SILÊMANÎ - NADA kongresinde gerçekleştirdikleri atölyelerden çıkan sonuçları açıklayan kadınlar,  kadın birliğinin coğrafyanın ötesinde bir durum olduğunu belirterek, İran’da kadınlara dönük idamlara karşı ortak ses verilmesi gerektiğini vurguladı.

 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu’nun (NADA), Silêmanî’de gerçekleştirdiği kongresi ikinci günüde sürüyor. Yapılan atölyelerin ardından çıkan sonuçlara ilişkin kadınlar kürsüye çıkarak, değerlendirmelerde bulundu.  

 

Özsavunmanın yol ve yöntemleri

 

Atölyelerin ardından, “Ortak kadın mücadelesinin zorlukların, temel engelleri ve fırsatları nelerdir” başlığı üzerine Dr. Hîbe Haddadîn konuştu. Toplumsal adaletin sağlanması gerektiğini ifade eden Hîbe  Haddadîn, kadınları güçlendirecek kurumların olduğunu kaydederek, “Kadınlar için iş alanları yaratılmalı. Kadınların birlik mücadelesi için çalışmalar yürütülmeli. Bölgesel, ulusal ve uluslararası kadın birliklerin yapılması gerekiyor, uyanış kampanyalarının yapılması gerekiyor. Birbirimize aktarımlarımızı yapmamız gerekiyor. Yaşamın her alanında kadınları geliştirecek, çalışmaların olması gerekiyor. Kadınların rolünü oynayabilmesi için desteklenmeli. Kadınların deneyimlerinin tartışılması gerekiyor ve özsavunmanın yol ve yöntemlerinin konuşulması gerekiyor. Bu deneyimler sonucunda tartışma alanları yaratılmalı. Kadına yönelik şiddetlerin belgelenmesi gerekiyor.

 

‘Bizi birleştiren noktaları iyi tanımamız gerekiyor’

Kongreye Sudan’dan katılan aktivist Umeyme Qutabî ise “Kadın mücadelesinde NGO’larınnn Rolü” atölyesinde çıkan sonucu değerlendirdi. Dünya genelinde kadınların sorunlarının aynı olduğunu ifade eden Umeyme Qutabî, “Bizi bir araya getiren çok fazla şey var. Siyasal İslam’ın yayılması ve etkileri çok fazla. Siyasal İslam’ın giderek artması bölgelerde çok fazla sorunu beraberinde getiriyor. Kriz ve kaosun artması çatışma ortamının yaşanmasına neden oluyor. Sudan’da fiziki olarak kadınlar tecavüze ve şiddete maruz kalıyor. Kadınların üzerinde yürütülen kanunlar idama ve ömür boyu hapse kadar gidiyor. Kadınlara bir savunma gerekliliktir.  Bizi bir araya getiren noktalarda var ama ayıran noktalarda var. Yemen’deki sorunlar İran ve Sudan’dan çok farklı. Bundan dolayı bizi birleştiren noktaları iyi tanımamız lazım. Birliğin önemini, coğrafyanın ötesinde bir şey. Moritanyalı, Sudanlı ve Kuzeyli kadınlar bir olmalı. Sudan’da, Gazze’de ve İran’daki kadınları konuştuk ve onları andık.  Ortak bir amacımızın olması gerekiyor, idamlara karşı bir ortak tutum sergilememiz gerekiyor. Suriye’deki kadınların durumları yeniden gözden geçirilmeli. Kadınlar arasında birliğin çok güçlü olması gerekiyor, her zaman iletişim halinde olarak birbirimize kol kanat gelmemiz gerekiyor. Bu birliğin koruyucusu olmamız gerekiyor” sözlerini kullandı. 

 

Bölgesel kadın birliği oluşması vurgusu

 

Kongre katılımcılarından Dr. Abîr Hassaf ise, “Kadın düşman ataerkil ittifaklar ve neolibarilizme karşı kadın ittifaklarının önemi” üzerine değerlendirmelerini sundu. Kadınların çok fazla baskıya maruz kaldığını ve kadınların bunda hem fikir olduğunu ifade eden Abîr Hassaf, “Kadın birliğinin önemini neoliberalizme karşı hemfikirdik. Kadınlar her zaman köleleştirmek istenildi. Kadının bedeni bir maddeye dönüştürüldü. Toplumu bireyselleştirerek, kadınları birbirinden uzaklaştırıldı. Birliği sağlamak için bize ne lazım? Siyasi, kültürel anlamda bize ne lazım? Bu sistem içerisinde kadın birliği için ne isteniliyor? Barış üzerine sürekli çağrı yapmamız lazım. Yeni döneme göre politika üretmemiz lazım. 

 

Kadınların karar mekanizmalarında yer alması gerekiyor. Kadınlar açısından bir takım bütçeler oluşması ve özgür alanların yaratılması gerekiyor. Politik anlamada yer alması ve güçlendirilmesi çok önemli.  Devletlerin sorumluluklarını yerine getirmesi için güçlü çağrıların da öne çıkması gerekiyor. Ulusal ve bölgesel kadın birliğinin oluşması gerekiyor. Kadın akademilerin bölgelerde oluşması gerektiğinin fikrine vardık. Uluslararası sözleşmelerin yeniden hayata geçirilmesi ve kadınların haklarının tanınması üzerine daha etkili eylemselliklerin oluşması gerekiyor” dedi. 

 

Deneyimleri tartışmak gerekiyor

 

Son olarak Şamîran Odêşo, “Ataerkil sisteme karşı kadınların özsavunma sistemini örmek”  başlığı üzerindeki atölyenin sonucunu paylaştı. Kadınların maruz kaldığı şiddete karşı oluşturacak mekanizmaların kanunlaştırılması gerektiğini dikkat çeken Şamîran Odêşo, “Ataekil sistem geçmişten gelen bir sistem. Bu sistem içerisinde her zaman kadınlar üzerinde uygulanıyor. Bu sistem aileden başlayarak siyasi İslam’la devam edip toplumun her alanına sirayet ediyor.  Sadece şiddet üzerinde yoğunlaşmamak, kendi haklarımız üzerinde de yoğunlaşmak gerekiyor. 

 

Kadınların karar mekanizmalarında olmaması, kadınların özsavunmaları ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Eğitim programları yapılmalı, kadınların kendi inanması için bir takım mekanizmalar yaratılmalı. Erken yaşta kadınlara özgüven eğitimleri verilmesi gerekiyor. Kadınlara yönelik şiddete karşı caydırıcı cezaların derhal işlenmesi gerektiği üzerine hem fikirdeydik. Ataerkil sisteme karşı kadınların özsavunmalarını daha fazla oluşturması ve güçlendirilmesi gerekiyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği için farkındalık yaratılmalı ve buna dair eğitimlerin verilmesi gerekiyor. Klasik kadın portresine karşı devrimci ve direnişçi kadın portrelerini ortaya çıkarmak gerekiyor. Bir takım kadın akademilerini oluşturarak, diğer nesilleri bu şekil yetiştirmek gerekiyor. İran’da kadınlara yönelik idam kararlarına karşı acil tavır alınması gerekiyor. Rojava’dan deneyimler vardı. Bu deneyimleri konuşmak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

Kongreye ara verildi.