Nazlıcan Nujin Yıldız

 

HABER MERKEZİ – Yandaş medya, her sene olduğu gibi bu sene de 8 Mart’ta kadınların isyanını görmezden geldi. Anlıyoruz ki yandaş medya, 8 Mart’ı, “erkekler” tarafından yapılan “8 Mart kutlu olsun” mesajları sayesinde hatırlıyor.

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu sene de coşkuyla kutlandı. Kürdistan ve Türkiye’de kadınlar, alanları “Jin jiyan azadî” sloganıyla doldurdu. Bu 8 Mart’ın kadınlar için ayrı bir önemi daha vardı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, kadınlara gönderdiği mesaj alanlarda okundu. Mesajında “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının kadınlar için Rönesans olduğunu söyleyen Abdullah Öcalan’ın, bu mesajı alanlarda “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla karşılandı. 

 

Kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz iktidarın kadın düşmanı politikaları nedeniyle, her geçen gün artıyor. Buna rağmen ve bunun karşısında her geçen gün örgütlülüğünü büyüten kadın hareketi de, erkek iktidarlara korku salmaya devam ediyor. Tam da bu sebeple kadın düşmanlığının körüklenmesi en çok iktidarlar tarafından isteniyor ve bu isteği geri çevirmeyip kadın düşmanı politikalara en büyük desteği (!) yandaş medya veriyor.

 

Klişeler, yemek tarifleri, evi sıcak tutmanın yolu..

 

8 Mart’ta binlerce kadının taleplerini, isyanını, rengini görmezden gelen yandaş medya, “8 Mart’ta kadınlara gönderilecek mesajlar”, “Cumhurbaşkanı’ndan 8 Mart mesajı” klasiğini elbette bu sene de yerine getirdi. Geçmişten günümüze hiçbir şekilde dilini, bakış açısını, içeriğini değiştirmeyen ana akımın, kadınsız 8 Mart yaratmayı hedeflediğini söyleyebiliriz. Aslında kadınları her alandan izole etmeye çalışan zihniyetin parçası olan yandaş medyanın, kadınsız 8 Mart yaratmayı hedeflemesi, Yeni Akit’in haber sitesinde yer alan “kadın-aile” bölümünden farklı değil. Kadını aileden ibaret gören, “sözde” kadın haberlerine “Kombiyi arttırmadan evinizi sıcak tutmanın 6 yolu!” başlıkları atan, “kadın-aile” bölümünde kadınların yaşadığı sorunlara değil, yemek tariflerine yer veren yandaş medyanın kadına olan bakış açısı dolandırılmadan gözler önüne seriliyor.

 

Yandaş medyanın dikkatini kadınlar değil, çiçek veren polis çekti

 

“MHP Genel Başkanı Bahçeli'den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajı”, “Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, emeğiyle geleceği inşa eden tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik etti” haberlerinden öteye gitmeyen yandaş medyanın 8 Mart’ı hangi taraftan gördüğünü anlayabiliyoruz. İktidar tarafından. Bu nedenle iktidarın söylediği her şeyi savunan ve bunun propagandasını yürüten ana akım, tüm karşı argümanlara rağmen haberini iktidara odaklı bir şekilde yazıyor. Örneğin, Yeni Asır gazetesi, AKP’li bir milletvekilinin 8 Mart’a dair yaptığı açıklamayı haberleştirerek haber başlığına “AK Parti bir kadın hareketidir” cümlesini vermiş. Başka bir haberde de Amed’de Emniyet Müdürü’nün 8 Mart’ı kutlayan kadınlara çiçek verdiğine yer verilmiş. Yandaş medya 8 Mart’a erkeklere odaklanıyor denebilir. Çünkü DHA’nın yaptığı haberler arasında Amed’de 8 Mart’ı kutlayan kadınlar yer almadı. Ancak kadınlara çiçek veren Emniyet Müdürü, yandaş medyanın dikkatini çok çekti. Fakat hem önceki 8 Martlarda hem de bu seneki İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü’nde kadınlar polisler tarafından darp edilirken ve gözaltına alınırken yandaş medyanın dikkatini çekememişti.

 

İktidar gözüyle bakan, iktidar gözüyle görür

 

Yine Yeni Şafak, 2018’de kadınların istihdam edilmesi konusunda yaptığı haberde “8 kadının gözünden 8 Mart” diye bir başlık kullanılmış. Ancak haberin içerisinde ne kadınların iş alanında maruz kaldığı baskılara ne de kadınların 8 Mart’ı nasıl gördüğüne dair bir değerlendirme yok. Yeni Şafak “yanlışlıkla kadın haberi yapmayalım” diyerek haberde sadece kadınların fotoğraflarına ve kaç senedir, nerede çalıştıklarına yer vermiş. Medyanın, bu dilini iktidardan aldığını, yazılan haberler sayesinde net olarak görebiliyoruz. 2014’te AKP’lİ Özlem Zengin ile yapılan bir röportajda şu ifadelere yer veriliyor: “Yasaları uygulama konusunda problem olduğunu söyleyen Topal, bunun sebebini Türkiye'deki hukuk sistemini yanlış algılamaktan olduğunu belirtti. ''Uğraşıyorsunuz koruma kararı alıyorsunuz ama mağdur kadın vazgeçiyor veya açtığı davadan geri çekiliyor.'' diyen Topal, kadınların kararsızlığını eleştirerek şunları söyledi: ''Kadınlar bir taraftan eşit şartlar da yaşamak istiyorlar. Diğer taraftan kadın oldukları için daha hassas bir muamele görmek istiyorlar. Kadınlar aslında ne istiyorlar. Buna bir karar vermeleri gerekiyor.'' Evli ya da birlikte olduğu, birlikte yaşadığı erkekler tarafından şiddete maruz kalan kadınların, şikâyet etseler dahi cezasızlık politikasının varlığıyla sonuç alamamaları ve kimi zaman da tehdit edildikleri için davadan geri çekilmelerini eleştiren AKP’li Özlem Zengin, yine kadınları aşağılarken erkek şiddetini görmezden geliyor. İşte yandaş medyanın tam olarak durumu budur;  iktidar gözüyle bakan, iktidar gözüyle görür.

 

Özet olarak yandaş medyanın kadın düşmanı dili yeni bir dil değil. İktidardan aldığı güç ve erkek zihniyetinin getirdiği kadın düşmanlığıyla her 8 Mart’ta kadınların mücadelesini sansürlemek kadın mücadelesini engelleyemiyor. Sahadaki kadın gazetecilerin ve özgür basının varlığıyla bu sansür, hakikati değiştiremiyor.