açılan davalar dikkate alınmadan sürdürülen faaliyetler sonucunda yaşanan felaketi “sosyal cinayet” olarak tanımladı. Faciaya ilişkin etkin bir yargı süreci başlatılıp şüpheliler hakkında soruşturma açılarak, yurt dışına çıkış yasağı konulması gerektiğini dile getiren Tugay. “Sadece şirket yetkilileri değil, ölüm madeninde işletme ve kapasite artırımına onay veren siyasiler, mülki amirler de yargılanmalıdır” dedi. 
 
Madenin ortağı olan Çalık Grubu’nun “Biz sadece finansal yatırımcıyız”, Enerji Bakanı’nın ise "Halk sağlığını tehdit edecek bir durum yok" diyerek sorumluluğu üzerinden atmak istediğini kaydeden Tugay, siyasi iktidarın Licik’in ülke gündeminden düşmesini beklediğini, adil ve şeffaf bir yargı süreci işletilmesini istemediğini ifade etti.
 
Licik'teki madenin faaliyetlerinin durdurularak kapatılması gerektiğini vurgulayan Tugay “Bağımsız odalar, bilirkişiler tarafından hava, su ve topraktan numuneler alınmasına izin verilmelidir. Tüm süreç, TTB, TBB, TMMOB ve ekoloji örgütleri gibi demokratik örgütlerin denetimine açık olmalı, şeffaflık sağlanmalıdır. Denetim sürecine, Fırat havzası ekosisteminin devamlı takibi mutlaka dahil edilmelidir. Göçük altında bulunan işçilere ulaşılmalı ve ailelerine tazminat ödenmelidir. Kapatılacak madende çalışan işçilere emeklerinin sömürülmeyeceği, sağlıklarını yitirmeyecekleri, ekolojik ortamda istihdam imkanları sağlanmalıdır” dedi.
 
Aydın, Artvin, Çanakkale, Balıkesir ve İstanbul’da da yapılan açıklamalarla sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.