AMED – 19 gazetecinin yargılandığı davada, adli kontrol tedbirinin kaldırılması ve el konulan dijital materyallerin iadesi yönündeki talepler reddedilerek tekrar ertelendi. 

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 16 Haziran 2022’de tutuklanan ve bir yılı aşkın bir süre tutuklu kaldıktan sonra ilk mahkeme de tahliye edilen gazetecilerin duruşması Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 15 gazetecinin 13 ay tutuklu kaldığı dosyada 20 gazeteci yargılanırken, Gazeteci Mehmet Şahin'in dosyası, bu dosyadan ayrılarak, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen başka bir dava dosyasıyla birleştirildi. Bu kararla, dosyadan yargılanan gazeteci sayısı 19’a düştü. 

 

Duruşmaya yargılanan gazetecilerden Ömer Çelik ve Elif Üngür ile gazetecilerin avukatları Rasul Tamur, Gözde Engin ve Bahar Oktay hazır bulundu. Gazeteci Aziz Oruç’un avukatı Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Hukuk Birimi’nden Hazal Sürmeli İstanbul'da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Diğer yandan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), MLSA, Amsterdam Üniveristesi Clooney Vakfı üyeleri ve gazetecilerin aileleri de duruşmayı izledi. 

 

Duruşmada ilk olarak konuşan avukat Resul Tamur, adli kontrol tedbirinin kaldırılması ve gazetecilerin el konulan dijital materyallerinin iadesini talep etti. 

 

Tanıklar dinlendi

 

Sonrasında Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya tanık olarak katılan Soydan Karaer’in beyanları alındı. Soydan Karaer, Sterk TV hakkında verdiği beyanları hatırlamadığını söyledi. Sterk TV’nin örgütle bağının olup olmadığına dair bilgisinin olmadığını kaydetti. Sonrasında YPG'den kaçtığını söyleyen Mustafa Biçer isimli tanık ifade verdi. Tanık zorla Sterk TV’ye çıkarıldığını ve yine zorla bir yazı okutturulduğunu iddia etti. Sterk TV’nin örgüte bağlı bir kanal olduğunu ileri süren tanık Mustafa Biçer, “Örgütün üst düzey yöneticileri konuşma yaptığı zaman Sterk TV’de yayınlanırdı ve eğitim amaçlı izletilirdi” iddialarına yer verdi. 

 

İddia makamı eksik hususların giderilmesini istedi. 

 

Ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, adli kontrol tedbiri kaldırılması yönündeki talebi reddetti. 

 

Mahkeme emniyette bulunan ve el konulan eşyaların iadesi yönündeki talebini reddederek, söz konusu malzemelerin akıbetinin sorulmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 18 Eylül’e ertelendi.