'İmralı sistemi lağvedilinceye kadar durmayacağız!'

  • 15:01 1 Şubat 2024
  • Güncel
 
BURSA - “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”ne destek için Bursa'da yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Bursa İl Eşbaşkanı Abide Ok, “İmralı tecrit sistemi lağvedilinceye ve Kürt sorunu etrafında kurulan kirli tezgâhlar dağıtılıncaya kadar durmayacağız” dedi.
 
İmralı Adası’nda tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin organize ettiği, 1-15 Şubat tarihleri arasında sürecek "Büyük Özgürlük Yürüyüşü”ne  destek vermek amacıyla Bursa'da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Yıldırım İlçe Örgütü binasında açıklama yapıldı.  “İmralı tecridini kırmak ve Kürt sorunun demokratik çözümü için özgürlük yürüyüşünü başlatıyoruz” pankartının açıldığı açıklamaya Emek Partisi (EMEP) il başkanları ve DEM Parti bileşenleri de katıldı.
 
‘İmralı tasfiye politikalarının merkezidir’
 
Açıklamada konuşan DEM Parti Bursa İl Eşbaşkanı Abide Ok, Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye ve Orta  Doğu halklarının eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesinde belirleyici olarak gördüğü PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dayatılan mutlak tecridin 25’inci yılına girdiğini anımsattı. Mutlak tecrit uygulamalarının Türkiye iç hukukunda ve uluslararası hukukta yeri olmadığı gibi ahlaki, vicdani ve insani bir yanının da olmadığına dikkati çeken Abide, “İmralı tecrit sistemi, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin tasfiyesi politikalarının merkezidir. Mutlak tecrit, Kürdistan coğrafyasının savaş politikalarıyla işgal edilmesi, insansızlaştırılması ve sömürge altında tutulması demektir. Gelinen aşamada ise sadece Kürt ve Kürdistan ile sınırlı kalmamış, tüm toplum üzerinde bir baskı ve tahakküm aracına dönüşmüştür” dedi.
 
‘Tecrit kalkmadan halklar nefes alamayacak’
 
Tecridin Kürt sorununun çözümsüzlüğe hapsedilmesine neden olduğuna vurgu yapan Abide, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çözümsüzlük, çatışma ve savaş sarmalında ülke ve bölge halklarının kapitalist modernite ve ulus devletlerce ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal sömürge altında tutulmasıdır. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ise Kürt meselesinde barışçıl, demokratik çözüm demektir. Sayın Öcalan’ın 2010 yılında sarfettiği şu sözler, fiziki özgürlüğünün halkların özgür yaşamının inşası için ne düzeyde kritik olduğunu ispatlar niteliktedir: ‘Dışarıda ancak bir şartla yaşanabilir, o da günün yirmi dört saatinde Kürtlerin ve kapitalizm koşullarında Türk emekçilerinin varlık ve özgürlüğü için savaşım içinde olmakla mümkündür’. Tarihte eşine az rastlanır İmralı mutlak tecrit sistemi kırılmadan halklar nefes alamayacak, demokratik yollarla sorunlarına çözüm bulamayacaktır.”
 
‘Demokratik kamuoyunu kenetlenmeye çağırıyoruz’
 
Eylemlerinin amacının PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın başta avukat-aile görüşleri olmak üzere diğer yasal haklarının tesis edilmesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için fiziki özgürlüğünün sağlanması olduğunu belirten Abide, “ İmralı tecrit sistemi lağvedilinceye ve Kürt sorunu etrafında kurulan kirli tezgâhlar dağıtılıncaya kadar durmayacağız. Bizler İmralı’daki hukuk ve insanlık dışı bu uygulamalara sessiz kalmayacağımızı bu vesileyle bir kez daha belirtiyor; başta halkımız olmak üzere tüm dostlarımızı ve demokratik kamuoyunu eylemimiz etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz” diye seslendi.
 
Açıklama "Tecride hayır çözüm hemen şimdi" sloganları ve alkışlarla son buldu.