Rabia Önver-Nazlıcan Nujin Yıldız 

 

WAN – Öcalan’ın 26 yıl sonra yayımladığı görüntülü mesaj kadınlar arasında sevinç ve umutla karşılandı. “Sesini duymak, yüzünü görmek bize güç verdi” diyen kadınlar, barış sürecine halkın daha fazla dahil olması gerektiğini vurguladı. 

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" kapsamında tarihi bir çağrı yaptı. Görüntülü yapılan çağrıda İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ndeki tutsaklar da Abdullah Öcalan'ın yanında yer aldı. Videolu mesaj, sürecin seyrinde yeni bir eşik olarak kayda geçti. Abdullah Öcalan, yayımlanan videolu mesajında Türkiye’ye “demokratik geçiş” çağrısı yaptı. 26 yıldır tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’ın gönderdiği ilk görüntülü mesaj, yalnızca Türkiye'de değil uluslararası kamuoyunda da geniş yankı buldu.

 

26 yıl aranın ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı TV’den izleyen ve sesini duyan kadınlar, JINNEWS’e konuştu. 

 

‘Önderliğimizi aramızda görmek istiyoruz’

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın videolu çağrısını televizyonda gördüğü esnada heyecandan her şeyi unutup gözyaşlarına hâkim olamadığını dile getiren Nurcan Gök, “Önderliğimizi görmek, sesini duymak bizi çok mutlu etti. 27 Şubat’taki çağrı ve sonrasında PKK’nin attığı adımlardan sonra devletin de artık somut adım atması lâzım. Halkın büyük bir beklentisi var. Var olduğumuz sürece de önerdiğimizin arkasındayız ve Önderliğimizin istediği çerçevede yürümeye devam edeceğiz. En kısa zamanda Önderliğimizi aramızda görmek istiyoruz” sözlerini kullandı.

 

‘Önderliği görmek büyük bir heyecan yarattı’

 

Tüm dünyanın gözü ve kulağının Abdullah Öcalan’dan gelecek mesajda olduğunu belirten MED TUHAD-FED (Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu) yöneticisi Remziye Tekin, devletin atacağı olumlu adımlara herkesin ihtiyacının olduğunu söyledi. Remziye Tekin, “Önder Öcalan olmazsa Türk devleti yoktur. 26 seneden sonra Önderliği görmek büyük bir heyecan yarattı. Sanki Önderlik Amed’den çağrı yaptı gibi hissettik. Bu çağrı Türkiye, Kürdistan başta olmak üzere tüm dünyada yankılandı. Önderlik özgürlüğüne kavuşsa bir haftada her şeyi düzeltecek biridir. Her savaşın bir sonucu vardır ve Türk devleti bu savaşı kaybetti. Sayın Abdullah Öcalan özgür olmazsa zindanlar da özgür olmaz, bireyler de. Hepimizin özgürlüğü onun elinde” dedi.

 

‘Herkes elini taşın altına koysun’

 

Abdullah Öcalan’ın 26 yıl aradan sonra sesini ve görüntüsünü gördüğünde neler hissettiğini paylaşan Mevlüde Azan, “Önderimizi televizyonda görünce kendi acımızı, şehitlerimizin acısını unuttuk. Yıllardır çektiğimiz acıları o görüntüyle beraber unuttuk. Gördüğüm zaman dona kaldım, rüya gördüğümü düşündüm. Sonra gidip çocuklarımı uyandırdım, hep beraber izledik. Önderimizi gördük, umudumuz daha fazla oldu. Şimdiye kadar Önderimizin sağlığı nasıldır diye merak ediyorduk ama çok şükür onu sağlıklı ve moralli gördük. Devlet bu sürece samimi yaklaştığını göstermek istiyorsa tutsakları serbest bıraksın. Herkes bir olsun barış için elini taşın altına koysun” diye konuştu.

 

‘Artık Önderliğin halkın içine gelmesini istiyoruz’

 

26 yılın ardından Abdullah Öcalan’ı televizyonda görünce tüm acılarını unuttuğunu, büyük bir sevinç içerisinde saatlerce televizyon karşısında kaldığını söyleyen Devlet Çiftçi, “Önderimizi sağlıklı ve güçlü bir şekilde gördük. Onun sevinci var hâlâ bizde. Bu süreci hepimiz destekliyoruz, kanımızın son damlasına kadar da bu mücadeleyi yürüteceğiz. Dün Önderimizi görmek bize büyük bir güç verdi. Önderlik ve PKK bu kadar adım atıyor ama devletin henüz bir adım attığını görmedik. Artık Önderliğin halkın içine gelmesini istiyoruz” dedi.