HABER MERKEZİ - PKK, 1 Mayıs'a ilişkin yaptığı açıklamada, ateşkes duyurusunun ardından kongreye ilişkin şu mesajı verdi: "Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz."

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum"  çağrısının ardından PKK, 1 Mart'ta yaptığı açıklamada ateşkes ilan etti. Açıklamada, kongrenin toplanabilmesi için güvenli bir ortamın sağlanması ve Abdullah Öcalan’ın bizzat kongreyi yürütmesi gerektiği vurgulandı. Çağrı ve açıklamaların üzerinden haftalar geçmesine rağmen devlet ve iktidar cephesinden herhangi bir adım gelmedi. 

 

ANF'de yayınlanan habere göre, sürece dair görüşmeler devam ederken, PKK, 1 Mayıs İşçi Bayramı'na ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, kongreye ilişkin mesajlar da verdi. 

 

PKK'nin açıklaması şu şekilde: 

 

"Yeni bir 1 Mayısı, işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele gününü yaşıyoruz. 8 Mart ve Newroz’dan sonra 1 Mayıs’ta da işçi ve emekçi halk meydanları dolduracak ve antifaşist demokrasi mücadelesini her alanda yükseltecek. Yüksek sesle faşizmin yıkılmasını ve özgür, eşit, adil bir demokratik düzenin kurulmasını haykıracak. Kadın özgürlüğüne ve toplumsal ekolojiye dayalı demokratik toplumun inşası için birlik, dayanışma ve mücadelesini geliştirecek.

 

Bunlar temelinde, başta Önder Apo olmak üzere tüm yoldaşların, işçi ve emekçilerin, kadın ve gençlerin, yurtsever halkımızın ve demokratik dostlarımızın 1 Mayıs’ını kutluyor; yeni 1 Mayıs yılında özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürüten herkese üstün başarılar diliyoruz. 1977 Taksim şehitleri ve Mehmet Karasungur, Mehmet Emin Aslan ve Ramazan Kaplan gibi gerilla komutanları şahsında tüm 1 Mayıs Şehitlerini saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.

 

Bu 1 Mayıs sürecinde en güçlü yaşam mücadelesi veren çok değerli dostumuz ve yoldaşımız sevgili Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun diyor ve acil şifalar diliyoruz.

 

1 Mayıs emekçi halkların bilincinde yol gösteren bir yıldızdır

 

Çok açık ki 1 Mayıs, reel sosyalizmden kalan en anlamlı ve canlı miras oluyor. Kuşkusuz onu böyle yapan, taşıdığı direniş ve şehadet gerçeğidir. Baskı, zulüm ve sömürüden kurtuluş için direniş ve bunu şehadet çizgisinde yürütme, işte böyle her zaman özgürlük, eşitlik ve adalet mücadelesine yol gösteren ve güç veren bir değer yaratmıştır. Reel sosyalizmin birçok özelliği tarihsel olarak aşılıp giderken, 1 Mayıs gerçeği emekçi halkların bilincinde yol gösteren ve ilham veren bir yıldız olarak parlamaya devam etmiştir.

 

Kürdistan Özgürlük Hareketi ve Kürt halkı, Önder Apo öncülüğünde geliştirdiği tarihi özgürlük direnişiyle 8 Mart ve Newroz’u gerçek anlamına uygun olarak yaşanır hale getirdiği gibi, 1 Mayıslarda da özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükselterek en anlamlı yaşamı ortaya çıkarmıştır. Her 1 Mayıs’ı demokratik sosyalist bilincin ve iradenin yenilenmesi günü yaptığı gibi, örgütlenme ve eylemin de sürekli geliştirildiği bir gün haline getirmiştir. Önder Apo’nun geliştirdiği Demokratik Uygarlık Kuramı ise, 1 Mayıs gerçeğini daha doğru ve yeterli anlaşılır ve anlamına en uygun yaşanır kılmıştır.

 

Özgürlüksüz ve demokrasisiz barış olmaz

 

Açık ki Hareketimiz ve halkımız, dostlarımız ve emekçi halklar bu 1 Mayıs’ı, Önder Apo’nun 27 Şubat günü yaptığı ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ temelinde yaşamaktadır. Çok açık ki özgürlüksüz ve demokrasisiz barış olmaz. Kürdistan’da böyle bir barış olmadan da Ortadoğu’da ve dünyada çatışmalar sona erip barışa ulaşılamaz. Çünkü bir iç çelişki, çatışma ve savaş sistemi olan küresel kapitalist modernite düzeni, Kürdistan’ın parçalanması ve sömürgeci-soykırımcı egemenlik altına alınması temelinde şekillenmiştir. Dolayısıyla dünyada ve Ortadoğu’da gerçek barışa ancak Kürdistan’daki barışla ulaşılabilir.

 

Demokratik toplum ise, insanlığın özüne uygun doğal duruşunu ifade etmektedir. Demokratik toplum, ekonomik ve ekolojik toplum demektir. Demokratik toplum, kadın özgürlükçü toplum demektir. Demokratik toplum, demokratik konfederalist toplum demektir. Demokratik toplum, ahlaki ve politik toplum, yani demokratik sosyalist toplum demektir. Günümüzde insanlığın en çok ezilenleri olarak kadınların ve Kürtlerin barışa ve demokratik toplum olarak gelişmeye herkesten çok ihtiyacı vardır. O halde başta kadınlar ve gençler olmak üzere halkımız ve dostlarımız, “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın anlamını herkesten daha fazla ve derinlikli olarak bilince çıkartacak, 1 Mayıs etkinliklerini böyle bir bilincin ve eylemin gelişmesi haline getirecektir. Demokratik modernite paradigmasını dünyanın dört bir yanına yayarak, demokratik toplumcu enternasyonalist bilinci ve dayanışmayı her alanda geliştirecektir.

 

Süreci bozan taraf olmamaya çalışıyoruz

 

Halkımız ve demokratik kamuoyu çok iyi biliyor ki, Hareket ve halk olarak biz, Önder Apo’nun 27 Şubat tarihli ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını’ tümüyle sahiplendik ve geçen iki aylık süre içinde de doğru anlamaya ve başarılı uygulamaya çalıştık. 1 Mart ve Newroz açıklamalarımızda bu durumu ve tutumumuzu net bir biçimde ortaya koyduk. AKP iktidarının oyalamalarına ve askeri saldırılarına rağmen, bu açıklamalarda ifade ettiğimiz karar ve tutumu sürdürüyoruz. Çözmeye çalıştığımız sorunların zorluğunu bildiğimiz için, acele etmemeye ve süreci bozan taraf olmamaya çalışıyoruz. Dem Parti İmralı Heyeti iyimser açıklamalar yapıyor. Önder Apo’nun umutlu olduğunu ve çalışmalarını sürdürdüğünü duyuyoruz. Fakat 27 Şubat tarihli Çağrı’da belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey henüz yok. Bu durumun değişmesini, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz.

 

Burada halkımızı ve dostlarımızı bir kez daha uyarmak ve 27 Şubat tarihli Çağrı’yı doğru anlayıp başarıyla uygulamaya çağırmak istiyoruz. Çok açık ki, 27 Şubat tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, devlet ya da iktidarın bize bir şeyler vermesini bekleme çağrısı değildir. Tersine toplumu özgürlük ve demokrasi bilinciyle eğitme, örgütleme ve demokratik eylemli kılma çağrısıdır. Barış da bununla kazanılır, demokratik toplum haline de ancak bu temelde gelinir. O halde hiç kimse kaygı belirtme ve bekleme durumunda olmamalıdır; 1 Mayıs’ın birlik, dayanışma ve mücadele özüne de uygun olarak tüm ezilenlerin demokratik toplumcu bilincini, örgütlülüğünü ve birliğini geliştirmek ve her şeyi bu temelde kazanmak üzere herkes seferber olup çalışmalıdır.

 

Hiç kimse değişim ve dönüşümün dışında kalamayacak

 

Bunun için de her şeyden önce kendi zihniyetini ve yaşam tarzını değiştirmelidir. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nın, her şeyden önce zihniyet ve yaşam tarzı devrimine çağrı olduğu gerçeği çok iyi bilinmelidir. Zaman, barış ve demokratik toplum çizgisinde değişim ve dönüşüm zamanıdır. Artık böyle bir süreç başlamıştır. Ne kadar diretirse diretsin, hiç kimse böyle bir değişim ve dönüşümün dışında kalamayacaktır. Önder Apo kendi devrimci değişim ve dönüşümünü yapmıştır. Bu temelde PKK gereken değişim ve dönüşümü yaşamaktadır. Bunlar temelinde de tüm Kürt halkı, kadınlar ve gençler demokratik değişim ve dönüşümünü yaşayacak, bu da tüm Türkiye ve Ortadoğu’yu demokratik değişim ve dönüşüme götürecektir. Hem 1 Mayıs ve hem de Mayıs Şehitler Ayımız, kadınlar ve gençler öncülüğünde halkımızın ve dostlarımızın böyle bir değişim ve dönüşüm yaşamasına vesile olacaktır.

 

Bunlar temelinde tüm işçi ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin, sosyalist ve devrimci güçlerin 1 Mayıs’ını bir kez daha kutluyor; Haki Karer, Mehmet Karasungur ve Hozan Mizgîn yoldaşlar şahsında tüm Mayıs şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyor; tüm yurtsever halkımızı ve demokratik dostlarımızı bulunduğu her yerde 1 Mayıs kutlamalarına etkin ve yaygın olarak katılmaya çağırıyoruz!"