‘Siyasette etkinlik ve katılım’ panelinde buluştular
- 16:54 5 Aralık 2024
- Güncel
ANKARA - “Kadınların siyasette etkinliği ve katılımının artırılması” konulu panelde, konuşan kadınlar, kendilerini hedef alan politikalar karşısında, mücadelelerini büyütmeye devam edeceklerini vurguladı.
Oy ve Ötesi Kanada Büyükelçiliği Ankara Barosu Kadın Hakları Komisyonu öncülüğünde “Kadınların siyasette etkinliği ve katılımının artırılması” temalı panel düzenlendi. Ankara Barosu’nda düzenlenen panele çok sayıda siyasetçi ve aktivist katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Ankara Barosu Avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan yaptı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) MYK üyesi Aylin Nazlıaka ve DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, panele konuşmacı olarak katıldı.
‘Meclis en cinsiyetçi dönemine şahitlik ediyor’
Panelde ilk olarak konuşan CHP MYK üyesi Aylin Nazlıaka, geçmişten günümüze kadar kadınların siyasette yer alma sürecine değindi. Meclis’in Türkiye tarihinin en cinsiyetçi dönemine şahitlik ettiğini söyleyen Aylin Nazlıaka, “Düşünün ki kız çocuklarının karma eğitimi görmesine karşı olan, kadınların fıtratına göre işlerde çalışması gerektiğini iddia eden HÜDAPAR'dan, seçim çalışmaları esnasında bir kadın adayın fotoğrafını seçip aracın üzerine silüeti yansıtan Yeniden Refah Partisi'ne kadar son derece cinsiyetçi ve ayrımcı anlayışa sahip olan milletvekillerinin olduğu bir Meclis’te bulunmaktayız. Bugüne kadar 28 genel seçim geçirdik. 11 bin 985 parlamentoda yer alan vekil sayısı. Bunların sadece yüzde 17’si kadın milletvekilleri. Yani orantılandırdığımızda yüzde 6’ya denk geliyor. Peki ilk seçimlerde oran kaçtı? Yüzde 5’ti. Yani bunca zaman içerisinde sadece yüzde 1 artış sağlanmış. Öncelikle bu işin bugünden yarına çözülebilecek basit bir konu olmadığını ifade etmek istiyorum” dedi.
‘AKP’nin gerici politikalarına karşı mücadele edeceğiz’
AKP iktidarının gerici ve kadın düşmanlığı politikalarına karşı kadınların geri adım atmadığının altını çizen Aylin Nazlıaka şunları söyledi: “AKP hükümeti şimdiye kadar tek doğru bir şey yaptı İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladı ama odan da geri çekildi ama biz bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Kadınlar toplumun her alanında olduğu gibi bu gerici anlayış ve politikalara karşı siyasette yer almalı, siyasette kadınlar bulunmalı.”
‘Kadın ve erkek eşitsizliği siyasette de karşımıza çıkıyor’
Ardından söz alan DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen, her anlamda olduğu gibi siyasette de kadınların kendilerini kanıtlamaları beklentisi geliştiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın ve erkek vekillerin aday ve seçilme süreçleri bile eşit değil ne yazık ki. Kadınlar aday adayı olsalar da aday gösterilme oranları ne yazık ki erkeklere göre düşük kalıyor. Kadın ilk sıralarda ve işletilebilecek aday gösterilme listelerinde ne yazık ki yine son sıralarda ve oran oldukça düşük olarak yer alıyor. Aday adayından aday olabilmek ve adaydan da milletvekili ya da belediye meclis üyesi, belediye başkanı olabilmek, kadınlar için, erkeklere göre çok daha zor. Kadınlardan kendilerini kanıtlamaları bekleniyor. Sen buna hazır mısın? Bütün bu zorlukları aşmaya var mısın? Burası daha erkek alanı değil mi? Burası bir erkekler kulübü. Sen bu erkekler kulübünün içine girebilecek misin? Var olabilecek misin? Bu soruların içinde öncelikle kadını küçümseme yatıyor. Kadının yetkin görmeme yok sayma, ciddiye almama ya da dikkate almamak yatıyor. Bundan ötürü söylemeye devam ediyoruz; kadınlar yaşamın her alanında olduğu gibi, siyasette de daha aktif bir şekilde yer almalıdır.”
‘Kadın katliamları arttı’
Son olarak konuşan DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, ilk olarak sayısal olarak artmanın ötesinde yaşanan kadın katliamlarındaki artışa işaret etti. Özgül Saki, artık erkek aklının kadınları cezalandırma şekli olarak çocukları da katletmeye başladığını kaydetti.
‘Hedefte olan kadın kazanımları
Özgül Saki, asıl olarak Meclis alanının kendileri ve kadın hakları için mücadele alanı olduğunu belirterek, seçme ve seçilme günü vesilesiyle kadınların siyasetteki yerini konuşmak adına burada olduklarını söyledi. Özgül Saki, “Kürt hareketi 3 dönemdir HDP ve DEM Parti olarak kayyım politikalarıyla yüzleşiyor ve burada kayyımla birlikte o bölgedeki bütün kadın dayanışma merkezleri, kadınların bağımsız birlikleri kayyım tarafından gasp ediliyor. Kapatamadıkları yerlere ise erkekler atanıyor. Özellikle de kayyım politikaları, HDP'nin eşbaşkanlık ve eşit temsiliyeti önceleyen kazanımları hedeflemektedir. Dolayısıyla seçme ve seçilme hakkı milletvekilliği zemininden yerel yönetimlere kadar (biraz önce istatistiklerle de manzaranın ne olduğu görüldü) HDP ve DEM Parti bu manzarayı pozitif yöne çevirebilecek bir siyasi harekettir. Lakin bugün bu siyasi hareket de devlet eliyle yoğun bir saldırı altındadır. Dolayısıyla bu konu konuşmamız gereken meselelerin bir tanesi ve en önemlisidir” sözlerine yer verdi.
‘Kadınlar hep birlikte güçlü’
Bağımsız kadın örgütlenmesinin en iyi örneğinin Rojava’da olduğunu kaydeden Özgül Saki, “Rojava‘da bütün toplumsal yaşamlar, kadınların eşit temsiliyeti, eşbaşkanlık sistemi, idari mekanizmalar olduğu gibi, toplumun her bir biriminde bağımsız kadın örgütlenmeleri ve bağımsız kadın mücadelesi de kurulmuş durumda. Bu kazanımlar kadın varlığıyla oluyor ve ilk olarak 1989 kadın kurtuluş bildirgesi bu topraklarda açıklanıyor. İkinci dalga feminizmin orada da özellikle bu kazanımların kalıcılığı için mutlaka şart. Bunu sadece sağ iktidarlar için söylemiyorum. Sol sosyalist iktidarlar için de öyle. Mesela Sovyetler Birliği’nde de bağımsız kadın hareketinde geri adım atıldığı andan itibaren kazanımlar gasp edilmeye başlandı. Sonuç olarak her alanda ve yerde kadın birlikteliği ve mücadelesi önem kazanıyor, kadınlar hep birlikte güçlü” diye konuştu.
Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.