Sınır nöbetinde gazetecilerin katledilmesine tepki
- 14:28 20 Aralık 2024
- Güncel
MÊRDÎN – Qamişlo sınırında yapılan açıklamada, SİHA’larla katledilen gazeteciler anıldı ve DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş, “Tüm zorluklara rağmen çalışmalarına devam eden, tüm dünyaya hakikati duyuran iki arkadaşımızı kaybettik. Gazeteci Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Rojava’da savaş başladığından bu yana orada ne oluyorsa bize ve tüm dünyaya duyurdu” dedi.
Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik devam eden saldırılarına karşı Mêrdîn'in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesindeki Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 8’inci gününde devam ederken, sabah saatlerinde sınırda toplanan yüzlerce kişi sloganlarla eylemi sürdürdü. Devam eden nöbet eyleminde şarkılar seslendirilirken, Mûş’tan da nöbete destek verildi. Eyleme katılanlar "Rojava onurumuzdur", "Bijî bexwedana Rojava" yazılı önlükler giyerken, nöbet eylemine DEM Parti milletvekillerinden Öznur Bartın ve Beritan Güneş de katıldı.
‘Kürt halkı çocuklarının arkasında’
Nöbet eyleminde yapılan basın açıklamasında ilk olarak konuşan DEM Parti Mûş İl Yöneticisi Kerem Çıtalak, konuştu. “Bilindiği gibi Rojava’da özel savaş politikaları yürütülüyor. Buradan herkese sesleniyoruz, ellerinizi Rojava’nın üzerinden çekin” diyen Kerem Çıtalak, “Rojava'da her zaman savaşlar olmuştur, ama iyi bilsinler ki her yerde Kürt halkı çocuklarının arkasında. Bu ülkenin çocukları özgürlükleri için mücadele yürütmüşlerdir. Buradan tekrardan uluslararası devletlere sesleniyoruz: Kürt halkının statüsünü tanıyın. Kürt halkı barış isteyen bir halktır. Serhad’dan Botan’a tüm Kürt halkının gözü Rojava’da. Rojava statüsünü tanıyın.”
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
Ardından konuşan DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın da şu ifadeleri kullandı: “8’inci günde işgale ve savaşa karşı bu alanda nöbet tutmak ve yapay sınırlarla Rojava halkı ile buradaki halkı ayıracaklarını düşünen sisteme karşı her bir arkadaşımız direnişini daha da yükseltecektir. Biz özel savaş politikalarına karşı mücadelemizi büyüteceğimizin sözünü halkımıza verdik. Bugün de bir acı haberle daha buradaki işgal ve imha politikalarının sürdüğü bu alanda yıllardır emek veren iki gazeteci arkadaşımız katledildi. Bu katliamları kınıyoruz. Hakikati yansıtmak için her birimiz bir özgür basın çalışanı gibi mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz bu yeni yüzyılda bu direnişi daha da büyüteceğiz. Her alanı direniş alanına çevireceğiz ve her yerde direnmeye devam edeceğiz. Rojava devrimi binlerce yılın yüz akıdır. Otoriter ulus-devlet anlayışı bu demokratik yönetimi bilerek hedef alıyor. Bu anlamda halkların ortak mücadelesiyle bu baskılara karşı mücadelemizin kazanacağını biliyoruz. İnsanlık ve evrensel hukuku ayaklar altına alan kesimlere karşı herkesi bu alanlara çağırıyoruz. Uluslararası devletlere de buradan sesleniyoruz: Bu olanlara sessiz kalarak destek oluyorsunuz.”
‘Her iki arkadaşımız da Türk devletinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı’
Son olarak konuşan DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş ise şöyle konuştu: “İlk olarak, tüm zorluklara rağmen her zaman hakikati takip eden özgür basını selamlıyorum. Dün yine burada biz açıklama yaptığımızda, ‘Yüz yıl önce kurulan sınırlar utanç sınırlarıdır ve yüz yıldır hiçbir sonuç alamadı’ demiştik. Çünkü orada ölen bir kişinin acısını biz buradan hissediyoruz. Bugün de SİHA’lar Rojava’da bombardıman yapıyor; biz Mardin'de yas tutuyoruz. Bu da bizim bir olduğumuzu gösteriyor.
Tüm zorluklara rağmen çalışmalarına devam eden, tüm dünyaya hakikati duyuran iki gazeteci arkadaşımızı kaybettik. Gazeteci Cihan Bilgen ve Nazım Daştan, Rojava’da savaş başladığından bu yana orada ne oluyorsa bize ve tüm dünyaya duyurdu. Bu sebepten hedef alındı. DAİŞ, Türkiye sınırından Rojava’ya geçtiğinde Nazım arkadaşın kalemiyle yazıldı. ‘Tişrin düştü’ diyorlardı ve Cihan arkadaşımız öyle bir durumun olmadığını ortaya çıkardı. Her iki arkadaşımız da Türk devletinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Bu sebeptendir ki hedef alındılar.
Onların kaldığı yerden biz devam edeceğiz
Biz devletin medya ayağıyla savaştığını Nagihan Akarsel’den biliyoruz. Ama bilsinler ki bu arkadaşlarımızın yolu asla kesilemeyecektir. Çünkü bu arkadaşlarımızın ardılları onların makinelerini ve kalemlerini yerde bırakmayacaktır. Bu sebepten biz Cihan ve Nazım arkadaşın borçlusuyuz. Biz de bugün buradan onlara söz veriyoruz: Bizi bekleyen tarihe ulaşacağız ve sizin adınızı altın harflerle tarihe yazacağız. Tüm Kürt çocukları sizi tanıyacak ve hakikat yolunda büyüyecek. Onların kaldığı yerden biz devam edeceğiz. Şehitler ölümsüzdür ve saygıyla anıları önünde eğiliyoruz.”