
TJA aktivistleri: Tarihi bir dönemeçteyiz
- 09:02 11 Temmuz 2025
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız – Rabia Önver
WAN – Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın hazırladığı “Demokratik Toplum Manifestosu”na dair konuşan TJA aktivistleri, yeni tarihi çağrının ardından Meclis’te kurulması düşünülen komisyonun bir an önce kurulması gerektiğini ifade etti. Kadınlar, halkların ve kadınların Abdullah Öcalan’a güvendiğini belirtti.
27 Şubat’ta yapılan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının, Kürdistan, Türkiye ve tüm dünyada büyük bir yankı uyandırmasının ardından tarihi bir gelişme daha yaşandı. 9 Temmuz’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nden yeni bir çağrı yaparak halklara seslendi. Çağrının görüntülü olarak yayımlanması, sürecin ilerleyişine dair yeni bir umut yarattı. Öte yandan halklar, çağrının görüntülü olarak yayımlanmasını büyük bir heyecanla karşıladı. Abdullah Öcalan, açıkladığı “Demokratik Toplum Manifestosu”nda, "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısının, demokratik siyaset stratejisiyle ve bütüncül hukukla doldurulması gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan, bu sürecin tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreç olduğunu söyledi.
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın açıkladığı “Demokratik Toplum Manifestosu”na dair konuştu.
‘Tarihi bir dönemeçteyiz’
Kürt sorununun çözümü açısından tarihi bir dönemeçte olunduğunu ifade eden TJA aktivisti Harika Peker, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrıyla birlikte farklı bir evreye geçildiğini söyledi. Harika Peker, “52 yıllık Kürt özgürlük mücadelesi var. Bununla beraber Önderliğin 99’daki esareti ve sonrası paradigma değişikliğiyle beraber bir sürecin eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Yüzyıllardır Kürtlerin imha ve inkârına dayalı bir siyaset yürütüyor Türkiye devleti. Geldiğimiz aşamada Ortadoğu’daki gelişmeler ve Türkiye’nin içine girdiği krizlerle beraber Kürt sorununun demokratik çözümü bir aciliyet arz ediyor. Tam da bu sırada Sayın Öcalan bir çağrı metniyle beraber toplumla buluştu. Bu metinde demokratik toplum ve barış inşasının ne kadar elzem ve acil olduğunu da dile getirdi. Toplumun buna ne kadar ihtiyacı olduğunu da gördük. 27 Şubat çağrısıyla beraber sonrası PKK’nin hem önce ateşkes ilan etmesi sonra kongresini toplaması hem kendini feshetme hem de silah bırakma durumuyla beraber çok büyük adımlar da atıldı. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesi için devletin de bu sürece cevap vermesi gerekiyor” dedi.
‘Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu modeli sonuna kadar destekliyoruz’
Yasal ve hukuki zeminde bir gelişme yaşanmadığı takdirde sürecin sonuca ulaşamayacağını dile getiren Harika Peker, “Sayın Öcalan’ın demokratik toplum ve komün yaşam manifestosu sadece Kürtler için değil, tüm dünya halkları için de alternatif bir sistem inşa ediyor. Artık kapitalist modernitenin ulus-devlet krizi aşılamıyor. Bu sürekli savaşları, imhaları ve toplumsal çatışmaları getiriyor. Bunun tam karşısında demokratik ulus alternatifiyle yeni bir sistem geliştiriyor. Beşinci savunmasında, on beş yıl önce Sayın Öcalan belirtmişti. Buna dair de belli çalışmalar yapılmıştı ama bugün gelinen aşamada artık ulus-devlet anlayışının hiçbir şekilde toplumsal bir çözümü getirmediği de görülüyor. Biz kadınlar olarak da Sayın Öcalan’ın çağrısının, yeni bir yaşama, demokratik ve eşit bir yaşama çağrı olduğunu biliyoruz. Bu yaşam içinde kadın özgürlüğünü de esas alan bir çağrıdır. Toplumsal anlamda eşit ve özgür yaşam için biz de Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu yeni yol haritasını, modelini sonuna kadar destekliyoruz. Bunun yaşamsal kılınması açısından da tüm gücümüzle çalışmalara devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘Komisyon bir an önce kurulmalı’
27 Şubat’ta yapılan tarihi çağrının ardından kadın hareketi olarak birçok çalışma gerçekleştirdiklerini kaydeden Harika Peker, bu çalışmalar kapsamında kadınlarla buluştuklarını, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın süreci nasıl ele aldığıyla ilgili kadınlara ve topluma aktarımda bulunduklarını ifade etti. Süreci ortak yürütme çabaları olduğunu belirten Harika Peker, “Türkiye’nin içine girdiği krizler, siyaseten aşamadığı birçok durum var. Örneğin Türkiye’de sadece Kürtler için demokratikleşme durumu istenmiyor. Şu anda Türkiye’de ciddi demokratik krizler var. Bunu aşmak için de kadınların öncülüğünde bir çalışmanın yapılması gerekiyor. Biz aylardır halkla ve kadınlarla beraber mahallelerde, köylerde, sokakta kadınları sürece katmak ve anlamaları açısından çalışma yürütüyoruz. Gittiğimiz her yerde şöyle bir yaklaşım var; devletin adım atmama hali ve somut bir şey yapmaması durumundan kaynaklı bir temkinlilik var. Devletin de adım atmasının beklendiği bir durum var. Komisyonun kurulması açısından bir değerlendirme var şu an Meclis’te. Bir an önce bu komisyonun kurulması gerekiyor. Bütün tarafların, partilerin olduğu bir komisyonla beraber Kürt sorununun demokratik çözümüne, yeni bir pencerenin açılması gerekiyor” sözlerine yer verdi.
‘Halk ve kadınlar Sayın Öcalan’a çok güveniyor’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yeni çağrısının videolu olarak yayımlanması dolayısıyla çok heyecanlı olduklarını paylaşan Harika Peker, “26 yıl sonra Sayın Öcalan’ın sesini duyma ve kendisini görme şansına eriştik. Bizim açımızdan ciddi bir heyecan yarattı ve büyük bir umut da oldu. Gerçekten umudumuzu besleyen bir yerde çünkü biz kadınlarla tartıştığımızda, bizim kendi açımızdan da belki devletin adım atmama durumu olabilir ama halk ve kadınlar Sayın Öcalan’a çok güveniyor. Bu sorunun çözümünde Sayın Öcalan’ın birinci muhatap olduğunu ve sorunu çözeceğine dair bir umut var. 26 yıldır dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir İmralı tecrit sistemiyle karşı karşıyayız ama Sayın Öcalan büyük bir irade ortaya koyarak bu sorunları aşmak için sürekli ön açıcı adımlar atıyor. Bunun da karşılığının bulunması gerekiyor. Belki önümüzdeki günlerde PKK’nin sembolik olarak silah bırakma gibi bir planlaması olabilir. Bundan sonra devlete iş düşüyor. Devlet, Kürt sorununu demokratik yoldan çözecekse bunların hepsini değerlendirerek hızlıca adım atması gerekiyor. Hukuksal ve anayasal olarak Kürtleri de tanıyan, diğer toplulukları da tanıyan bir yapıya dönüşmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Hepimiz heyecanla bekliyoruz’
27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu Asrın çağrısıyla beraber başta Kürdistan halkları olmak üzere her yerde halkta büyük bir umut uyandırdığını belirten Berivan Polat, yıllar sonra ilk defa Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın görüntüsünü gördükten sonra büyük bir sevinç yaşadığını söyledi. Berivan Polat, “Önderliğin 26 yıl sonra ilk defa sesini duyduk, görüntüsünü gördük, herkes çok heyecanlı, çok umutlu. Sürecin olumlu ilerlemesini hepimiz heyecanla bekliyoruz. Herkes gibi bizim de merak ettiğimiz tek şey Önderliğin sağlık durumunun nasıl olduğuydu, gördüğümüz görüntüden sonra Önderliğin sağlık durumunun iyi olduğunu görmek bizlere güç verdi. Önderliğin yaptığı çağrı ile beraber bütün kesimler adım atmalı. Bu sürecin olumluya evrilmesi için başta iktidar olmak üzere bütün yapıların bu sürece gerekli adımları atması gerektiğini söyleyebiliriz” diye kaydetti.
‘Adım atma sırası devlette’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta gönderdiği tarihi mesajla beraber PKK ile beraber de süreç için büyük ve olumlu adımların atıldığını belirten Sinem Seven, Asrın çağrısı ve atılan adımlarla beraber halkta büyük bir umudun olduğunu dile getirdi. Sinem Seven, “Önderlik ve PKK gerekli adımları atarken diğer taraftan ise devletten henüz olumlu somut bir adım yok. Bu da halkta bir tepkiye ve güvensizlik ortamına yol açtı. Önderliğin fotoğraflarıyla beraber büyüyen bir nesil olarak, videolu çağrısı bizde büyük bir emeğin, mücadelenin koşullarının nereye vardığının bir göstergesi oldu. Atılan bu adımlardan sonra bir umut hakkının doğması gerekiyor. Bütün ömrünü ezilen halkların barışı görmesi için mücadeleye adamış olan Kürt Halk Önderi’ne umut hakkının tanınması ve fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor” dedi.