
Barış Annesi Peyruze Kurt: Kalıcı ve onurlu bir barış istiyoruz
- 09:02 13 Mart 2025
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına sonuna kadar destek verdiklerini söyleyen Barış Annesi Peyruze Kurt, bu süreçte herkesin barışın sağlanması için çabalaması gerektiğini belirtti. Peyruze Kurt, barış anneleri olarak ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını ifade etti.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Heyetinin, 27 Şubat’ta İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmesinin ardından, Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı kamuoyuyla paylaşıldı. Kürt Halk Önderi’nin tarihi çağrısı tüm dünya üzerinde büyük bir etki yaratırken birçok kesimden de çağrıya destek açıklamaları geldi. Barış Anneleri de asrın çağrısına destekte bulunarak “45 senedir biz bunu bekliyorduk. Sayın Öcalan bize bu müjdeyi verdi. Biz de söz veriyoruz. Barış Anneleri de elini taşın altına koyacaktır” dedi.
2024 yılında yaşamını yitiren YJA STAR’lı Nudem Kurt (Newal Mêrdîn)ve 2016 yılında yaşamını yitiren YPS’li Aydın Kurt’un (Agîd Dildar) annesi ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Peyruze Kurt, Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısına sonuna kadar destek verdiklerini ifade ederek bu süreçte herkesin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekti. PKK ve Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanlığı’nın, asrın çağrısının ardından ateşkes ilan etmesine dair de konuşan Peyruze Kurt, bu ateşkesin karşılıklı olması gerektiğini vurguladı.
Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıya sonuna kadar destek verdiğini ifade eden Peyruze Kurt, barışa hazır olduklarını ve bu süreçte ellerinden ne gelirse yapacaklarını ifade etti. Peyruze Kurt, ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını dile getirerek “Biz yıllardır bugünü bekliyorduk. Yıllardır barışın gelmesini, kardeşliğin, özgürlüğün, eşitliğin sağlanmasını bekliyorduk. O kadar kan döküldü, tarif edilemez bir şey bu. Gençlerin kanı döküldü, anneler çocuklarının kemiklerini bulamadı, mezarları yok. Yani eşitlik için, Kürt halkının varlığı için bu savaş bugüne kadar devam etti, umuyoruz ki artık bu kan duracak. Umuyoruz ki Türk anneleri de bizim yanımızda dursun, bizi de kendileri gibi görsün, kendi acıları kadar bizim acılarımızı da görsün. Onlar da gelsin, hep birlikte bu kanı durduralım. Hep beraber dünyayı güllük gülistanlık edelim. Silah seslerinin yerine bülbül seslerini duyalım. Uçaklardan çıkan bombalar, dumanlar yerine bahar gelsin, çiçekler açsın. Herkes çocuğuna sağken sarılabilsin. Hala hayatta olanlar ailelerine kavuşabilsin” dedi.
‘Ateşkes karşılıklı olmalı’
PKK’nin ateşkes ilan etmesine dair konuşan Peyruze Kurt, bu ateşkesin karşılıklı olması gerektiğini vurgulayarak “Karşılıklı ateşkes sağlansın ki bu süreç barışın sağlanması için başarıya ulaşsın. Biz hazırız, elimizden ne gelirse yapacağız. Bizim yüreğimiz yanmış, çocuklarımızın mezarını göremedik, kemiklerini bulamadık. Çocukları hayatta olan ailelerin, çocuklarına kavuşmasını istiyoruz. Özgür topraklar üzerinde, kardeşçe, eşit bir şekilde Kürtler de dünyadaki diğer insanlar gibi yaşasın. Barış herkese fayda sağlar. Savaş, huzursuzluk yaratıyor, yoksulluğa sebep oluyor, düşmanlığa neden oluyor. Savaş herkese zarar verir. Türk’e de Kürt’e de çocuklara da kadınlara da annelere de. Anneler en kıymetli şeylerini kaybediyor, kadınlar kaybediyor. Savaşın masrafı yoksullardan çıkıyor, kimden çıkacak? Bizim istediğimiz, bugünden itibaren savaşın durması. Her iki taraf için de. Bizler de Barış Anneleri olarak üzerimize düşeni yapacağız” şeklinde konuştu.
‘Bu topraklarda ölmek değil, yaşamak istiyoruz’
Çocuklarının dünyadaki tüm insanlar gibi topraklarında özgürce yaşamak için dünyaya geldiğini söyleyen Peyruze Kurt, “Biz de bu topraklarda yaşayan Kürtleriz, insanlarız. Orta Asya’dan gelmedik ki. Allah bizi bu topraklar üzerinde yarattı ve biz bu topraklarda artık ölmek istemiyoruz, bu toprakların altına girmek istemiyoruz. Yaşamak istiyoruz. Temiz bir kalple, dürüstlükle herkesten istediğimiz şudur; bu süreci yürütsünler. Bu süreçten herkes fayda görsün. Orta Doğu’ya, Kürt ve Türk halklarına ve dünyaya kutlu olsun. Hepsi bundan fayda görecek. Umuyoruz ki bu süreç başarılı olacak, umuyoruz ki iki taraflı bir ateşkes olsun. Asker, polis anneleri de gerilla anneleri de çocuklarına sarılabilsin. Herkes kardeşçe, eşit bir şekilde beraber yaşasın. Biz de bu toprakların insanlarıyız. Yıllarca katledildik, yok edildik ama iki kelime kendi dilimizi konuşamıyoruz. Biz Kürt olarak dünyaya geldik, Kürt’üz. Dilimiz de Kürtçe’dir ama kendi dilimizde konuşamıyoruz. Yani anadilimizde konuşursak ne olacak? Kürtçe resmi dil olursa ne olacak? Kimin cebinden eksilecek? Kürtler yıllardır bu topraklarda yaşıyor, bu topraklar ikiye mi bölündü? Biz zaten bu topraklarda yaşıyorduk, onlar geldi misafirimiz oldular, bu topraklar ikiye mi ayrıldı? Bugün onlar bizi yok sayıyor, katlediyor. Bizi görmüyorlar, sadece ‘biz’ diyorlar” diye belirtti.
‘Kalıcı ve onurlu bir barış istiyoruz’
Kürtlerin tüm baskıya rağmen hiçbir zaman sadece kendilerini düşünmediklerini kaydeden Peyruze Kurt, Kürtlerin artık ölüm istemediğini, hayatta oldukları süre boyunca da savaşa ve ölüme hayır diyeceklerini dile getirdi. Peyruze Kurt, “Artık kardeşlik, eşitlik, barış gelsin. Biz artık tabuta sarılmak yerine, kemik aramak yerine gül ekmek istiyoruz. Tabuta sarılmak yerine, çocuklarımıza sarılmak istiyoruz. Herkes elinden geleni yapmalı. Artık savaş ve cenaze istemiyoruz. Barış istiyoruz, kalıcı bir barış istiyoruz, onurlu bir barış istiyoruz. Bu barış kalıcı olsun ki bizler de artık dünyada varız diyebilelim. Yıllardır gözyaşı döküyoruz, artık ağlamak istemiyoruz. Yaşamak ve gülmek istiyoruz” diye ifade etti.