Semra Güzel tahliye edilmedi

  • 12:34 7 Şubat 2024
  • Hukuk
 
ANKARA - Hedef gösterilmesinin ardından dokunulmazlığı kaldırılan ve tutuklanan HDP eski milletvekili Semra Güzel duruşması ileri bir tarihe ertelendi. 
 
Hakkında 2017 yılında başlatılan bir soruşturma dosyasındaki bazı fotoğrafların basına servis edilerek hedef gösterilmesinden sonra dokunulmazlığı kaldırılıp, 3 Eylül 2022’de tutuklanan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Amed Milletvekili Semra Güzel’in yargılandığı davanın 7’incı duruşması, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Semra, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.  Duruşmayı, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Sevilay Çelenk, DEM Parti İnsan Hakları Hukuk Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) dosya avukatları izledi.
 
Duruşması öncesi çok sayıda sivil polisin duruşma salonu önünde beklemesi dikkat çekti.
 
Duruşmaya, gizli tanık Ezel’in dinlenilmesiyle başlanıldı. Gizli tanık Ezel’in sesinin net anlaşıldığı ve görüntünün olmamasından kaynaklı mahkeme heyeti, gizli tanığın bu şekilde deşifre olacağı, bu durumun usule aykırı olduğunu belirterek, gizli tanık Ezel’in daha sonra dinlenilmesine karar verdi.
 
Ardından Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından Semra’nın üzerinde yakalandığı iddia edilen sahte kimliğe dair ATK raporu okundu. 
 
‘Aldığım ölüm tehditlerinden dolayı o kimliği aldım’
 
ATK raporuna dair söz alan Semra Güzel’in ATK raporunda iki polisin ifadesine de yer verildiğini, gözaltı esnasındaki polislerle ifadesi alınan polislerin aynı kişiler olmadığını belirtti. Semra, “Gözaltına alındığım sırada oradaki görevlilerden polis olduğuna dair evrak istememe rağmen herhangi bir beyanda bulunmadılar, bütün eşyalarıma el koydular. Kim olduğumu söyledim, cüzdanım içerisinde kimliğim, mesleki kartlarım vardı. Onlar kim olduğumu biliyorlardı. ATK’den gelen raporda, ben ilk alındığım zaman orada eşyalarıma el koyan kişilerin tuttuğu tutanağın önemli olacağını düşünüyorum. Ben kimliğin sahte olduğunu söylemişim, sahtecilik yapmak istesem neden kimliğim ‘sahte’ ifadesinde bulunayım. Kimlik herhangi bir sahtecilik olayının olmadığını gösteriyor. Bu kimliği almamın nedeni aldığım ölüm tehditleri herhangi bir sahtecilik olayı yoktur” diye belirtti. 
 
‘Tutanaklar Semra Güzel adına tutuldu’
 
Ardından söz alan SEGBİS’ten duruşmaya bağlanan Avukat Arzu Kayaoğlu, ATK’nin raporuna değindi. Semra’nın gerçek kimliğinin çantasında olduğunu ve polislerin gözaltı sürecinde Semra’yı tanıdıklarını bildiğini kaydetti. Arzu, “Polislerin tutmuş oldukları tutanaklar, Semra Güzel adına tutulmuş, Mehtap Şahin ismi üzerine herhangi bir tutanak tutulmadığı açıktır” dedi. Semra’ya dönük sahtecilik faaliyetinin olmadığını ve atılı suçuna dair tespitlerin olmadığını ifade eden Avukat Senem Doğanoğlu,  bu durumun tutuk devamı yapılamayacağını dile getirdi. 
 
Tutukluluk halinin devamı kararı
 
Beyanların ardından söz alan iddia makamı, Semra hakkında kaçma şüphesinin kuvvetli olmasını iddia ederek, tutuklu halinin devamını talep etti.
 
‘Örgüt üyelerinde bir ailesi var’
 
İddia makamın talebi üzerine söz alan Semra Güzel’in 6 Şubat depremi üzerine söylemelerine mahkeme heyeti araya girerek, “Vaktimiz yok onları basınla konuş” sözleri dikkat çekti. Semra, “Bugün gizli tanığı dinleyemediğimiz için tutuklanma sürem devam ediyor. Bu aşamada tutuklu olmamı gerektirmeyecek bir dosyadan dolayı bu süreç uzatılıyor. Hukuksuz bir süreç işliyor. Dosya tamamen fotoğraflardan ibaret, dosyada yer alan isimler beraat ediyorlar. Dosyada yer alan isimlerden kimisi de soruşturmaya tabi tutulmadı tıpkı daha önce benim de tutulmadığım gibi. Milletvekili olmamla beraber bu durum kumpasa çevrildi ve buraya kadar gelindi. Çözüm sürecindeki bu gidişlerin hepsi devletin bilgisi dahilindeydi bugünkü durum şu anlama geliyor; Aileden biri PKK üyesi ise sen de potansiyel üyesin. İktidara yakın isen gidip görüyorsan sorun değil ama muhalefetten isen bugün benim gibi yargılanıyorsun ya da işinden ihraç ediliyorsun. Bu sorunun çözümsüz bırakılmasından kaynaklı bir tablodur. Bir hastalığı tedavi etmek istiyorsak, bu hastalığa neden olan nedenleri ortadan kaldırmak gerekiyor. Çözüm süreci olumlu sonuçlansaydı bugün bu yargılanmalar olmayacaktı. Kürt sorunu görmezden gelmekle çözülecek bir sorun değil, güvenlik ve terör adı altında da sorun çözülmeyecek. Bizler bu kısır döngüyü yaşıyoruz, DEP döneminden bugüne bu süreçleri yaşıyoruz. Gelinen noktaya baktığımız da Kürt sorunu operasyonlarıyla yok sayılmaya çalışılıyor, dağda olanların aileleri ile bağlarını yok sayamazsınız. Kabul etseniz etmeseniz de örgüt üyelerinin de bir annesi, babası, kardeşi, eşi, sevdiği vardır. Ama bugün iktidar bunu seçime malzeme yaptı” ifadelerini kullandı.
 
‘Demokratik siyaset, çözüm süreci ve halk yargılanıyor’
 
Semra şöyle devam etti: “Bu dosyanın açılması HDP’ye kapatılma davası açılmıştı ve benim dosyam buna, kapatma gerekçesi sayıldı. Seçimde fotoğraflarım yayınlandı ama tutmadı çünkü o fotoğraflar bir halkın gerçekliğiydi. Kapatma davası içinde yaramadı, benim dosyam soğumaya bırakılmış, yargılama ihtiyacı olmayan bir dosya. Siyaset bugün yargıyı elinde sürekli bir sopa olarak tutuyor, oradan oraya savuruyor. Ben tarafsızlıktan önce adil bir yargılama talep ediyorum. Fotoğraflar net ve aleni iken ben burada sevmiş olmanın hesabını vermek durumunda kalıyorum. Ben vekil iken hakkımda deliler toplanmış sonradan fezleke gönderiyorlar. Neresinden tutayım yasa dışı bir durum. Benim burada olmamın tek nedeni ailevi bağımın olması. Ailevi bağlarının yargılanmaya gerekçe olmayacağına göre burada demokratik siyaset, çözüm süreci ve bir halk yargılanıyor. Bir anne, bir kardeşin yakını görme hakkı varsa benim de var. Gereğinden fazla bu dosyada tutuklu kaldım, burada olmamın siyaseten bir anlamı kalmadı, kullanacak bir durum kalmadı ortada.”
 
‘5 sene boyunca fezleke düzenlenmedi’
 
Yeniden söz alan Avukat Arzu Kayaoğlu, HDP’li siyasetçilerin yargılandığı dosyalarda bu tür taleplerle sıkça karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Arzu, “Volkan Bora’nın üstünde çıkan materyaller 2017 yılından bu yana savcılığın elindeydi o zaman müvekkilimin ifadesi alınmadı. Anayasanın 83’ncü maddesi milletvekillerini koruma kalkanıdır. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında müvekkilim koruma altındayken delil toplandı. 5 sene boyunca fezleke düzenlenmedi. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa koruma kalkanını çiğnemiştir. Müvekkilimizin dokunulmazlığı kaldırılmadan tutuklandı sizin mahkemeniz tarafından. Bütün bunlara rağmen tanık ifadeleri devletin, mahkemenin ulaşamadığı gizli tanıklar tutuklanma gerekçesi olarak önümüze geliyor. Bu dosyada bir kadının nişanlısını görmeye gitmesi ve HDP’li milletvekili olması. Müvekkilim HDP’li milletvekili olmasaydı şu anda tutuksuz bir şekilde yargılanmış ve beraat etmiş olacaktı. Müvekkilimiz hiçbir zaman o fotoğrafları inkar etmedi aksine fotoğraflar basına hukuka aykırı bir şekilde sızdırıl sızdırılmaz fotoğrafları kendisine ait olduğunu mahkemenizde açıkladığı gibi açıkladı” diyerek Semra’nın tahliye edilmesi talebinde bulundu.
 
‘Müvekkilim yakalandıktan sonrada ölüm tehditleri devam etti’
 
İddia makamın talebi üzerinde söz alan Avukat Senem Doğanoğlu, bu dosyaya her hangi bir şeyin kazandırılmadığını kaydetti. Senem, “Sahte kimlik meselesinde ATK raporu var ama emniyetin tutanakları da var. Müvekkilim, 16.45’te İstanbul’dan alınıyor, sınır bölgesinden alınmıyor. Yüz tarama sistemi ile Semra Güzel anlaşıldığı belirtiliyor ve tutanakların tamamında Semra Güzel olarak geçiyor ama birden bire Mehtap Şahin ortaya çıkıyor. Çünkü MİT’in söylemlerinin güçlendirilmesi gerekiyordu” diyerek, Semra Güzel’in servis edilen fotoğraflardan sonra dijital medyadaki ölüm tehditlerini okudu.  Senem, “Bu coğrafyada hiç katliam veya suikast olmamış gibi davranmayalım. Müvekkilim tutuklandıktan sonra bu ölüm tehditleri devam etti. Bir kadın olarak buna maruz kalmanın ne olduğunu müvekkilim anlattı. Bir Kürt kadın olarak nasıl hayata kalmaya çalıştığını anlattı. Müvekkilin iki yıldır devam eden hayatta kalma arzusunu dışarıda devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
Duruşma ertelendi
 
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Semra’nın  tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmada gizli tanık Ezel’in dinlenilmesine karar verdi. Duruşma, 25 Nisan 2023 saat 16.00’a ertelendi.