Uluslararası komploya karşı kadın direnişi

 

HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun ardından Kürt kadınların ortaya çıkardığı gelişim düzeyi “Jin jiyan azadî” felsefesi ile küresel çapta kadınlara ilham kaynağı oldu.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası komplo ile kaçırılarak Türkiye’ye getirilmesi Kürt halkının özgürlük mücadelesi açısından bir dönüm noktası oldu. Bu süreç, Kürt kadınlar açısından da hem ideolojik hem de örgütsel anlamda derin etkiler bırakarak bir dönüşüme yol açtı. Bu zorlu dönem, Kürt Kadın Hareketi’nin özgün stratejilerle kendisini yeniden inşa ettiği, ulusal sınırları aşan bir mücadele modeli oluşturduğu bir döneme de işaret ediyor. Kürt Kadın Hareketi’nin bu süreçte geliştirdiği ideolojik, örgütsel, siyasi ve diplomatik dönüşüm, sadece Kürt halkı için değil, dünya genelinde kadın özgürlük mücadelesi için ilham verici bir paradigma oluşturdu.

 

Bu mücadelenin sembolü haline gelen “Jin jiyan azadî” felsefesi, Kürt kadınların erkek egemen zihniyete, kapitalist moderniteye ve ulus-devlet sistemine karşı geliştirdiği özgürlükçü bir ideoloji olarak ortaya çıktı. Bu felsefe, bugün Orta Doğu’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada, kadınların erkek egemen sistemin baskılarına karşı mücadelelerinde bir rehber niteliği taşıyor.

 

Dosyamızın bu bölümünde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun ardından Kürt Kadın Hareketi’nin geliştirdiği ideolojik ve örgütsel dönüşümün, “Jin jiyan azadî” felsefesi ekseninde küresel kadın mücadelesine nasıl ilham verdiğini ve kadın özgürlüğüne dayalı alternatif bir toplumsal model sunduğunu ele aldık.

 

Örgütsel ve ideolojik Dönüşüm: Kadın özgünlüğünün inşası

 

Uluslararası komplonun ardından Kürt Kadın Hareketi, kadın özgünlüğü temelinde örgütsel ve ideolojik bir dönüşüm sürecine girdi. Bu dönüşümün merkezinde, kadınların mücadele içindeki özgün kimliğini güçlendiren yapılar oluşturma fikri yer aldı.

 

Kadın Partisi

 

Kürt kadınların uluslararası komploya verdiği en güçlü cevap partileşme oldu. Kadın partileşmesi özgün örgütsel bir çıkış olmanın yanında ideolojik bir gelişimin de temelini oluşturmuştur. Kadınların öncülük rolünü pekiştirmiş her alanda temsil ve özgün örgütlülüklerini geliştirmesinin önünü açtı.

 

Kadın Bilimi

 

Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplodan kısa bir süre önce  geliştirdiği “Kadın kurtuluş ideolojisi”, Kürt Kadın Hareketi’nin ideolojik temelini oluştururken, bu ideolojinin kuramsal bir sistematiğe kavuşması Jineolojî (Kadın Bilimi) ile  geliştirildi.

 

Jineolojî, kadınların tarih boyunca erkek egemen sistem altında maruz kaldıkları tahakkümü eleştiren ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için alternatif bir bilim anlayışı ortaya çıkarıp, kapitalist modernitenin pozititivizmini bir eleştiriye tabi tuttu. Bu yaklaşım, kadınların hem kendi özgün tarihlerini yazmalarını hem de toplumsal yaşamın her alanında eşit katılımını daha güçlü bir şekilde geliştirdi.  

 

Jineolojî, yalnızca teorik bir çerçeve değil, aynı zamanda toplumsal pratiklerde dönüşüm yaratan bir bilimsel mücadele rehberi oldu. Rojava’da yaşanan Kadın Devrimi’nden Şengal’e kadar geniş bir coğrafyada, kadınların toplumsal yaşamdan, siyasete, eğitime, diplomasiye, ekonomiye kadar her alanda öne çıkmasını sağlayan uygulamalar bu paradigmanın hayata geçirilmiş örnekleridir.

 

Kadınların öncülüğü: Eşbaşkanlık sistemi

 

Kürt kadınların özgürlük çizgisini ve mücadelesini geliştiren en temel kurumsallaşma eşbaşkanlık sisteminde ete kemiğe büründü. Siyasetten başlayıp her alanda yaşamsallaştırılan bu sistem ve model kadınların görünürlüğünü artırmış ve eşitliğe dayalı bir yönetim anlayışı geliştirdi. Bugün bu sistem, Türkiye siyasetinde de eşit temsiliyet mücadelesinin sembolü haline geldi.

 

Kadınların toplumsal barışın sağlamasındaki gelişimi

 

Abdullah Öcalan’ın “Kadın özgürlüğü olmadan toplum özgürleşemez” ilkesi, kadınların onurlu barışın sağlanması ve toplumsal dönüşüm süreçlerinde temel öncülük rolü üstlenmesine zemin hazırladı. Kürt kadınlar, sadece ulusal özgürlük mücadelesinin değil, aynı zamanda onurlu toplumsal barışın da aktif öncüleri olarak hareket etmeye başladı.

 

Küresel ekti: Jin jiyan azadî

 

Rojava Devrimi, Kürt Kadın Hareketi’nin yalnızca ulusal değil, küresel düzeyde tanınmasını sağlayan bir dönüm noktası olmuştur. Kadın Savunma Birlikleri (YPJ), yalnızca askeri alanda değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal alanda kadınların güçlenmesini sağlayan bir örnek oluşturdu. “Jin jiyan azadî” felsefesi, burada yalnızca bir slogan değil, aynı zamanda inşa edilen toplumsal sistemin temel ilkesi oldu.

 

Rojava’da kadınların önderlik ettiği kooperatifler, halk meclisleri ve eğitim kurumları, toplumsal cinsiyet eşitliğinin nasıl kurumsallaşabileceğini gösterdi. Bu model, dünyadaki kadın hareketleri için de alternatif yeni bir toplumsal yapı örneği sundu.

 

Özellikle İran’da Jîna Emînî’nin 2022 yılında katledilmesinin ardından Kürt kadınların öncülük ettiği toplumsal bir isyana yol açtı. "Jin jiyan azadî” bu direnişin en güçlü sloganı haline geldi ve kısa sürede Orta Doğu’dan Avrupa’ya, Asya’ya yayıldı. Bu slogan, kadınların özgürlük talebini erkek egemen sisteme karşı evrensel bir karşı koyuş haline dönüştürdü.

 

Küresel kadın hareketine ilham

 

Kürt Kadın Hareketi, Latin Amerika’dan Avrupa’ya kadar kadın hareketlerine de ilham kaynağı oldu. Dayanışma ağları sayesinde, Kürt kadınların mücadelesi küresel çapta önemli bir yer edindi. Özellikle Rojava’daki kadın devrimi, erkek egemen kapitalist modernite sistemine karşı alternatif bir model olduğunu ortaya koydu.

 

Kadın özgürlüğünden toplumsal özgürlüğe

 

Kürt Kadın Hareketi, Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun ardından yaşadığı gelişim, ortaya koyduğu ideolojik ve örgütsel düzey ile yine "Jin jiyan azadî” felsefesi temelinde geliştirdiği özgürlük mücadelesiyle, yalnızca Kürt halkı için değil, insanlığın eşitlik ve özgürlük arayışı için de ilham veren bir model haline geldi. Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğü üzerine geliştirdiği paradigma, bu hareketin ideolojik çerçevesini oluştururken, kadınların öz örgütlenmeleri bu ideolojiyi pratiğe geçirdi.

 

Bugün Kürt kadınlarının mücadelesi, yalnızca yerel bir hareket değil, kadın özgürlüğüne dayalı küresel bir direnişin sembolüdür. "Jin jiyan azadî", sadece Kürt kadınların değil, dünyadaki tüm kadınların özgürlük ve eşitlik taleplerini dile getiren evrensel bir çığlık olarak yankılanıyor.

 

Yarın: Şimdi, Önder Apo’nun özgürlüğü için mücadele etme zamanı