
Önümüz bayram ama çantalar boş
- 09:02 25 Mart 2025
- Emek/Ekonomi
Neslihan Kardaş - Memihan Zeydan
WAN - Ramazan ayıyla birlikte derinleşen ekonomik kriz, iftar sofralarını vurdu. Semt pazarlarında alışverişe çıkan kadınlar, artan fiyatlar karşısında temel ihtiyaçlarını bile alamaz hale geldiklerini söylüyor. Kadınlar, "Eskiden 300 liraya 10 poşet alıyorduk, şimdi bir poşet bile dolmuyor" diyor.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte derinleşen ekonomik kriz, iftar sofralarını da doğrudan etkiliyor. Semt pazarlarına çıkan kadınlar, evlerinin temel ihtiyaçlarını ve yemeklik malzemelerini alırken her zamankinden daha seçici ve temkinli davranıyor. Tezgâhlar arasında en uygun fiyatı bulmaya çalışan kadınlar, haftalık alışverişlerini dahi tamamlayamadıklarını dile getiriyor. Bütçelerini artırmalarına rağmen daha az ürünle eve dönmek zorunda kaldıklarını belirten kadınlar, ekonomik krizin kendilerine ve sofralarına yansıyan etkisini gözler önüne seriyor.
Wan’ın Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde kurulan pazarda konuşan kadınlar, derinleşen krizin hayatlarına olan yansımalarını anlattı.
‘Büyük bir kriz var’
Pazar alışverişinde bir kilo sebze ya da meyve alamadığını söyleyen Nahayi Duman, fiyatların çok yüksek olduğunu belirtti. Nahayi Duman, "Ben ihtiyaçlarımı yine karşılayabiliyorum ama çok kötü durumda olan insanlar var. Benim evim kira değil, ama kirada olan insanlar var ve kiralar çok pahalı. Eskiden çok az para ile geldiğimizde tüm ihtiyaçlarımızı alabiliyorduk. Ama şimdi zar zor karşılayabiliyoruz. Büyük bir kriz var. Bu krizin sebebinin ne olduğunu devlet biliyor. Her şey bolca var ama fiyatlar çok yüksek" dedi.
‘Pahalılık hem alana hem de esnafa zor’
Semt pazarında altı yıldır esnaflık yapan Halime Şeker de fiyatların yüksekliğine dikkat çekerek yurttaşların ürün alamadığını ve satışların oldukça düşük olduğunu söyledi. "Sebze fiyatları uçmuş" diyen Halime Şeker, "Patlıcanın kilosu 200 lira olmuş, insanlar nasıl geçinsinler? Ben çalışıyorum, bir şekilde geçimimi sağlıyorum ama çalışmayan var, dar gelirli olanlar var. Müşteriler gelip fiyat soruyor ama fiyatları öğrenince geri bırakıyorlar. Eskiden de fiyatlar yüksekti ama bu kadar değildi. Bu krizin sorumlusu Erdoğan’dır. Her şey o kadar pahalı ki insanlar geçinmekte zorlanıyorlar. Pahalılık hem alana hem de esnafa zor. Fiyatlar bizi de etkiliyor, çünkü ürünümüzü satamıyoruz. Bazen zararına veriyoruz. Bu işe ilk başladığım yıllara göre alım gücü oldukça düşmüş durumda. O zamanlar bizler daha fazla satış yaptığımız için yeni ürünler alabiliyorduk, ama şimdi satış düşünce biz de yeni ürün alamıyoruz" ifadelerini kullandı.
‘Önümüz bayram ama…’
Fiyatların yüksekliğinden dolayı hiçbir şey alamadan eve döneceğini söyleyen Gülçin Demir ise yaşadıkları geçim sıkıntısını şöyle anlattı: "Büyük bir kriz var. Çocuklarım evde işsiz. Benim emeklilik maaşımla geçimimizi sağlamaya çalışıyoruz. Evde altı kişiyiz. Pazara 500 lira ile geldim, sadece iki tane yazma alabildim. Sadece günümüzü idare edebiliyoruz. Önümüz bayram ama fiyatlar çok yüksek. Eskiden 300 lira ile 10 poşet ürün alıyorduk ama şimdi bir poşet bile alınmıyor."
‘Söylemeye utanıyorum’
Ürünlerin pahalılığı nedeniyle pek bir şey alamadığını ifade eden Hanife Yıldız da benzer sıkıntıları dile getirdi. Hanife Yıldız, "200 lira getirdim pazara. Ne alabilirim ki? Evde beş nüfusuz ve çok zor geçiniyoruz. 200 lira ile neredeyse hiçbir şey alamadım. Söylemeye utanıyorum" dedi.
Berivan Kaya ise 8 çocuğu olduğunu ve eşinin cezaevinde bulunduğunu belirtti. Berivan Kaya, "Sabahtan beri pazarda dolaşıyorum ve sadece bir poşet alabildim. Ne alınabilir ki? Hiçbir şey alınmıyor. Ramazan ayı nedeniyle mecburen alışveriş yapmak zorundayız. Hiçbir şey alınacak gibi değil. Pazara 500 lira ile geldim, şu an bir lira bile kalmadı. Eskiden lirayla evimizin geçimini sağlayabiliyorduk. Şimdi bir lahana 120, marul 80 lira olmuş durumda. Büyük bir kriz var. Ramazan ayındayız, halkı da düşünmeleri lazım. Bayram var önümüzde ve evine bir tek şey bile alamayan insanlar var. Bir paket şekerleme 500-600 lira olmuş, nasıl alalım?" sözleriyle yaşadıkları zorlukları anlattı.
Son olarak konuşan Siyaha Şapkacı ise çocuklarına bakamaz duruma geldiğini ifade etti. Şapkacı, "Ben şu an hiçbir sebze alamayacağım. Pazara bin lira ile geldim, onunla da ne alacağımı bilmiyorum. İhtiyaçlarımızı tamamlayamıyoruz. Eskiden pazara 150-250 lira ile gelince ellerimiz dolu eve dönüyorduk. Şu an 2 bin de getirsek evin ihtiyacını karşılayamıyoruz. Biz bayramı yaşayamıyoruz, bizim için bayram yok. Ama bütün bunlar bu hükümetten dolayıdır. Eskiden yine iyiydi. Bir insan çalışırdı, birkaç çocuğa bakardı. Ama şimdi üç kişi çalışsa bir aileyi geçindiremiyor. Her şeyin başı hükümettir" diye konuştu.