Sayıların büyücü kadını: Ada Lovelace
- 09:01 27 Kasım 2018
- Portre
Sibel Özalp
İSTANBUL- Ada Lovelace, duyguları ve aklı arasında her zaman mücadele içerisinde olan bir dahiydi. Bir bilgisayarın basit hesaplamalardan ötesini yapabileceğini öngördü ve ilk program dilini keşfetti. Böylece ilk bilgisayar programcısı olarak tarihe geçen Ada, kısa yaşamında bilgisayar bilimine önemli katkılar yapar.
Ada Lovelace, İngiliz matematikçi ve yazar. 19. yüzyılın başlarında kadınların bilimsel tartışmalara katılmalarına izin verilmediği bir dönemde, bilimsel bir dergide bilgisayar sistemleri üzerine ilk akademik yayını yapan kadın. Kadınların akademik yayın yapmalarının uygunsuz görüldüğü bir dönem olması itibariyle, kadın olduğunu belli etmemek için isminin baş harfleri olan “A.A.B.” imzasıyla yayınlarını yapmıştır. Asıl adı Augusta Ada Byron olan Ada, 10 Aralık 1815 tarihinde Londra’da ünlü İngiliz şair Lord Byron (George Gordon) ve matematiğe düşkünlüğüyle bilinen Anne Isabella Milbanke’nin kısa süren evliliklerinden dünyaya gelir. Ada’nın doğumundan bir ay sonra annesi Anne Isabella babası Byron’dan ayrılır ve 4 ay sonra da Lord Byron İngiltere’yi bir daha dönmemek üzere terk eder.
1853’te Yunanistan’da ölen babasını asla göremeyen Ada, matematiğe olan tutkusuyla tanınan annesi tarafından büyütülür.
Zor bir çocukluk süreci
Zor bir çocukluk geçiren Ada, sürekli hastalanır. 8 yaşındayken görmesine engel olacak derecede şiddetli baş ağrıları yaşayan Ada, 1829 yılının Haziran ayında kızamık hastalığı geçirir ve ardından felç olur. Bir yıl kadar yatağa mahkum kalan Ada, ancak matematiksel anlamda kendini geliştirmekten geri kalmaz. 12 yaşına geldiğinde ise uçmak istediğine karar verir ve bu konuda araştırmalar yapmaya başlar.
1832 yılına kadar kadınların bilimsel tartışmalara katılmaları yasak
İngiltere’de 1832 yılına kadar kadınların bilimsel tartışmalara katılmaları yasaktır. 1832’de ise kadınların derslerde dinleyici olarak yer almasına izin verilir fakat yoğun bir kadın katılımının sağlanması üzerine Londra Piskoposu, “kadınların bilimsel tartışmalara katılmak için çok narin olduğu” tezini öne sürer.
Hemen ardından uygulama durdurulur. O dönemlerde kadınlar ne kadar eğitimli olurlarsa olsunlar domestik bir aile objesi olarak görülmekteler. Ada, 1800’lerde gösterdiği gelişim başarısı ve azmi ile sadece o döneme değil tarihe adını altın harflerle yazdırmayı başarır.
‘Birinci planında bilim yer alır’
Ada, 20 yaşına geldiği 1835 senesinde kendisinden 10 yaş büyük olan William King ile evlenir. 1838’de eşi William “Lovelace Kontu” unvanını miras alınca Ada da “Lovelace Kontesi” olur. Ada ve William’ın 3 çocuğuyla mürebbiyeler ilgilenirken, bir kontesten beklenen planlamalarla ilgilenmeyen Ada’nın yaşamında birinci planda bilim yer alır.
‘Sayıların büyücü kadını’
Ada Lovelace, Mary Sommerville tarafından Cambridge’de matematik profesörü olan ve “Fark Makinesi”nin mucidi olarak tanınan Charles Babbage ile tanıştırılır. Charles’i matematik bilgisi ve ileri görüşlülüğüyle etkiler. Aralarında matematik ve mantık üzerine çok sayıda tartışma ve ortak çalışma yapacakları yaşam boyu sürecek bir arkadaşlık başlar. Charles, çözümleme kabiliyetinden etkilendiği Ada’ya “sayıların büyücü kadını” der.
Buluşla ilgili yorumları bilimsel dergide yayınlanır
Ada’nın en büyük destekçisi olan Charles, 1834’te yeni bir tür hesaplama makinesinin planlarını yapar fakat henüz çalıştığı Fark Makinesi (Difference Machine) bitmediği için hükümetten destek alamaz. Ancak yeni projesi yurtdışında büyük ilgi görür. Charles, Fark Motoru üzerine çalışmalarını tamamlamadan Analitik Makine (Analytic Machine) adını verdiği yeni icadı üzerinde çalışmaya başlar. Ada, İtalyan Matematikçi Louis Menebrea’nın bu çalışma üzerine yazdığı Fransızca bir makaleyi İngilizce’ye çevirir ve çevirinin sonuna buluşla ilgili kendi yorumlarını da ekler. Ada’nın eklemeleri makaleyi düşünülenin çok ötesine taşır ve 1843’te Charles’in teşvikiyle bilimsel bir dergide yayınlanır.
İlk bilgisayar programlamacısı
Ada, çeviriye eklediği notlarda Bernoulli sayılarının Charles’in makinasıyla nasıl hesaplanacağını ayrıntılı olarak verir. Tarihçiler tarafından dünyanın ilk bilgisayar programı olarak kabul edilen bu metot sonucunda Ada, “ilk programlamacı” unvanına sahip olur. Ada’nın notlarına göre, makine, karmaşık besteler ve grafik tasarımları yapılabilen genel amaçlı bir bilgisayar olarak iş görür. Her şeyin elle hesaplandığı ve kitaplarda tutulduğu bir dönemde, Ada’nın yorumları zamanının çok ötesinde olduğunun göstergesidir. Charles’in tasarladığı bu makine, günümüz bilgisayarlarının temelini oluşturur. Ada’nın notları aynı zamanda yazılım kavramının da bir tanımlamasını yapar. Makine hakkındaki notları, bir bilgisayar tarafından işlenmek üzere yazılan ilk algoritmayı içerir.
Diğer bilim insanları sadece bilgisayarların salt hesaplama ya da yoğun hesaplama kapasitesi üzerine yoğunlaşırken, Ada bunun ötesine geçmek için bilgisayarların kapasiteleri üzerine bir görüş geliştirir. Şiirsel bilim yaklaşımı ona ortak çalışma aracı olarak teknolojinin birey ve toplumla ilişkisinin nasıl olduğunu inceleyen analitik motorun temel sorularını sormasına önayak olur.
Ada Lovelace Day
Kısa yaşamında bilgisayar bilimine bu kadar önemli katkılar yapan Ada Lovelace, 27 Kasım 1852’de kansere yenik düşer ve hiç tanımadığı babasının yanına defnedilir. Ölümünden çok sonra, 1977-1983 arasında ABD Savunma Departmanı’nın geliştirdiği, ISO standartlı ilk nesne yönelimli programlama diline, Ada Lovelace onuruna “Ada” ismi konulur. Ayrıca British Computer Society (İngiliz Bilgisayar Topluluğu) tarafından her sene onun adına madalya verilir.
2008’de bilgisayar bilimindeki kadın öğrenciler için onun adında yıllık bir yarışma başlatılır. İngiltere’de kadın üniversite öğrencileri için verilen yıllık konferans BCS Women Lovelace Colloquium adını Ada Lovelace’dan alır. Yaptığı çalışmaların önemi doğrultusunda 2009 yılından beri de her Ekim ayının ikinci Salı günü “Ada Lovelace Day” (Ada Lovelace Günü) olarak anılmaktadır.