AMED - Demokratik Kurumlar Platformu, Amed’te yapılan “Özgürlük” mitingine dair açıklama yaparak, halkın tüm engellemelere rağmen alana çıktığını belirterek, "Halk ‘mutap Sayın Öcalan'dır’ dedi” ifadelerini kullandı.

 

Demokratik Kurumlar Platformu tarafından Amed’te “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed’de buluşuyoruz” şiarıyla tüm engellemelere rağmen binlerin katılımıyla AZC Plaza önünde gerçekleştirilen mitinge dair açıklama yapıldı.

 

‘İmralı’nın kapıları açılsın!’

 

Açıklamada ilk olarak konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, bu mitingin özgürlüğün sesi olduğunu vurgulayarak “Bu tecrit kaldırılsın, İmralı'nın kapıları açılsın Sayın Öcalan serbest bırakılsın" dedi. 

 

‘Bu ülkede barış olmazsa yaşam olmaz’

 

Ardından konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Abbas Şahin, gerçekleştirilen miting için günler öncesinden büyük bir çalışma yapıldığını belirterek "Halkımız gerekli kararlılığı göstermişti. Bundan dolayı bütün halkımıza teşekkür ediyoruz. Provakasyonlara gelmeyip demokratik haklarını kararlılıkla ortaya koyduğu için teşekkür ediyoruz. Bu ülkede barış olmasa yaşam olmaz. Tecridin kırılması için yeniden adımlar atılmalıdır" sözlerine yer verdi.

 

suç duyurusunda bulunulacak

 

Son olarak konuşan Amed Milletvekili Serhat Eren ise “Dün yapılan mitingdeki kolluğun şiddetine dikkat çekerek bunun hiçbir hukukta yeri olmadığın da dile getirdi. Serhat, buna ilişkin de suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek  “Diyarbakır Valiliği ve Emniyet'in eşbaşkanların bu tecridin son bulması gerektiğini, bu işkence sisteminin sonlanması gerektiğini, savaşın sonlanması gerektiğini, Sayın Öcalan'ın maruz kaldığı işkencenin son bulması, yeni bir toplumsal sözleşmenin son bulması için çok kıymetli bir durum olduğunu, işkence yöntemi olan bu tecridin kalkması, İmralı kapılarının açılması konusunda büyük adımların atılabileceğini ifade ettiler. Fakat devletin bir memuru olan emniyet yetkilisi kendini yargı yerine koyarak eşbaşkanların sözlerine kendini yargı, mahkeme yerine koyarak mikrofonla bastırmak suretiyle eşbaşkanlarımız ve Sayın Öcalan'ın avukatına müdahale etmiştir. Müdahale etme hakkı yasal olarak da anayasal olarak da AİHM kararları, Avrupa mahkemesi çerçevesince de mümkün değil. Ama talimatla çalışan yargı sistemi ortada olmadığı için kolluk görevlisi kendini yargı yerine koyarak ifade, gösteri hakkını, basına, partimize, siyasetine dair engel olmaya çalışıyor. Siyasi parti çalışmalarına engel olmanın suç olduğunu bildiriyoruz, buna karşı konuşmalara müdaha eden, ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran, özgürlüğe, gösteri hakkına müdahale eden yaklaşımın suç olduğunu ve suç duyurusunda bulunacağımızı ifade etmek isterim” diye konuştu.