Rozerin Gültekin 

 

İSTANBUL - Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler Kampanya Grubu'ndan kadınlar, kadınlar katledilmeden önce önleyici politikaların hayata geçirilmemesi ve faillerin, polisler tarafından korunmasına dikkat çekerek, “Hem Ayşe için hem de yanımızdan alınan tüm kadınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bir kadının daha aramızdan koparılmasına tahammülümüz yok. Tüm kadınları, hayatlarına ve haklarına sahip çıkmak için örgütlenmeye çağırıyoruz” dedi.  

 

İktidarın sürdürdüğü cezasızlık politikaları ve etkisiz önleyici mekanizmalar nedeniyle kadın katliamları  her geçen gün artıyor. Bu kez İstanbul’da bir üniversite öğrencisi, Ayşe Tokyaz, eski polis memuru Cemil Koç tarafından katledildi. Ayşe Tokyaz’ın kardeşi, katliamdan önce emniyete başvurarak yardım istedi, tehditleri açıkça bildirdi. Ancak emniyet, bir koruma süreci başlatmak yerine, şikâyet dilekçesini bizzat fail Cemil Koç’a iletti. Kolluk güçleri, bir kez daha kadını değil erkeği korumayı tercih etti. Faile dair ortaya çıkan bilgiler, devletin sistematik ihmalini gözler önüne sererken, Cemil Koç’un, iki yıl önce Amed’de yaşanan şüpheli bir kadın ölümüyle ilişkili olduğu, ancak bu süreçte herhangi bir tutuklama ya da yargılama yapılmadığı da ortaya çıktı. 

 

Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler Kampanya Grubunda yer alan kadınlar, kadın katliamlarına dair konuştu.

 

‘Hayatımızdaki sıradan erkekler failler’

 

Erkek şiddetinin birbirinden bağımsız olmadığını, birbirinin devamı ve sonucu olduğunu vurgulayan Rüya Kurtulmuş, bu şiddetin cezasızlıktan ve sistemden güç aldığını belirtti. Rüya Kurtulmuş, “Ayşe Tokyaz cinayeti, ne yazık ki Münevver Karabulut cinayetine benziyor. Son dönemde kadın cinayetlerinde şiddetin vahşet düzeyi korkutucu şekilde arttı. Katil erkekler; polis, bakkal, müezzin gibi hayatımızdaki sıradan erkekler olabiliyor. Ayşe Tokyaz’ı katleden kişi bir polisti ve daha önce de bir kadın cinayetiyle adı anılmıştı. Ayşe’nin kardeşi emniyete başvurduğu hâlde hiçbir işlem yapılmadı ve sonuçta Ayşe’yi kaybettik. Bizler bu cinayetlere karşı mücadele etmeye, erkek şiddetine karşı ses çıkarmaya ve önleyici politikaların hayata geçirilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.  

 

‘Ayşe göz göze öldürüldü’ 

 

Kadın Cinayetlerine Karşı Feministler Kampanya Grubu’nun kadın katliamlarına dair mücadelelerini yükselteceklerini dile getiren Rojda Aksoy, yaşam hakkını savunmaya devam ettiklerini vurguladı. Rojda Aksoy, “En son Ayşe Tokyaz için sokaktaydık. Ayşe Tokyaz cinayeti, erkekler tarafından kadın cinayetlerinin nasıl rahatlıkla işlendiğini ve bu cinayetlerin ne kadar politik olduğunu anlatmaya çalıştığımız çok önemli bir örnekti. Ayşe’nin kardeşi polise başvurmuş, yardım istemişti. Polislerden bir adım beklemesine rağmen, Ayşe göz göre göre öldürüldü. Aynı şey Fatma Altınmakas için de geçerliydi. Polise gittiğinde kendisini ifade edebileceği bir tercüman bulunmadığı için evine geri gönderildi ve evin içindeki erkekler tarafından katledildi. Ayşe’yi öldüren kişinin bir cani ya da sapık olmadığını biliyoruz. Toplumun ‘akıl sağlığı yerinde değil’ diyerek resmettiği gibi değil; bu kişi gayet bilinçliydi. Biz biliyoruz ki erkekler, sadece erkeklikten aldıkları güçle kadınları katlediyor. Bunu tüm topluma anlatmaya çalışıyoruz ve bunu yapmaktan da asla vazgeçmeyeceğiz” diye belirtti. 

 

Kadınlara mücadele çağrısı

 

Rojda Aksoy, kadın katliamları her geçen gün artarken iktidarın hâlâ önleyici ve koruyucu politikalar yönünde bir adım atmadığına dikkat çekti. Buna rağmen, iktidarın “Aile Yılı” ilan ettiğini belirten Rojda Aksoy, bu politikanın asıl amacının kadınları susturmak ve itaat ettirmek olduğunu ifade ederek, “Onlar baskıyı artırdıkça biz feministler sokakta olmaya, ses çıkarmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü biz, hayatta kalabilmek için mücadele ediyoruz. Hem Ayşe için hem de aramızdan alınan tüm kadınlar için mücadeleyi büyüteceğiz. Bir kadının daha eksilmesine tahammülümüz yok. Bu mücadelenin yıllardır parçasıyız ve bu ülkede yaşayan tüm kadınları; örgütlenmeye, haklarına ve hayatlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.