Elfazi Toral

 

İSTANBUL – Tecrit ve tüm kısıtlamalara rağmen üretimden vazgeçmeyen tutsakların cezaevlerinde yaptığı resimler, 22-23 Kasım’da MKM’de düzenlenecek sergiyle sanatseverlerle buluşacak.

 

Birçok cezaevinde bulunan kadın tutsaklar, tüm kısıtlamalara rağmen kültür-sanat üretiminden vazgeçmiyor. Kadınların cezaevlerinde ürettiği resimler, ilk kez kamuoyunun karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Zorlu koşullar içinde hayat bulan eserler; kişisel ifade arayışından dayanışma ruhuna, direnişten özgürlüğe uzanan çok katmanlı bir dünyayı yansıtıyor. Sergide, kadınların cezaevi deneyimlerini, özgürlük özlemlerini ve sanatsal bir dille dışa vurdukları çalışmalar yer alacak. Organizasyon, tutsakların görünmeyen dünyasına ışık tutmayı; onların direnişini ve sanatın dönüştürücü gücünü topluma ulaştırmayı amaçlıyor.

 

Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER), “Direnişimizin Sanatı” şiarıyla “Hapishanelere Sığmayan Kadın Ruhlarından Resim Sergisi”ni düzenliyor. Tutsakların cezaevlerinde yaptığı resimler, 22-23 Kasım tarihlerinde Mezopotamya Kültür Merkezi’nde (MKM) sanatseverlerle buluşacak.

  

MATUHAYDER Eşbaşkanı Nurten Karagöz, söz konusu konuya ilişkin konuştu.

 

‘Kısıtlı imkanlara rağmen üretimden vazgeçmiyorlar’

 

Cezaevlerinde çok yoğun bir tecridin söz konusu olduğunu söyleyen Nurten Karagöz, tutsakların birçok ihlalle karşı karşıya kaldığını vurguluyor. Cezaevlerinde üretimin çok kısıtlı olduğunu ifade eden Nurten Karagöz, kısıtlı imkanlara rağmen tutsakların üretimden ve direnişten vazgeçmediğini belirtiyor. Nurten Karagöz, “Bütün tutsaklar cezaevinde bile olsalar yaratmanın ve üretmenin yolunu bulmuşlardır. Bu resimler dört duvarı aşıp, bütün imkansızlıklara rağmen yaratıldı ve dışarıya ulaştı. Dışarıda cezaevlerinden gelen resimler için sergi yapacağız”  diye belirtiyor. 

 

Direnme gücü

 

Bu sergi ile hem içerideki yaratım gücünü göstermek hem de o koşullarda nelerin yaratılabileceğini göstermenin önemine dikkat çeken Nurten Karagöz, “Cezaevindeki kadınlarla dayanışmak adına çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Biz MATUHAYDER olarak bu emeği görmezden gelemezdik. Kamuoyunun da bunları bilmesi gerekiyor. Tutsaklar bütün imkansızlıklara rağmen direnme gücünü gösteriyorlar. Sanat bir direnme aracıdır. Müzik, resim, hikaye, roman, şiir; bütün bunlar birer direnme aracıdır. Bunun için sergi yapmak bizim için çok büyük bir onurdur. Tutsaklarla dayanışmak bizim birinci hedefimizdir. Sanata duyarlı olan her bir bireyin bu sergiyi ziyaret etmesi gerekiyor”  sözlerini kullanıyor.

 

‘Dışarı çıkan resimler cezaevinin ruhudur’

 

Nurten Karagöz devamında şöyle diyor: “Dışarı çıkan resimler cezaevlerinin ruhudur. Dışarıda bulunan herkesin tutsaklara karşı duyarlı olması gerekiyor. Cezaevinde bulunan her bir tutsağın bir an önce tahliye olup özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Dışarıda üretmelerini istiyoruz. Daha sonraki sergilerde cezaevinden çıkanlarla yapmak istiyoruz. Asıl süreci onlar anlatsınlar istiyoruz. Umut ediyoruz ki cezaevinde bulunan bütün tutsaklar dışarıda bizimle olurlar. Hep birlikte dışarıda sanatı, edebiyatı, sinemayı, müziği konuşabilir durumda oluruz. Bize gelen birçok resimde kadın direnişini anlatıyor. Cezaevinde özlem duyulan her şeyin resmi var. Bu bir doğa, bir bitki, bir çocuk, bir çocuktur. En çok dikkat çeken şeyler kadın direnişi. Çok güzel resimler var. İçerideki ruhun dışarıya çıkmış halidir. Buna sahip çıkmak gerekiyor. Herkes bu sergiye sahip çıksın.”

 

Sergi ayrıca iki gün boyunca MKM’de ziyaretçilere açık olacak.