
Evladını kaybeden anne: Barış için atılan her adımın arkasındayız
- 09:04 12 Haziran 2025
- Güncel
Neslihan Kardaş
WAN - Çatışmada hayatını kaybeden YJA Star'lı Cemile Çiftçi'nin annesi Devlet Çiftçi, "Silahların değil, sözlerin konuştuğu bir geleceği savunuyoruz. Barış için atılan her adımın arkasındayız” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile yeni bir dönemin kapısını araladı. Bu çağrı, yalnızca siyasal düzlemde değil, toplumsal vicdanda da derin yankılar uyandırdı. Ardından PKK, 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12’nci kongresinde tarihi bir karar alarak, 12 Mayıs’ta çalışmalarını sonlandırdığını duyurdu.
Toplumun geniş kesimlerinde umut ve destekle karşılanan bu gelişmeler, özellikle çatışmalı süreçlerde çocuklarını, sevdiklerini yitiren aileler için büyük bir anlam taşıyor. 2021 yılında Şirnex’in Cudi Dağı’nda çıkan çatışmada yaşamını yitiren YJA Star'lı Cemile Çiftçi’nin (Amara Rojbin) ailesi de bu sürece yürekten destek verdiklerini belirterek, kalıcı barış ve adaletli bir toplum talebini dile getirdi. Aile, verdikleri desteği şu sözlerle ifade etti: “Çocuklarımızı kaybettik, acımız büyük ama başka anneler ağlamasın istiyoruz. Silahların değil, sözlerin konuştuğu bir geleceği savunuyoruz. Barış için atılan her adımın arkasındayız.”
‘Avukat olmak isterdi’
Cemile Çiftçi’nin annesi Devlet Çiftçi, kızının her zaman çok zeki ve bilgili biri olduğunu anlatarak, “Okula giderken de avukat olmak isterdi. Fakat liseyi bitirmeden PKK’ye katılım yaptı. Çok zeki ve saygılı biriydi. 4 çocuğum arasında en zeki çocuğum oydu. Evde her zaman bana çok yardım ederdi” dedi.
‘Amara, o gün evden çıktı bir daha da dönmedi’
Devlet Çiftçi, kızı büyüdükten sonra hep PKK’ye katılmak istediğini söylediğini belirterek, “Bir Cuma günü evden çıktı ve gitti. Gitmeden önce bizim için öğlen yemeği yaptı ve kekik toplamaya gideceğini söyledi. Yağmur daha yeni durmuştu. Amara’nın aldığı bir çift yeni spor ayakkabısı vardı. Bende yeni ayakkabılarını giymemesini söyledim fakat o hemen geri geleceğini söyledi. Amara o gün evden çıktı bir daha da dönmedi” diye konuştu.
'Babama bu yapılanlar için gideceğim’
Kızının gitmeden önce bir mektup bıraktığına değinen Devlet Çiftçi, “Amara’nın babası daha önce cezaevine girdi ve çok fazla işkenceye maruz kaldı. Babasına bu yaşatılanlar her zaman onun yüreğindeydi. ‘Babama bu yapılanlar için gideceğim’ demişti. O gittikten bir hafta sonra ben mektubunu gördüm. Mektubunu yazıp televizyon cihazının altına bırakmıştı. ‘Babam ve babamın arkadaşlarına işkence yapıldı bende onların öcünü almak için gideceğim’ demişti mektubunda. Babası yaşadıklarını ne zaman anlatsa her zaman onun yüreğinde bir kin oluşuyordu” şeklinde konuştu.
‘10-15 kişi ile defnettik’
Kızının çok bilgili ve çalışkan olduğunu ifade eden Devlet Çiftçi, “Kendini geliştirmiş biriydi. PKK’ye katıldığı gün Cuma günüydü. Şehadet haberini aldığımızda da bir Cuma günüydü. Cenazesini almamız için bize izin verildiğinde ise yine Cuma günüydü. Amara’nın cenazesini aldığımızda Şirnex’ten buraya hep arkamdan geldiler. Şirnex’ten Eruh’a oradan Sêrt’e sonra Bêdlis, Tetwan ve Wan’a geldik. Cenazede bize çok zorluk çıkardılar. Ailenin bile mezarına gelmesine izin vermediler. Sadece 10-15 kişi ile defnettik” sözlerini kaydetti.
‘Bizim gözyaşımız aktı başka annelerin gözyaşı akmasın’
Devlet Çiftçi son olarak; “Artık hiçbir annenin yüreği yanmasın, gözyaşları akmasın. Bizler barışın sağlanmasını istiyoruz. Bizler kendi dilimiz konuşmak istiyoruz. Artık hiçbir annenin gözyaşı akmasın istiyoruz. Umarım en yakın zamanda barış sağlanır. Bizim gözyaşımız aktı başka annelerin gözyaşı akmasın. Bizler birlik ve barış istiyoruz” ifadelerini kullandı.