ANKARA- Alevi Kültür Dernekleri’nin Genel Kurulu’na katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı kapsamında Alevilere gönderdiği mesajı ileterek, “Aleviler tamda bu işin ortasındadır” dedi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Neşet Ertaş Kültür Merkezi’nde düzenlenen Alevi Bektaşi Federasyonu’na bağlı Alevi Kültür Dernekleri’nin 14’üncü Genel Kurulu’nda konuştu.

 

‘Suriye’de tehcir politikası da güdülmekte’

 

Suriye’de yaşayan  Alevilerin bir soykırımla karşı karşıya olduğunu  söyleyen Tülay Hatimoğulları, “Bizler bu kongrenin gerçekleştiği süreçte ne yazık ki aleviler olarak tarih boyunca yaşadığımız katliamlar yetmiyormuş gibi bugün sınır komşumuz olan Suriye’de alevi canlarımız katlediliyor. Alevi katliamları yeni başlamadı. IŞİD’in El Nusra’nın uzantısı olan örgütlerin yaptığı katliamlar şimdi Lazkiye’de, Hama’da, Humus’ta, Banyas’ta ve birçok Alevi köyünde çok sayıda Alevi canımızın canına kıyıldı adeta bir soykırım ile karşı karşıyayız. Burada aynı zamanda bir tehcir politikası da güdülmektedir. Alevi canlarımızı katlederek göçe zorlayarak, onların yaşam alanlarına farklı halkların yerleştirilmesi gibi demografik yapının değiştirilmesi için bu katliamların gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bu katliamlara onları engelleyecek güçlerin seyirci kaldığının da farkındayız. Ama siz Alevi canlar Türkiye’de Avrupa’daki Alevi canlarımız Türkiye’nin dört bir yanında sesimizi yükselttik ve Alevi katliamına hep birlikte dur dedik. Aynı şekilde Hasekide, Qamişloda Kürt kardeşlerimiz Alevi katliamların durdurulması için büyük bir çaba içindeler” dedi.

 

‘Demokratik bir Suriye’nin inşası için çaba harcanıyor’

 

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam Geçici hükümeti arasında imzalanan anlaşmaya değinen Tülay Hatimoğulları, “Özellikle 8 maddelik anlaşmanın içindeki altıncı maddede ki bu vurgunun Alevi dünyasını ve Alevi camiasını olumsuz etkilediğini ve eleştirildiğini biliyoruz. Aynı zamanda bu anlaşmanın zamanlamasının da sizler tarafından eleştirildiğinin farkındayız. Emin olun ki bizler bu eleştirileri oradaki özerk yönetime de ilettik. Altıncı madde ile ilgili eleştirileriniz baki olmakla beraber oradaki özerk yönetimin demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi için bir çaba harcadığını da bilmenizi isterim. Bugüne kadar IŞİD’e, El Nusra ve uzantısı örgütlere en güçlü direnişi Kobanê başta olmak üzere Kürt halkı ve onlarla dayanışma içinde olan Araplar, Durizler ve Ezidiler sergilemiştir. IŞİD’in yenilebileceğini tüm dünyaya oradaki mücadeleyle sergilemişlerdir. Bugün özerk yönetimin özellikle üzerinde durduğu konu kadınların özgürlüğü, eşitliği ve yerelden merkeze kadar bütün yönetim kademelerinde yer almasıdır.  Sekülerizm yani; Hiçbir insanın dininden, dilinden, ırkından dolayı bir ayrıma maruz kalmaksızın demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi için bir çaba içinde olunduğunun bilmenizi isterim. Bizler aleviler hiç kimsenin artığı değiliz. Biz Aleviler ne Esad’ın artıklarıyız ne rejimin artıklarıyız ne de kılıç artığıyız biz Aleviyiz! Bu, herkes tarafından böyle bilinmelidir” diye aktardı.

 

 ‘İmralı’nın alevi canlara mesajı’

 

Türkiye’de barışla taçlanacak bir çağrının gerçekleştiğini vurgulayan Tülay Hatimoğulları “Alevilerin bu demokratikleşme ve barışın neresinde sorusunu imarlıya ilettik. İmralı’dan aldığımız yanıt Aleviler tamda bu işin kalbindedir. Sadece Kürtle, Sünni’yle, Türkle demokrasi olmaz. Bu ülkede yaşayan başta Alevi canlarımız olmak üzere bütün farklı hakların ve inançların eşit yurttaşlık temelinde yaşayacakları bir demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek hepimizin boynunun borcudur. Bu çağrıyı da alevi canlarımız bu şekilde kabul etsin” ifadelerini kullandı.

 

 ‘Yok sayılmaya karşı, inancımızı teslim etmedik’

 

Tülay Hatimoğulları, bugüne kadar asimilasyon politikalarını kabul etmediklerini söyleyerek “Cem evlerinin cümbüş evi görünmesine asla rıza vermedik vermeyeceğiz. Eğitim sisteminin tekçi, ırkçı bir anlayışla sergilenmesine, maarif programına, ÇEDEV projesine asla rıza vermedik. DEM Parti olarak eşit yurttaşlık temelinde alevi canlarımızın bütün talep ve haklarının arkasında olduğumuzun bir kez daha altını çiziyoruz. Yok sayılan, katledilen, asimile edilen, parayla satın alınmaya çalışmak istenen Aleviliği inancımızı teslim etmeyerek kabul etmedik. İktidarın alevi politikalarını dünde kabul etmedik bugün de kabul etmeyeceğiz” dedi.

 

 Alevilerle birlikte mücadeleyi sürdüreceğiz

 

Tülay Hatimoğulları DEM Parti olarak Türkiye’de yaşayan bütün hakların demokratik ve inançsal taleplerinin yanında olmaya devam edeceklerini belirterek şu şekilde devam etti: “Alevi canlarımızla birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz. Başta eğitim sistemi köklü olarak değişmeden bu ülkede hiçbir şeyin değişeceğine inanmıyoruz. Ülkede yaşayan 72 millette insana aynı nazardan bakan bir anlayışla gerçekleşmemiş olan hiçbir adım demokratik bir adım olamaz. Bizler sevginin önünde eğilmeyi bilenleriz, zulmün karşısında dimdik onurlu bir şekilde durmayı bilenleriz. Bize yaşatılan zulme karşı onurlu bir şekilde durmaya devam edeceğiz.”