Kadınlar öfkeli: Rojin için buradayız!

  • 09:04 17 Ekim 2025
  • Güncel
Evin Çiftçi - Gülistan Gülmüş 
 
RIHA - Rojin Kabaiş’in vücudunun iki farklı bölgesinde DNA izlerine rastlanması üzerine başlayan eylemlerde yer alan öğrenci ve yurttaşlar, “O DNA’ların kimlere ait olduğu açıklansın, hak yerini bulsun” çağrısında bulundu.
 
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden 1 yıl geçti. Bu süreçte ailesi Rojin Kabaiş’e ne olduğunu öğrenmek için mücadelesine aralıksız devam etti. Aile, birçok kurum ve kuruluştan destek istedi, eylem ve etkinlikler düzenledi, Adli Tıp Kurumu’nun  (ATK) sessizliğini protesto etti. Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair son gelişme ise Ağustos ayında ortaya çıktı. ATK’nin bir yılın ardından açıkladığı rapora göre, Rojin Kabaiş’in vücudunda iki erkeğe ait DNA izlerine rastlandı. Bu bilginin açıklanması ardından geçtiğimiz günlerde Wan ve Amed baroları ortak bir açıklama yaptı. Bu açıklamanın ardından başta üniversite öğrencileri olmak üzere birçok yurttaş, alanlara çıkarak, “Rojin’in failleri kim” ve “Rojin’e ne oldu, açıklansın” diye tepki gösterdi. 
 
Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair Kürdistan ve Türkiye genelinde tepkiler devam ederken, Riha’da (Urfa) öğrenciler ve yurttaşlar mikrofonumuza konuştu. 
 
‘Hak yerini bulsun istiyoruz’
 
Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne dair açığa çıkan bilgilerin devamının gelmesi ve bunun için verilen mücadelenin devamlılığının sağlanmasını isteyen Nubahar Akbal, “Bugün Rojin’in başına gelen olay, yarın bizim de başımıza gelebilir” dedi. Nubahar Akbal, “Öncelikle gönül isterdi ki böyle bir olay yaşanmasaydı ve biz şu an Rojin için toplanmamış olsaydık. Rojin de, okulunda, sınıfında derste olsaydı ve işin sonunda o diplomasını, babasının elinden alabilseydi. Ancak gelin görün ki bu tarz bir olay yaşandı ve bu olayın aydınlatılması için babası çok mücadele verdi. O DNA’ların kimlere ait olduğu açıklansın ki, net bir sonuca varalım, bu mücadele burada bitmesin, hak yerini bulsun.
 
Öğrenciler olarak şu şekilde bir çağrımız var: Rojin’in babasının verdiği mücadeleyi kendi ailemiz de verebilirdi. Bu sessizlik de insanın umudunu kırıyor. Ama Rojin’in babasının mücadelesi, bugün durumu bu boyuta getirdi. Hepimiz umutla bekliyoruz. Hak yerini bulsun istiyoruz” dedi.  
 
‘Sesimizi duyurmaya geldik’
 
Adaletin yerini bulması gerektiğini ve seslerini tüm dünyaya duyurmak istediklerini vurgulayan Zehra Alanbay ise şöyle konuştu: “Ben tercihlerimi Wan’dan yana yapmıştım, ancak Rojin olayından sonra babam hiçbir şekilde orada okumamı istemedi. Ben de bugün Rojin için buradayım. Bir yıl boyunca bu davanın üstü kapatıldı. Yakın tarihte iki erkek DNA’sı tespit edildi. Biz kadınlar olarak hepimiz bugün bu yüzden buradayız. Umarım artık adalet kadınlar için de işler. Bu duruma benzer şeyleri biz burada da yaşıyoruz. Sesimizi duyurmaya geldik.”
 
‘Artık adalet yerini bulsun’
 
Sessizliğe karşı öfkeli olduğunu paylaşan Hevi Beşeren de, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “25 Ağustos’ta hali hazırda iki erkeğin DNA’sı tespit edilmişti. Hangi bölgelerde olduğu ise Ekim ayında açıklanmışlı. Biz otopsi sonucu 2 ya da 3 gün de çıkan insanları biliyoruz. Burada üniversite okumaya giden bir genç arkadaşımızın hayatı söz konusu. Öfkeliyiz, öfkemiz halka da karşı.  Yarın bu durum, onların başına gelmezmiş gibi susuyorlar. Suçlu kim, neden kamuoyu ile paylaşılmıyor. Babası uzun zamandır mücadele ediyor. Artık adalet yerini bulsun istiyoruz, sürekli haykırıyoruz, ama karşılıksız kalıyor.” 
 
‘Üniversitede de benzer sorunlar yaşanıyor’
 
Berçem Doğan ise, “Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” diyerek, üniversitede benzer durumların yaşandığını söyledi. Berçem Doğan, “Bu durum tamamen üniversitenin suçu. Bizim üniversitede de benzer sorunlar yaşanıyor, yabancıları alıyorlar. Sürekli yabancılar var, rektörlükle ya da ilgili kişilerle konuşuyoruz. Ama hiçbir şekilde çözüm bulmuyorlar. Bulsalardı, Rojin bu durumu yaşamayacaktı” dedi. 
 
‘Erkekler öldürüyor devlet koruyor’
 
“Erkek öldürüyor, devlet koruyor” diyen Emine Yaşar, “Rojin’in hayatı ile oynadılar. Hepimizin yüreği yandı. Bugün Rojin için Riha’daki tüm kadınların burada olması gerekiyordu. O kız sadece bizim kızımız değil, toplumun kızı.  O kızı sakladılar, babası mücadele etti ve kızının akıbetinin peşine düştü. Rojin için herkes dirensin. Bu olay burada kalmasın. Gençlerin hepsi şu an tehlike altında” diye belirtti. 
 
‘Alanlarda olmaya devam edeceğiz’
 
Rojin Kabaiş için alanlarda olmaya ve mücadeleye devam edeceklerini kaydeden Firdevs Acar, “1 yılın sonunda ek bir soruşturma ile ülkenin gündemine oturdu. Ek soruşturma açılması, insanların kafasında bir soru işareti bırakıyor. Acaba Rojin öldürüldü mü? Zaten bizim kanımız her zaman bu yöndeydi. Rojin kesinlikle suda boğulmadı, öldürüldü kanısındaydı. Aslında cezasızlık politikaları gerçekten belli kesimi cesaretlendirip kadın cinayetlerinin ve çocuk tacizlerinin artmasına neden oluyor. Bir an önce Rojin için adalet diyoruz. Başka olayların yaşanmaması için faillerin cezalandırılması lazım” sözlerini kullandı. 
 
‘Çok öfkeliyiz’
 
Yaşananlar karşısında öfkeli olduğunu paylaşan Emine Çiftçi ise, şu ifadelere yer verdi: “Bir yıldır Rojin’in katilleri hala belirsiz. Artık Rojin ve Rojin gibileri geri gelmeyecek. Hak, hukuk ve adalet diyoruz, ama kadın katliamlarında her zaman gördüğümüz gibi çok geç de olsa bir sonuç bekliyoruz. Katiller yargılansın ve müebbet hapis cezası yesin. Ülkemizde kadın insan hakları, katliamlar, taciz ve tecavüz olayları yaygın. Buna karşı, erkeklerin de çok az ceza aldığını biliyoruz. Biz kadınlar bu yüzden çok öfkeliyiz.”