KJAR: Werîşe Muradî tüm kadınların sesi oldu

  • 16:05 14 Ekim 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Werîşe Muradî’nin başlattığı süresiz açlık grevine ilişkin açıklama yapan KJAR, Werîşe Muradî’nin emekçi ve aynı özgürlük için mücadele eden tüm kadınların sesi olduğunu ifade ederek herkesi Werîşe Muradî’ye destek olmaya çağırdı.
 
İnsan hakları aktivisti ve KJAR (Doğu Kürdistan Özgür Kadın Topluluğu) üyeleri Werîşe Muradî’nin 5 gün önce idam cezalarına ve siyasi tutsakların durumuna karşı başlattığı açlık grevine dair açıklama yaptı. Açıklamada, üçüncü dünya savaşının farklı aşamalarıyla Orta Doğu’da devam edildiğini ve bu savaşın sınır tanımayan ulus devletin ahlaki sınırlarının kaldırmasıyla devam edildiği kaydedildi. 
 
‘Zindanlardaki kadınların sesi iktidara korku saldı’
 
İran’ın yıllardır iç muhalefeti susturup, ülke dışına yayılmış bir savaşı sürdürmeye çalışan ulus devletlerden biri olduğu belirtilen açıklamada, siyasetin tamamen erkek egemen zihniyetinin bir temsili olduğunu ve temel amacının ise iktidarın inşası olduğu kaydedildi. Açıklamada, “Bu bağlamda devletin çıkarları halkın ve toplumsal sınıfların çıkarlarının önündedir. Günlük olarak yeni fetvalar, yasalar ve projelerle yöneltilen bu devlet, cinsiyet ayrımcılığı, milliyetçilik ve dini temellere dayanmaktadır. Amaçları, toplumsal iradeyi yok etmek ve sessizliği dayatmak. Devlet, egemenliğini sağlama çabasındadır ve bunu sağlamak için şiddeti ve kan dökmeyi bir yöntem olarak kullanmıştır. Hükümetin zayıflattığı toplum, halklar arası birlikteliği ve özellikle zindanlardaki kadınların sesini iktidarın kalbine korku salan bir hale getirmiştir” denildi.  
 
'Baskıcı politikaya karşı duruş' 
 
Fiziksel, ruhsal baskıların ve idam cezalarının uygulamaya konulması geçtiğimiz yıl içerisinde her gün daha da arttığına dikkat çekilen açıklamada, “Ancak bu baskı ve işkenceler, zindanlardaki direnişçi kadınlar üzerinde bir etki yaratmamaktadır. Yoldaşımız Werîşe Muradî, 2023 yılının sonbaharında tutsak edilen öncü kadınlardan biridir ve şu anda Evin Cezaevi’nde tutulmaktadır. Arkadaşımız, psikolojik işkenceye maruz kalmakta ve kendisine avukatlarıyla ya da ailesiyle görüşme izni verilmemektedir. Ancak artan baskılara ve işkencelere rağmen, sürekli olarak kendi sesini ve diğer siyasi tutsakların sesini topluma duyurmaya çalışmaktadır. Birçok kez idam cezasına karşı Şerife Muhammedi ve Pexşan Ezîzî ile ilgili mektuplarını paylaşmış ve tüm kadınlarla birlikte idam cezalarına her şekilde karşı çıkmıştır. Bu sebeple, İdam Cezasına Karşı Dünya Günü’nde Evin Cezaevi’nden bir mektup yazarak mevcut duruma dikkat çekmiş ve özgürlükçü direnişçilere karşı yapılan saldırılara karşı bir açlık grevi eylemi başlatmıştır. Bu eylemin duyurulması idam cezalarına karşı küresel mücadelede yer almanın bir gerekliliğidir ve İran rejiminin baskıcı politikasına karşı bir duruştur” sözlerine yer verildi.  
 
Uluslararası kurumlara çağrı: Halkın sesi olun 
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Yoldaşımız Werîşe Muradî toplumun sesidir. Özellikle her gün İran İslam rejiminin saldırılarına maruz kalan emekçi kadınların ve aynı zamanda özgürlük için mücadele eden tüm kadınların sesidir. Bizler, Doğu Kürdistan Özgür Kadın Topluluğu olarak, tüm aktivist kadınlara, direnişçilere, özgürlük yanlısı topluluklara, ulusal ve uluslararası kuruluşlara ve örgütlere çağrıda bulunuyoruz: Yoldaşımızın yanında yer alın ve ona destek olun, halkın sesi olun. İdam cezasına dayalı bu zalim siyaseti sonlandırmak için İran İslam rejiminin ülke dışındaki suçlarını savaş adı altında örtbas etmesine izin vermeyin.”