
Fotoğrafsız bir hayattan geriye ne kaldı?
- 09:05 5 Mart 2025
- Kadının Kaleminden
"Kahta'da diri diri toprağa gömülen Medine, sulara gömülmeye çalışılan Narin ve şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojin'in acı hatıralarını, ne tarih ne de kadınlar unuttu. Kadınların bu derin öfkesi, adeta bir direniş felsefesine dönüşerek erkek egemen zihniyetin korkulu rüyası haline geldi."
Rojda Aydın
Bir kümesin, canların mezarlığına dönüşebileceği kimin aklına gelirdi? 2009'da, henüz 16 yaşındayken diri diri toprağa gömülen ve hafızalara kazınan Medine Memi, eril düzenin acımasız çarkları arasında yok oldu. Tek bir fotoğrafı bile olmayan bu çocuğun hikayesi, vicdanlarda derin yaralar açtı. Medine'nin toprakla buluşması, sadece bir katliam değil, aynı zamanda ataerkil sistemin kadın bedeni üzerindeki tahakkümünün de sembolü oldu. Tıpkı Süreyya'nın alnına çarpan ilk taş gibi, Medine'nin bedenine değen ilk toprak parçası da erkekliğin acımasızlığını simgeliyordu.
Fotoğrafsız bir hayat
2 Aralık 2009'da, Semsûr’un Kahta ilçesinden yürekleri dağlayan ve bir daha hafızalardan silinmeyen bir haber geldi. 16 yaşındaki Medine Memi, evlerinin bahçesinde bulunan kümesin altında gömülmüş halde bulundu. İhbar üzerine yapılan incelemede, çocuğun cenazesi, kümesin altında kazılan bir çukurda, elleri bağlı ve oturur vaziyette ortaya çıkarıldı. İlk başta, “erkeklerle konuştu” bahanesiyle dedesi ve babası tarafından katledildiği ve ardından gömüldüğü iddia edildi. Ancak otopsi sonuçları, Medine'nin diri diri gömüldüğünü ortaya koydu. Bu katliamın bir diğer acı gerçeği ise Medine'nin, otopsi masasında çekilen fotoğrafı dışında hiçbir fotoğrafının olmamasıydı. Bir çocuk, “töre” adı altında hayattan koparıldı.
Parçalanmayan vicdan
Medine'nin katilleri, katliamdan 45 gün önce kayıp ihbarında bulunmuşlardı. Defalarca şiddete maruz kaldığını belirterek polise başvuran Medine, ne yazık ki ne polis ne de yargı tarafından korunmadı. O diri diri toprağa gömüldükten sonra bile gündelik hayatın acımasız rutini devam etti. Peki, Medine o karanlık toprak altında kaç dakika, kaç saat ya da kaç gün dayanabildi? Kimler onun çığlıklarını duydu? 45 gün boyunca bu korkunç gerçeği bilenlerin vicdanı nasıl olur da parçalanmadı? İnsan her şeye alışır belki, ama diri diri gömülmeye asla.
Narin, Rojin ve Pınarlar
Medine Memi'nin acı hatırası hafızalardan silinmemişken, benzer vahşetler yaşanmaya devam etti. Amed'in Tavşantepe köyünde, katledilen Narin Güran'ın cenazesi, bir çuvala konularak su deresinin altına gizlendi. Üzerine taşlar yığılarak bulunması engellenmeye çalışılan Narin'in cenazesi, 19 gün sonra sular altında bulundu. Bu olay kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, kısa süre sonra bir başka acı haber daha geldi. Rojin Kabaiş, intihar ettiği iddia edilerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi ve 18 gün sonra cenazesi Wan'ın Molla Kasım sahilinde bulundu. Muğla'nın Ula ilçesinde ise 16 Temmuz 2020'de Pınar Gültekin, Cemal Metin Avcı tarafından işkenceyle katledildi. Pınar’ın yakılmış ve üzerine beton dökülmüş cenazesi, 5 gün sonra ormanlık bir alanda bulundu. Adları gibi güzel bir hayat yaşamalarına izin verilmeyen nice Narin, Rojin ve Pınar, bugün de suların altına ve betonun soğukluğuna gömülüyor.
Abdullah Öcalan’ın değerlendirmesi
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi'nden Medine Memi'nin katledilmesine ilişkin bir değerlendirme yaparak, “Medine Memi'nin diri diri toprağa gömülmesi, aslında Orta Doğu'da devrimler yaratan kadının yeniden kendini var etmesine ataerkil sisteme verdiği yanıttı” ifadesini kullandı.
Kadınların öfkesi
Tarih, bu olayları asla unutmayacağına, yargı ise failleri korumaya yemin etmiş adeta. Türkiye'de yargının acımasız sopası, yalnızca kadınların üzerinde sallanıyor; erkeği koruyup kadını katlediyor. Ataerkil sisteme karşı kadınlar, her geçen gün büyüyen bir mücadeleyle cevap veriyor. Katledilen her bir kadın ve çocuğun öfkesi, adeta bir direniş felsefesine dönüşüyor. 16 yıl önce bu adaletsizliğe karşı susmayan kadınlar, bugün de susmuyor. Kadınların sesleri her yerde yankılanırken, adaletli ve barışçıl bir dünya için mücadeleleri sürüyor. Kadınlar, mücadeleleriyle eril zihniyetin salladığı sopalara karşı güçlü bir direniş sergiliyor.