
İntihara sürüklenen İpek Er’in duruşması yarın
- 09:12 28 Mayıs 2025
- Hukuk
Şehriban Aslan
AMED- İpek Er’in yarın görülecek duruşmasına çağrı yapan avukatı Gulan Çağın Kaleli, “Siirt dosyasını takip ettiğimiz gibi elbette birçok kadın meslektaşımızla birlikte ve aynı zamanda birçok STÖ ile birlikte dosyayı takip etmeye devam edeceğiz” dedi.
Êlih’in (Batman) Qubîn (Beşiri) ilçesinde yaşayan İpek Er, Sêrt’te (Siirt) uzman çavuş Musa Orhan tarafından 1 Temmuz 2020 tarihinde tecavüze uğradı ve intihara sürüklendi. Tecavüzün ardından İpek Er, bir mektup bırakarak 16 Temmuz 2020 tarihinde intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan İpek Er, 34 gün sonra, 18 Ağustos’ta hayatını kaybetti. İpek Er’in yaşamını yitirmesi üzerine Kurdistan başta olmak üzere Türkiye’de tepkiler dile getirilirken, birçok eylem de yapıldı.
İddianamede neler yer aldı?
Tüm bunların yanı sıra geçtiğimiz günlerde fail Musa Orhan hakkında Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “Başkasını intihara yönlendirme halinde intiharın gerçekleşmesi” gerekçesiyle yeni bir iddianame hazırlandı. İddianame Batman 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Savcılığın hazırladığı iddianamede, İpek Er’in intihar mektubu, tanık beyanları ve adli tıp raporları dikkate alındı. Mektupta, İpek Er’in uğradığı tecavüzün ardından yaşadığı çaresizliği ve gördüğü tehditleri anlattığı belirtilirken, tanık ifadelerinde de İpek Er’in yaşamını yitirmeden önce fail Musa Orhan’ı sorumlu tuttuğu kaydedildi.
İddianamede, İpek Er’in ailesinin ve tanıkların ifadelerine yer verildi. İpek Er’in yaşamını yitirmeden önce ailesine defalarca Musa Orhan’ın kendisini kandırdığını, tehdit ettiğini ve yaşadığı bu travmayı kaldıramadığını söylediği belirtildi. Ailesinin “Her şey düzelecek, biz yanındayız” diyerek teselli etmeye çalıştığı ancak İpek Er’in, toplum baskısı ve uğradığı şiddet nedeniyle kendisini çıkışsız bir noktada gördüğü ifade edildi.
İlk duruşma, yarın Batman 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Davanın avukatlarından olan Gulan Çağın Kaleli, hem Sêrt’teki hem de Êlih’te yarın görülecek duruşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İpek Er’in önceki davası hatırlatıldı
Gulan Çağın Kaleli, 2020 yılında İpek Er’in Musa Orhan’ın, “Nitelikli cinsel istismar” saldırısına uğramasının hemen ardından çok uzun bir süre soruşturma makamlarının hareketsiz kaldığını bildiklerini söyledi. Gulan Çağın Kaleli, “Olayın kamuoyuna taşınması ve daha sonra İpek’in kendi hukuki sürecini işletebilmesi için gösterdiği çabada kısmen ilerleme olsa da; sonuçsuz kalması neticesinde İpek hayatına son verdi. İpek’in intihar girişiminin hemen ardından daha çok hareketlenmeye başlayan bir soruşturma süreci olduğunu görüyoruz. Nitekim 2020 yılında bu olayın gerçekleşmesinden sonra İpek’in hastaneye kaldırılması ve daha sonra yaşamını yitirmesiyle birlikte Musa Orhan hakkında bir iddianame hazırlanmış ve yargılama bunun üzerinden yürümüştü” dedi.
‘Farklı suçlar için de başvuruda bulunduk’
Fail Musa Orhan’ın sadece, “nitelikli cinsel saldırı” suçunun faili olan bir uzman çavuş olmadığını söyleyen Gulan Çağın Kaleli, “Aynı zamanda İpek’i hürriyetinden yoksun bırakan, onun iradesini sakatlayan ve aynı zamanda tehditte bulunan, nihai olarak da intihara sürüklenmesine sebebiyet veren kişidir. Bu tartışmaları dosyadan çıkan kararda yaptık. Fakat Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı sadece, cinsel saldırı suçundan iddianame hazırlamıştı. Biz yine yargı makamlarının hareketsiz kalması sebebiyle eş zamanlı olarak 2020 yılında Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın devam ettiği sırada Musa Orhan hakkında hem intihara sürükleme suçundan, hem intihara sebebiyet vermeden, hem hürriyeti yoksun bırakmadan hem de tehdit suçlamasından suç duyurusunda bulunmuştuk. Siirt mahkemesi nitelikli cinsel saldırı suçundan 10 yıl ceza verdi” diyerek süreci hatırlattı.
‘Devletin nüfuzunu arkasına aldı’
Fail Musa Orhan’ın bir uzman çavuş olması ve İpek Er’i hürriyetinden yoksun bırakması üzerine konuşan Avukat Gulan Çağın Kaleli, “İpek’i hürriyetinden yoksun bırakması, iradesini sakatlaması aslında nitelikli cinsel saldırı suçu açısından her biri ağırlaştırıcı bir sebepti. Nitekim uzman çavuş olması ve İpek’in mektuplarında da, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğu suç duyurusunda da, ‘ben devletim, devlet görevlisiyim’ diyerek devletin nüfuzunu kullanması; karşı tarafta hem bir korku hem de iletişim kurmaya başladığı aşamada da bir güven tesis etme adına kullanmış olduğu bir nüfuzdu bu sözler… Ancak maalesef bu nüfuzun arkasına sığınmasına rağmen mahkeme bunu değerlendirmeksizin 1/6 indirim uygulayarak 12 yıldan 10 yıla çekerek ceza verdi. Ayrıca yurtdışına çıkış yasağı ve ayda iki defa olmak üzere imza şartıyla bir adli kontrol tedbiri uygulamasına da hükmetmişti. Dosya istinaf incelemesinden geçti istinafta bu kararı onadı. Maalesef eksik bir karar hala da bunu dile getiriyoruz. Şu anda dosya Yargıtay aşamasında ama her aşamada şunu dile getirdik; Musa Orhan’ın tutuklanması gerekiyor” diye belirtti.
‘Sıkı bir takip yok’
“Yarın Batman 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava Siirt’e görülen davanın devamıdır” diyen Gulan Çağın Kaleli, “Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlamış olduğu iddianamede bu kez yalnızca Musa Orhan’ın intihara sürükleme suçundan soruşturmasının yürütüldüğünü görüyoruz. Elbette bu iddianamenin eksikliklerine dair ya da soruşturmanın yürütülmesindeki eksiklere dair çok ayrıntılı beyanlarımızı yarın ilk duruşmada yine sunacağız. Fakat burada şunu da hatırlatmak gerekiyor; Musa Orhan’ın her ne kadar adli kontrol hükümleriyle gözetim altında olduğu söylense de bugüne kadar sıkı bir takibin olduğunu söylemek güçtür” sözlerine yer verdi.
‘Takip etmeye devam edeceğiz’
Gulan Çağın Kaleli son olarak, “Mesela bugüne kadar Musa Orhan’ın bu dosyada da ifadesinin alınmasına karar verilmiş olsa da duruşma gününe kadar talimatla herhangi bir beyanın alınmadığını görüyoruz. Yapılan tebligatlar da geri dönüyor. Bu bizim açımızdan elbette olumsuzluk teşkil ediyor ama bununla birlikte aynı zamanda bir Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde söylediğimiz gibi Batman’da görülecek olan davada bizzat mahkemede hazır olması, yüz yüzelik ilkesinin doğrudan sorularımıza cevap verebilmesinin olanaklarının da açılması gerekir. Sonuç itibarıyla Batman Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlamış olduğu iddianamede şu anda Musa Orhan’ın intihara sürükleme suçundan iddianamenin hazırlandığını görebiliyoruz. Duruşma yarın görülecek. Siirt dosyasını takip ettiğimiz gibi elbette birçok kadın meslektaşlarımızla birlikte ve aynı zamanda birçok STÖ ile birlikte dosyayı sahiplenmeye çağırıp takip etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.