DİSK Basın İş üyesi Dilek Gül: Arkadaşlarımızın gazeteciliğine tanığız

  • 09:09 21 Haziran 2022
  • Güncel
Safiye Alağaş
 
DİYARBAKIR - 16 gazetecinin tutuklanmasına ilişkin değerlendirmede bulunan DİSK Basın İş üyesi Gazeteci Dilek Gül, gazeteciler için çıkarılan sesin kamuoyunda cılız kaldığını belirterek, gazetecilerin serbest bırakılması için dayanışma çağrısında bulundu. 
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 8 Haziran’da 20’si gazeteci olmak üzere 22 kişi polislerce evlerine gerçekleştirilen baskınla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 20’si gazeteci olmak üzere 22 kişi 16 Haziran’da adliyeye sevk edilmişti. Savcılığın tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Mahkemesi’ne sevk edilen gazetecilerden 16’sı tutuklanmıştı. Tutuklanan gazetecilere dair sivil toplum kuruluşları, siyasetçiler, yazarlar ve gazeteciler Diyarbakır’a gelerek dayanışma çağrısında bulunurken, kamuoyunun ise bu durum karşısındaki tepkisi sürüyor.
 
Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK) Basın İş üyesi Gazeteci Dilek Gür, 16 gazetecinin tutuklanmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
 
‘Bu mesleğe sahip çıkmalıyız’
 
8 gün boyunca gözaltında tekli hücrelerde gözaltında tutulan ve tutuklanarak cezaevine gönderilen gazetecilerle dayanışma içerisinde olduklarını söyleyen Dilek, “Meslektaşlarımız burada, bizler ise batıda çalışıyoruz. Hepimizin çalışma koşullarının da aynı olduğunu biliyoruz. Ve mesleğimize dayatılan baskıların da aynı olduğunu düşünüyoruz. Bunun için hiçbirimizin birbirimizden farkı yok. Bugün meslektaşlarımız burada tutuklandı. Yarın yeni çıkan bir yasayla bizlerde batıda tutuklanabiliriz. Bunun olmaması, mesleğe sahip çıkmak ve gazeteciliğin suç olmadığını söyleyebilmek için meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olmaya çalışıyoruz. Ve bizler ne kadar onların yükünü hafifletirsek ve ne kadar bu mesleğe sahip çıkarsa o kadar iyi olur” dedi.
 
‘İpek Er ve helikopterden atılan yurttaşların olayını onlar sayesinde öğrendik’
 
16 gazetecinin mesleki faaliyetlerini sürdürürken çok iyi işlere imza attıklarını söyleyen Dilek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Evet, bugün batıdan bakıldığı zaman tutuklu bulunan gazetecilerin mesleğe dair yapmış oldukları çalışmaları fark edilmiyor olabilir. Ancak tutuklu bulunan gazetecilerin bu mesleğe ne kadar katkı sunduklarını da görmüş olduk. Mesela biz İpek Er olayını burada çalışan gazeteciler sayesinde öğrendik. Yine aynı şekilde helikopterden atılan yurttaşların neler yaşadığını burada ortaya çıkaran gazetecilerden öğrendik. Dolayısıyla bütün bunlar burada tutuklanan gazetecilerin kaleminden ortaya çıktı. Ve bizlerde insan haklarına dair yaşanılan sorunları onlar sayesinde öğrenmiş olduk.  Bundan kaynaklı mesleğe dair hiçbir ayrım gözetmeksizin ve meslektaşlarımızın işlerini illegalize etmeden yaşanılan bu olayların karşısında durarak dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor.”
 
‘Tutuklanan gazeteci arkadaşlarımızın gazeteciliğine kefilim’
 
Gazetecilerin kimliklerinden kaynaklı maruz kaldıkları sorunlara da değinen Dilek, “insan haklarının yaşandığı sorunları ortaya çıkaran gazetecilerin kimliklerinin değil, bir gazeteci olarak bu sorunları ortaya çıkarması önemlidir” diye ifade etti. Dilek, “Bir gazetecinin Kürt, Türk veya Ermeni kimlikleri ortaya çıkaranlara öncelikle bir gazeteci olduğumu kabul ettirmemiz gerekiyor. Bunu da ilk başta gazetecilere kabul ettirmemiz lazım. Bu şekilde kimliğimizi ve bizleri illegalize etmeye çalışan kişilere izin vermemiz gerekiyor” dedi. Tutuklanan gazetecilerle çoğu zaman sahada çalışma imkanı bulduğunu da dile getiren Dilek, “Zaman zaman tutuklu tutulan arkadaşlarımızla sahalarda çalıştık. Bunun için nasıl ki bu memlekette insan haklarından ve barıştan yana nasıl ki gazetecilik yapıyorsak onlarında aynı kriterlerde gazetecilik yaptıklarına kefilim. Gazeteciler olarak onların yaşadıklarını nasıl ki biz yazdıysak onlarda yarın bizim yaşadıklarımızı yazacaklar. Bunun için bu konuda önemli olan birlik olabilmek. Bundan dolayı biz meslektaşlarımızın yanında olacağız” diye konuştu.
 
‘Tepkiler yükselmiş olsaydı gazeteciler tutuklanmayacaktı’
 
Tutuklanan gazetecilere ilişkin kamuoyunda yeterli bir etkileşim oluşturulamadığına da dikkat çeken Dilek, gazetecilere için çıkarılan seslerin çok cılız kaldığını kaydetti. “Dünyanın başka bir yerinde 16 gazeteci tutuklansaydı bu çok büyük bir olay olurdu” diyen Dilek, “Buradan çok büyük bir tepkinin çıkması gerekiyor. Eğer tepkiler yüksek bir şekilde çıksaydı gazeteciler 8 gün boyunca gözaltında tutulup tutuklatılmayacaktı. Ama maalesef ki öyle olmadı. Bu konuda çok öfkeliyiz. Gazeteciler için büyük bir dayanışma sağlanması için illaki gazetecilerin popüler olması gerekmiyor. Ama yıllardır bu arkadaşlarımıza bunu yaptılar. Ve en başta Kürt oldukları için bu kadar sessizliğe maruz kaldılar. Ama biz onları bir gazeteci kimliğiyle değerlendiriyoruz. Bunun için her yaptıklarının haberlerin ve duruşlarının yanındayız. Gazetecilerin yapmış olduğu haberlerden kaynaklı suçlanmasını kabul etmiyoruz. Zaten tutuklanan gazeteciler hakkında herhangi bir suç unsuru sayılacak bir delilde bulunmadı. Bunun için arkadaşlarımızın suçsuz olduklarını düşünüyoruz” diyerek tutuklanan gazetecilerin biran önce serbest bırakılması talebinde bulundu.