İZMİR – İzmir’de, irade gaspları ve kayyım atamlarına karşı devam eden eylemlerde yapılan gözaltılarda kadınlara yönelik çıplak arama işkencesi, taciz ve şiddet, yapılan basın açıklaması ve oturma eylemiyle protesto edildi.

 

İzmir’de, irade gaspları ve kayyım atamlarına karşı devam eden eylemlerde yapılan gözaltılarda kadınlara yönelik çıplak arama işkencesi, taciz ve şiddet, yapılan basın açıklaması ve oturma eylemiyle protesto edildi. Açıklamada “Gözaltında taciz, çıplak arama suçtur. Failler yargılansın” yazılı pankart ve “Siz işkence edeceksiniz ve feministler susacak mı sandınız?”, “Gözaltına aldığınız kadını taciz etmek de emir miydi?” yazılı dövizler açılırken sık sık “Devlet elini bedenimden çek”, “Çıplak arama işkencedir”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda kadın örgütü, demokratik kitle örgütü ve yurttaş katıldı.

 

‘Polis ve devlet şiddetini çok yakından tanıyoruz’

 

19 Mart’ta ülkenin dört bir yanından sokaklara döküldüğünün ifade edildiği açıklamada, eylemlerde polisin anayasal haklarını kullanan yurttaşlara işkence ve şiddet uyguladığı belirtildi. Açıklamada, eylemlerde haksız gözaltılar yapıldığı ve gözaltında şiddet, işkence ve çıplak arama uygulamalarının gerçekleştirildiği dile getirilerek “Tutuklanan arkadaşlarımızın su, temiz gıda ve temel hijyen maddelerine erişiminin engelleniyor. Yıllardır sokaklardan vazgeçmeyen ve hak mücadelesi veren bizler, polis ve devlet şiddetini çok yakından tanıyoruz! Halkın iradesini gasp etmek isteyenlere, halka işkenceyle zulmedenlere inat 19 Marttan bu yana sokaklardayız, direnişteyiz! Bir kez daha haykırıyoruz; baskılar bizi yıldıramaz. Devlet halkın direnişini kırmak, haklı isyanını bastırmak için 2000’e yakın arkadaşımızı sokaklardan ve evlerinden gözaltına aldı, 299 arkadaşımız ise günlerdir tutuklu ve bu sayı her geçen gün artıyor. Birçokları adli kontrol ve ev hapsi koşullarıyla direnişten uzaklaştırılmaya çalışılıyor” denildi.

 

‘Tacizler ve çıplak arama devlet politikalarının uzantısı’

 

Yaşanan çıplak arama işkencesinin ve tacizlerin, İstanbul Sözleşmesini fesheden ve şiddeti meşrulaştıran devletin politikalarının uzantıları olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Bu da yetmiyor, ‘Çıplak arama işkencedir’, ‘Gözaltında cinsel saldırıya uğrayan kadınları her gün konuşacağız’ diyerek, devlet eliyle işlenen bu suçları ifşa eden kişiler hakkında gözaltı kararı çıkıyor, haklarında soruşturma başlatılıyor, sosyal medyada fotoğrafları kullanılarak sahte hesaplar açılıyor. Avukatlar yine hukuksuzca gözaltına alınıyor! Biz, devletin bu baskı ve işkence politikalarını yıllardır Kürt kadınlara, trans kadınlara gözaltında işkence haberlerinden, kadın hakkı savunucularına karşı yürütülen asılsız karalama kampanyalardan, onur yürüyüşlerinden, Hakkari’den, Van’dan, Uşak’tan tanıyoruz! Hep haykırdık, bir kere daha haykırıyoruz, çıplak arama cinsel şiddettir, işkencedir. Gözaltında işkenceyi, cinsel şiddeti kabul etmiyoruz” ifadelerine yer verildi.

 

‘Devlet elini bedenimden çek’

 

Devletin ve polislerin işkenceyi savunmasının kabul edilemez olduğunun kaydedildiği açıklamada, “Kamuoyunda “Rutin uygulama” algısı yaratılarak geçiştirilemez! İnkar etseniz de, biz gerçeği biliyoruz: kötü muamele, cinsel şiddet tehdidi, çıplak arama bir “uygulama” değil insan hakkı ihlalidir, suçtur. Biz hak savunucuları, cinsel şiddet uygulayan, çıplak arama yapan, görevi kötüye kullanan faillerin ve tüm sorumluların, emir verenlerin ve göz yumanların tespit edilip, yargılanmasını talep ediyoruz. Erkek-devlet şiddetine, irademizin, hayatlarımızın gaspına karşı sokaklarda olmaya, cinsel şiddet karşısında dayanışmaya devam edeceğiz! Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz ve haykırıyoruz: Devlet elinin bedenimden çek!” diye belirtildi.

 

Açıklama ve bir saatlik oturma eylemi, sloganlarla sona erdi.