Çocuklarda büyüme nasıl izlenmeli?

  • 09:06 15 Nisan 2019
  • Sağlık/Spor
HABER MERKEZİ - 15 Nisan Büyümenin İzlenmesi Günü dolayısıyla bilgiler veren Prof. Dr. Feyza Darendeliler, çocukların belirli aralıklarla izlenmesi gerektiğini belirterek, boy kısalığının altında bir hastalığın yatabildiğine işaret etti. 
 
Sağlık Bakanlığı’nın çocuklarda büyüme ve gelişmenin izlenmesi için uyguladığı program kapsamında her yıl 15 Nisan “Büyümenin İzlenmesi Günü” olarak kutlanıyor. İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feyza Darendeliler, çocuğun sağlıklı büyüme sürecinin çeşitli etkenlerin kontrolü altında olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi: “Anne ve babadan geçen genlerle belirlenen kalıtım, çocuğun boyunu belirleyen önemli bir etkendir ve sağlıklı bir büyüme için sağlıklı bir beslenme şarttır. Büyüme hormonu gibi birçok hormon ve büyüme faktörleri boy uzaması üzerine etkili olur. Ayrıca çocuğun büyüyebilmesi için psikososyal ortamının olumlu olması ve esas büyümeyi sağlayan uzun kemiklerin uyaranlara yanıt verebilmesi gerekir. Büyümede duraklama ve/veya boy kısalığı altta yatan hastalığın ilk belirtisi olabilir. Boy kısalığını veya büyümede duraklamayı yakalayabilmek için tüm çocukların, sağlıklı da olsa, belirli aralarla izlenmesi şarttır. Çocukların büyümeleri standart dışında ise mutlaka doktora müracaat edilmelidir.”
 
‘Boy kısalığının çok çeşitli nedenleri vardır’
 
Boy kısalığının sebeplerini anlatan Feyza, “Normal boy kısalığı toplumda en sık görülen boy kısalığıdır. Bu çocukların boyları kısa ancak büyüme hızları normaldir. Bir kısmının anne ve babası da kısa boylu olup, kalıtsal faktörler ön plandadır. Patolojik kaynaklı boy kısalığı ise toplam boy kısalıklarının yüzde 15 ila 20'sini oluşturur ve bu tür boy kısalıklarında çocuğun boyu kısa ve büyüme hızı düşüktür. Altta yatan bir hastalık açısından mutlaka doktorun muayenesi ve fiziki muayene bulgularına göre uygun tetkiklerin istenmesi ve değerlendirilmesi gerekir” dedi. 
 
Büyümeyi etkileyen çevresel etkenler içinde önemli bir nedenin beslenme bozuklukları olduğunu aktaran Feyza, “Gerek kalori gerekse mikrobesi öğelerinde eksik beslenme boy kısalığına yol açabilir. Kuşkusuz sağlıklı büyüme için optimum beslenme, yeterli kalori ve protein alınması, demir, çinko, iyot gibi mikrobesi öğelerinin dengeli bir beslenme ile alınması son derece önemli ve gereklidir. Sadece büyüme için değil, kemik sağlığı, kalp ve damar sağlığı gibi diğer sistemler için de gereklidir” ifadelerini kullandı. 
 
‘Erken tanı ve erken müdahale çok önemli’
 
Erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Feyza Darendeliler, erken yaşlarda büyüme hormonu tedavisinin başlanmasının başarı açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Feyza, şöyle devam etti: “Hipotiroidinin doğumsal formlarının yeni doğan döneminde taranarak tanı konması ve tiroid hormonu ile hemen tedaviye başlanması gerekir. Erken tanı ve tedavi ile boy kısalığının yanı sıra daha da önemlisi zeka geriliği önlenmiş olur. Turner sendromunda erken büyüme hormonu tedavisi ile normal nihai boya erişilmesi mümkündür. Doğum tartısı düşük doğan ve kısa boylu olan çocuklarda büyüme hormonu tedavisi ile nihai boyu uzatma konusunda başarılı çalışmalar vardır. İskelet sistemi hastalıklarının bazısında cerrahi olarak boy uzatma operasyonu ile boy uzamasını sağlamak mümkündür. Büyüme bozukluklarında uygulanacak tedavinin süresi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Örneğin hipotiroidide yaşam boyu tedavi gerekir. Büyüme hormon eksikliğinde uzun kemikler kapanana kadar, kabaca 13-15 yaşa dek tedavi devam eder.”
 
‘Kız çocuklarının büyümesi ilk adet kanaması ile yavaşlar’ 
 
Kız çocuklarda ergenlik başlar başlamaz büyümenin hızlandığı ve yaklaşık 2-2,5 yıl sonra başlayan ilk adet kanaması sırasında boy büyümesinin büyük kısmının tamamlandığını belirten Feyza, bu noktadan sonra büyüme hızının yavaşladığını söyledi. İlk adetten sonra kız çocuklarda ortalama 6 santimetre büyüme olduğunu kaydeden Feyza, ergenlik başlamadan boy kısalığının tanınması gerektiğine işaret etti. 
 
Genellikle ilk 1 yaşta 1-2 ayda bir; bir- iki yaş aralığında ise 3-4 ayda bir izlem gerekirken, 2-6 yaş arası 6-12 ayda bir, 5 yaşından sonra ise yılda bir boyun izlenmesi gerektiğine dikkat çeken Feyza, büyüme geriliğine işaret eden ipuçlara dair ise şunları paylaştı: 
 
* Çocuğun yaşıtlarına göre daha kısa olması
 
* Çocuğun anne ve baba boyuna uymayacak düzeyde kısa olması
 
* Çocuğun pantolon/etek boyunun üst üste iki yıl aynı kalması
 
* Kollarda, bacaklarda kısalık
 
* Gebelik haftasına göre zamanında ama düşük doğum ağırlığıyla doğma (bu çocukların yüzde 10-15'i ilerde kısa kalır)
 
* Çocuğun büyüme eğrisinde aşağıda kalması
 
* Yüzde veya vücutta farklı (dismorfik) bulgular
 
* Kilo alımına rağmen boyun uzamaması