AMED - MEBYA-DER ve TUAY-DER, “Dem dema xwedi derketina nirxane” şiarıyla ailelerle bir araya geldi. Burada söz alan MEBYA DER yöneticisi Yüksel Elmas, Kürt sorunu konusunda yaşananları hatırlatarak, “Dünyanın hiçbir ülkesinde bu ülkede ailelere yaşatılanların bir benzeri yoktur” dedi.

 

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA DER) ile Tutuklu Ailelerle Yardımlaşma Derneği ( TUAY DER), “Dem dema xwedi derketina nirxane” şiarıyla özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler ve cezaevlerinde bulunan tutsakların aileleriyle buluşma gerçekleştirdi. Buluşmaya MEBYA DER, TUAY DER, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe yöneticileri, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, DEM Parti Gençlik Meclisi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) ile çok sayıda aile katıldı. Gaziler Mahallesi’nde bulunan Kaplan Düğün Salonunda yapılan buluşmada sık sık, “Bijî berxwedana zindanan” , “Bijî Serok Apo” ile “Şehîd namirin”  sloganları atıldı. Etkinlikte özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler adına sinevizyon gösterimi yapıldı.

 

Buluşma cezaevlerinde hayatını kaybeden tutsaklar ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına gerçekleştirilen bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

 

‘Hiçbir aile yürüttükleri politikalara zulme boyun eğmeyecek’

 

Toplantıda ilk olarak konuşan MEBYA-DER yöneticisi Yükse Elmas, sözlerine salondakileri ve zindanlarda direnişte olan tutsakları selamlayarak başladı. Burada bulunan kurumların ve ailelerin bir arada olmasının önemine değinen Yüksel, “45 yıldır bu mücadele devam ediyor. Büyük ağır bedeller ödeyerek devam etti. Yaşanan savaşta ve özellikle son yıllarda uygulanan özel savaş politikaları ile sistem bizlerin ailelerle olan ilişkilerini kesmeye çalıştı. Yaşanan kirli savaşta bizlerin bir arada olması önemlidir. Bu kirli savaşta cenazeleri vermemekle kalmayan iktidar, yaşamını yitiren evlatlarımız için taziye kurulmasına bile engel oluyor.  İnsani ve ahlaki değerlerden yoksun bir şekilde, yaşamını yitiren evlatlarımızın cenazelerini ailelerine teslim ettiler. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu ülkede ailelere yaşatılanların bir benzeri yoktur. Bu yaşattıklarına örnek olarak Halise anneyi hatırlayalım. Bütün bunlara ek olarak ailelerimizle dayanıştığımız için bizler cezalandırılmaya çalışılıyoruz.   Hiçbir aile yürüttükleri politikalara zulme boyun eğmeyecek” ifadelerine yer verdi.

 

‘Gün çözüm, özgürlük günüdür’

 

Ardından söz alan BDP Genel Eşbaşkanı Keskin Bayındır ise Kürt sorunun çözümü olduğunu ve bunun da Abdullah Öcalan olduğunu belirtti. Keskin, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Meseleyi çözmek zor değil. İşgal ve sömürü politikaları ve kayyımlarla bu sorun çözülmez. Bu yüzden çözüm ve özgürlük yolu budur.  Eğer sizler katletmekte ısrar edecekseniz, Kürt halkı bu zamana kadar ağır bedeller ödedi bundan sonra da kendini tanıyan Kürt halkı buna karşı boyun eğecek. Çünkü Kürtler kendilerini, dillerini, topraklarını  çok iyi tanıyor irade ve önder sahibidir. Gün artık çözüm, özgürlük günüdür. Kürtler haklarını eline almadan mücadeleye son vermeyecek. Kadınlar, gençler ve bütün kurumlarımızla birlikte mücadelemizi daha da büyüteceğiz.  Bugün Colemêrg’e kayyım atandı. ‘Sizleri tanımıyoruz, şehrinizi yönetemezsiniz’ diyorlar. Bizlerde onlara diyoruz ki kanımızın son damlasına kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz.”                                                                                                                                                                                                                                                                      

 

Konuşmaların ardından aileler öneri ve düşüncelerini paylaştı.