Derya Ren

 

HABER MERKEZİ - Enternasyonal devrimci Diana Montseny, Rojava Devrimi’nin kadın öncülüğünde inşa edilen demokratik ve ekolojik sistemiyle kapitalist düzene karşı güçlü bir alternatif oluşturduğunu belirtti: “Bu devrim hepimizin devrimidir.”

 

Rojava Devrimi 10 yılı geride bırakırken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigması Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşam buldu. Kadınların öncülük ettiği yeni sistem, dünyada egemen olan sisteme bir alternatif olurken, halklara umut olmaya devam ediyor. Devrimin inşa süreci devam ederken, dünyanın dört bir yanından kadınlar ve gençler başta olmak üzere oluşturulan sisteme tanıklık etmek için yönünü Rojava'ya verdi.

 

Öte yandan İspanya’da bağımsızlık mücadelesi veren Katalanlar, özerk yönetimlerini inşa etmek için mücadele ederken, Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin başlattığı mücadele ve gelişen mücadele ile ortaya çıkan demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmayı benimseyen halklardan.

 

İspanya'da kimlik ve dil mücadelesi veren kadınlardan biri olan Diana Montseny, 2014 yılına kadar feminist kadın hareketlerinde yer aldı. Ancak 2014 yılında Kürt kadınlar öncülüğünde başlayan Rojava Devrimi ile tanıştı. İspanya’nın Barselona kentinde diplomasi çalışmaları sürdüren Diana Montseny, Rojava Devrimi'ne dair konuştu.

 

‘Rojava Devrimi yeni bir alternatiftir’

 

Rojava’da direnen tüm halkları selamladığını ve Rojava Devrimi’ni kutladığını belirten Diana Montseny, “Devrimden bahsedildiği zaman birçok insan devrimin ne tür etkilere yol açtığını bilmiyor. Bundan kaynaklı halklar açısından Rojava Devrimi’nin çok büyük bir önemi var. Halkların kendi kendilerini örgütleyerek, kendi demokratik sistemlerini nasıl inşa edeceklerinin bir örneği oldu. Şu an dünya geneline baktığımızda sağcı iktidarların yönetimde olduklarını görüyoruz. Bundan kaynaklı bir kez daha Rojava Devrimi’nin önemini görüyoruz. Ve bu devrim, kapitalist sistemine alternatif bir sistem olarak ortaya çıktı” diye kaydetti.

 

‘Bize umut veriyor’

 

Kürt halkının özgürlük mücadelesi ve Rojava Devrimi’nin kendisi üzerinde büyük bir etki yarattığının altını çizen Diana Montseny, bunun aynı zamanda dünyadaki kadın hareketi üzerinde de büyük bir etkiye neden olduğunu söyledi. Diana Montseny, “Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece Kürt kadınları değil, farklı halklardan olan kadınların da örgütlenme yaptığını ve büyük bir iradeye sahip olduklarını görüyoruz. Bu bize de umut veriyor” ifadelerini kullandı.

 

‘Rojava Devrimi ilham verdi’

 

İspanya’daki Katalanların direniş ve devrim sürecini hatırlatan Diana Montseny, devamında şu ifadeleri kullandı: “Rojava’da başta kadınlar olmak üzere, kadınlar yeni bir sistem oluşturdu. Ve bu sistem içerisinde yeni doğan çocuklar da bu sistem ile büyüyor. Bu, demokrasi ve kadın özgürlüğü için çok önemli bir durum. Devrimde kadın sorunu sona bırakılmadı ve devrimin öncelikli inşa etmesi gereken kadınlara ait özgün alanların yaratılması oldu. Kadınlar öncülük ettiği zaman ne tür farklar olacağını gördük. Kapitalist sistem içerisinde bunların yapılamayacağını gördük. Bundan kaynaklı da Rojava Devrimi bizlere de büyük bir ilham verdi ve içerisinde yer almamıza neden oldu.”

 

‘Rojava Devrimi hepimizin devrimidir’

 

Rojava Devrimi'nin çok kısa bir sürede Özerk Yönetim sistemini inşa ettiğine dikkat çeken Diana Montseny, son olarak şunları söyledi: “Bu da Kürt özgürlük mücadelesinin devrim ve özerk yönetim noktasındaki ısrarını gösteriyor. Komünal sistemin yaratımı büyük etkilere de yol açtı. İlk süreçlerde sistemin nasıl olacağına dair tartışmalar vardı. Ama sonrasında sistemin inşası ile toplum bu kaygıları bir kenara attı. Enternasyonal devrimciler de bu devrimin içerisinde yer aldı. Tişrîn Direnişi, Rojava Devrimi’ne olan bağlılığı gösterdi ve devrimi taçlandırdı. Şu an Rojava’da devrimin inşa sürecinde yer alan herkesi selamlıyorum. Rojava Devrimi hepimizin devrimidir. Rojava devrim ateşi her geçen gün daha fazla yaygınlık kazanıyor, bu da halklara umut veriyor.”