Kobanê’den Tişrîn’e: Halkın direnişi büyüyor!

  • 09:03 25 Ocak 2025
  • Güncel

  

  
Derya Ren
 
RIHA – Kobanê'nin özgürleşmesine dair değerlendirmelerde bulunan Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi üyesi Eyşe Efendî, halkın 2014 yılı Kobanê ruhuyla Tişrîn’de tarihi bir direniş sergilediğini belirterek, “Bizim desteğimiz halkımızdır, YPG’dir, QSD’dir, Savunma Güçlerimizdir” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigması ve felsefesi doğrultusunda Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz 2012 yılında gerçekleşen Rojava Devrimi dünya halklarının umudu haline gelirken, aynı zamanda beraberinde hegemonik güçlerin hedefi haline de gelmiş oldu. Hegemonik güçlerin ve bölgede bulunan ülkelerin desteği ile güçlenen DAİŞ, 13 Eylül 2014 tarihinde Kobanê’yi kuşattı.
 
Kobanê’nin kuşatılmasıyla birlikte 4 parça Kürdistan olmak üzere dünyanın dört bir yanında bulunan Kürtler ve dostları seferberlik ruhuyla Kobanê’ye aktı. DAİŞ’e karşı gösterilen bu direniş sonucunda 26 Ocak 2015 yılında Kobanê özgürleştirildi.
 
Kobanê sürecinin tanıklarından ve aynı zamanda o süreçte ki direnişte yer alan kadınlardan biri olan Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi üyesi Eyşe Efendî, Kobanê’nin özgürleştirildiği süreci ile şuan Tişrîn’de verilen tarihi direnişi ajansımıza anlattı.
 
‘Tişrîn, direniş yeridir '
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşanan savaşın varlık-yokluk savaşı olduğunu söyleyen Eyşe Efendî, “Şuan yaşanan savaş çok şiddetli ve vahşet dolu. Bunca yıldır aralıksız bir şekilde Kobanê’ye yönelik saldırılar yapılıyor. 2014 yılında yaşanan savaş durumu bugün tekrarlanıyor. DAİŞ’le mücadeleyi bıraktılar, İsrail’in saldırılarını bir kenara bıraktılar, Kürtlerle uğraşıyorlar. DAİŞ’in emiri Erdoğan ve DAİŞ bizimle savaşıyor. Kobanê savaşında 4 parça Kürdistan dahil oldu ve seferberlik ilan edildi. Aynı zamanda yabancı birçok kişi seferberliğe katıldı ve şehit düştüler. Nasıl ki bugün 2014 yılında verilen direniş veriliyorsa bugün de süreçte verilen şehadetler, yine veriliyor. Bugün Tişrîn direniş yeridir. Öte yandan sivil halkın Tişrîn’de başlattığı bir direniş nöbeti de var. Tüm bu saldırılara baktığımız zaman Kürtlere yönelik özel bir savaşın olduğunu aşikardır. DAİŞ’in emiri diyor ‘nerede bir Kürt varsa oraya saldıracağım’ diye. Bizlerde diyoruz ki: Biz var olduğumuz sürece direnmeye devam edeceğiz” dedi.
 
Halkın direnişi
 
Tişrîn’de devam eden savaşa karşı oraya yürüyen halka Türkiye’nin SİHA ile saldırmasını hatırlatan Eyşe Efendî, devamında şunları söyledi: “Orada sivil halktan olan 5 kişi katledildi, onlarca yaralı oldu. Tüm saldırılara karşı halk hala orada büyük bir direniş sergiliyor. Efrîn’e yönelik saldırı başlatıldığı zamanda halk yine orada direndi, nöbet tuttular. Yine aynı şekilde Türkiye’nin saldırılarına karşı halk her zaman direndi ve direniyor. Bunu tüm dünya gördü. Şehit Zehra’nın da dediği gibi ‘Em ji mirine mestirin( Biz ölümden büyüğüz)’ Bizlerde diyoruz, Rojava düşmeyecek, (Em ji mirine mestirin) biz ölümden büyüğüz. Uluslararası güçler de sessizliğini koruyor. Öte yandan Burada bulunan Uluslararası güçler de saldırılara karşı bir şey yapmıyor. Onların bayrağı altında saldırılar gerçekleşiyor. Buna karşı verilen direniş büyük anlamlar taşıyor.”
 
İmralı direnişini selamlama
 
Kobanê’nin özgürleşmesinin yıldönümü dolayısıyla, sınırda direnen anneleri selamladığını ifade eden Eyşe Efendî, 2014 yılında Kobanê sınırında verilen direnişin çok değerli ve kıymetli olduğunun altını çizdi. Eyşe Efendî, “Bugün de sınırda başlatılan nöbetler var. Evet bu nöbet eylemleri önemlidir ancak yeterli değildir. Halkın daha fazla katılım sağlamaları gerekiyor. Öte yandan bize manevi ve moral veren zindan direnişini selamlıyoruz. Önder Apo’nun İmralı’da vermiş olduğu direnişi selamlıyorum, kucaklıyorum” ifadelerini kullandı.
 
‘Desteğimiz halkımızdır, YPG’dir, QSD’dir’
 
“Kazanımlarımıza sahip çıkacağız” diyen Eyşe Efendî, “Nasıl ki 2014 yılında askeri olarak Kürtlerin birliği Kobanê’de sağlandıysa, tekrardan aynı birliğin sağlanmasını umuyoruz. 2014 yılında şehitlerin kanıyla sınırlar ortadan kaldırıldı. Şehit anneleri birliği oluşturdu.  4 parça Kürdistan sınır tanımadan birliği oluşturdular. Bu zamana kadar ‘Kürtler birliği oluşturamadı’ söylemi doğru değildir. Kendisine demokratım diyen herkesin vatandaşı olduğu ülkelerin yönetimine baskı yapmalılar ve Kürtlere yönelik gerçekleşen saldırılara ses çıkarmalılar. Sadece konuşmakla olmuyor artık somut adımlar atılmalıdır. Bizim saklanan bir şeyimiz yok, yürüttüğümüz siyaset, projelerimiz ortadadır. Ayrıca Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak biliyoruz ki bizim desteğimiz halkımızdır, YPG’dir, QSD’dir, Savunma Güçlerimizdir” diye belirtti.
 
‘Berxwedan jiyana’
 
Saldırıları ancak halkın dayanışmasıyla bertaraf edebileceklerini kaydeden Eyşe Efendî, son olarak şunları söyledi: “Erdoğan, Rojava’nın içerisinde bir göç dalgası oluşturmak istiyor. Halk söz vermiş topraklarını terk etmeyeceklerine dair. Şehadet de olsa biz bu topraklardan ayrılmayacağız. Rojava halkı olarak ya beraber öleceğiz ya da beraber yaşayacağız. 4 parçada yaşayan gençlere ve Avrupa’ya giden gençlere sesleniyorum: Bu sorumluluk sadece Rojava’lı gençlerin sorumluluğu değildir. Herkesin sorumluluğudur, Kobanê’ye, Rojava’ya sahip çıkalım. Buradan tüm direniş alanlarını selamlıyorum. Umut ediyoruz ki Önder Apo’dan müjdeli haber gelecektir. Berxwedan jiyana (Direnmek yaşamaktır), Şehid namirin.”