
Baskılara direnen Kamile Aras: Barıştan vazgeçmeyeceğiz
- 09:02 30 Nisan 2025
- Güncel
Derya Ren
DİLOK – Çocukları cezaevinde, sürgünde ya da çatışmalarda hayatını kaybetti… Kamile Aras, yaşadığı tüm acılara rağmen barış talebinden vazgeçmedi.
İmralı Cezaevi'nde süren tecride rağmen, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla başta Kürdistan olmak üzere Orta Doğu için yeni bir sürecin kapılarını araladı. “Asrın Çağrısı” olarak tanımlanan bu açıklama kısa sürede dünya gündemine girerken, AKP hükümetinin Kürt sorununa yaklaşımını da bir kez daha gözler önüne serdi.
Abdullah Öcalan’ın çağrısı; kadınlar, gençler ve toplumun farklı kesimlerinde coşku, umut ve kararlılıkla karşılandı. Bu çağrıyı sahiplenen ve gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulayan isimlerden biri de yıllardır devlet baskısına karşı direnen Kamile Aras oldu.
Êlih’ten Dîlok’a: Zorluklarla yoğrulan bir hayat
Devlet baskısı ve ekonomik nedenlerle Kamile Aras, ailesiyle birlikte 1994 yılında Êlih’ten (Batman) Adana’ya taşındı. Ancak burada da ekonomik sorunlar devam etti ve 2011 yılında Dîlok’a (Antep) göç etme kararı aldılar. Taşınmadan sadece birkaç ay önce, etkinliklere katıldıkları gerekçesiyle iki oğlu tutuklandı.
Cezaevi kapılarında geçen yıllar
Çocuklarının tutuklanmasının ardından Kamile Aras, devlet baskısına boyun eğmeyerek üç buçuk yıl boyunca Adana Kürkçüler Cezaevi’nin yolunu tuttu. Bu süreçte hem çocuklarına destek olmaya çalıştı hem de Dîlok’a taşınma hazırlıklarını sürdürdü. Yeni şehirde karşılaştığı tüm zorluklara rağmen yaşam mücadelesinden vazgeçmedi ve çocuklarının yanında olmaya devam etti.
Sistematik baskıya karşı direniş
2014 yılında Adana Kürkçüler Cezaevi’nden tahliye edilen oğullarından Ercan Aras, kısa bir süre evde kaldı. Ancak cezaevinde maruz kaldığı işkence ve sürekli hale gelen devlet baskısı nedeniyle aynı yıl PKK’ye katıldı. Kardeşi Abdullah Aras da aynı yıl PKK’ye katıldı. Bu gelişmelerin ardından aile üzerindeki devlet baskısı daha da arttı.
Tedavisi yapılmadı
Kamile Aras, çocuklarının kendisine bıraktığı mücadele bayrağını her zaman onurla taşırken, 2017 yılında oğlu Ercan Aras bir çatışmada ağır yaralandı. Asker ve korucular tarafından farklı işkencelere maruz kaldığı gibi, tedavisi yapılmadan Bitlis Cezaevi’ne gönderildi. Burada yaklaşık iki ay kaldıktan sonra önce Tokat, ardından Yozgat Cezaevi’ne sürgün edildi.Kamile Aras, oğlunun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığını belirterek şöyle dedi: “Oğlumun tedavisi yapılmadı. Başına şarapnel parçası isabet etmesine rağmen doğru düzgün bir tedavi uygulanmadı. Tokat Cezaevi’ne götürüldükten sonra koğuş arkadaşları onun yarasını tedavi etmeye çalıştılar. Daha sonra Yozgat Cezaevi’ne götürüldü, orada tek kişilik hücrede tutuluyor.”
Ercan Aras’ın başka bir sağlık sorununa ilişkin tedavisinin de engellendiğini ifade eden Kamile Aras, şunları söyledi: “Oğlum Ercan’ın hemoroidi var. Ancak doktora götürüldüğünde askerlerin yanında muayene edilmek istenmiş. Oğlum da buna karşı çıkınca geri cezaevine götürmüşler.”
Bir oğlunu kaybetti, diğerleri sürgün
Kamile Aras’ın PKK’ye katılan oğlu Abdullah Aras, 2019 yılında iki arkadaşıyla birlikte çıkan çatışmada yaşamını yitirdi. Ancak Kamile Aras, oğlunun yaşamını yitirdiğini bir yıl sonra öğrenebildi. Öte yandan sistematik hale gelen devlet baskısı nedeniyle Kamile Aras’ın iki çocuğu da Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı.
‘Berxwedan jiyan e’
Yaşadığı tüm acılara rağmen her zaman barış talebini dile getirdiğini belirten Kamile Aras, Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıyı desteklediklerini söyledi. Kamile Aras, “Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü barışı getirecektir. Biz Türkiye’ye barışın gelmesini istiyoruz. Ne zamana kadar bu çatışma süreci devam edecek? Çocuklarımız sürgünde, zindanda. Cezaevlerinde binlerce hasta tutsak var. Bazı zindanlarda doluluk oranı çok fazla; bu da tutsakların ciddi zorluklar yaşamasına neden oluyor” dedi.
İktidarın sürece ilişkin politikalarını da eleştiren Kamile Aras, sözlerini şöyle tamamladı: “İktidar gençlere cezaevi yapıyor. Ancak her koşulda ‘Berxwedan jiyan e’ diyoruz.”