Kobanê Davası’nda ana tanık dinleniyor: Tutsak siyasetçileri görmedim

  • 17:50 5 Nisan 2022
  • Hukuk
ANKARA – Kobanê Davası’nda dinlenen ana tanık Kerem Gökalp, tutsak siyasetçileri Kandil’de görmediğini belirterek, İmralı Heyetinde yer alan siyasetçilerin Çözüm Süreci’nde Kandil’e gidip geldiğini bildiğini söyledi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması altıncı gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülüyor.
 
Duruşma tanık Kerem Gökalp’in yemin ettirilmesi ardından verdiği beyanlarla sürdü.
 
‘DAİŞ işgal ede ede Rakka’ya geldi’
 
Kobanê sürecine değinen tanık Kerem Gökalp, 2009 yılı sonrasında Ortadoğu’da gelişen Arap Baharı’nın ülkelere yansımalarına dikkat çekti.  DAİŞ’in Koban’e saldırısına değinen tanık Kerem Gökalp, “Musul’un aşağısından Ambar vilayetinden koridor oluşturdu. Suriye’de önüne çıkan her yeri işgal ede ede Rakka’ya kadar geldi. Rakka’nın dibi Kobanê’ydi ve Kobanê’ye yönelme söz konusu oldu. 2014 yılının yaz aylarında Kobanê’ye saldırıları başladı. Kobanê’ye ciddi saldırı olacağı bir bilgi akışı sürekli geliyordu. Savaş gücü, nereye kadar gidebilir üzerinde örgüt yönetimiyle değerlendiriyorduk” dedi. 
 
‘Kamuran Yüksek’i görmedim, tanımıyorum’
 
Tanık Kerem Gökalp, Kamuran Yüksek’i fiziken hiç görmediğini belirterek, “Kamuran Yüksek’i görmüş değilim. Örgütte gördüğüm kişiler bana görüntü de parmakla gösterdiler” iddiasında bulundu. 
 
Tanık Kerem’e emniyet ifadesinin kendisine ait olup olmadığının sorulması üzerine “Evet bana ait’ yanıtını verdi.
 
‘Birebir kimseyi görmedim’
 
Ardından tanık, “Az önce ismini okuduklarınızda belirttim. Sahada aktif çalışma yürüten biri değildim. Urfa’da milletvekili olup aktif çalışan İbrahim Binici, İbrahim Ayhan’ı biliyorum. Kamuran Yüksek’i de anlattım. Ama bunun dışında bire bir gördüğüm kimse yok” dedi.
 
Örgüt talimatı iddiası
 
Mahkeme başkanın, “Kobanê için yapılan açıklamayı örgüt mü yazdı? Açıklamayı yapan Selahattin Demirtaş mıydı?” sorusuna Kerem, “Evet cümleleri ifadeleri Selahattin Demirtaş üretmiş olabilir. Ama Duran Kalkan gibi örgütün en üstünde yer alan isimler tarafından tartışılan kavramlardı. Legal siyasette meşruiyet zeminine dayanacak kim varsa o yapar açıklamayı. Böyle bir açıklamanın sözlerini Selahattin Demirtaş yazmış olabilir ama talimatı örgüt tarafından Kamuran Yüksek bilgilendirmesiyle yapıldı” iddiasında bulundu. 
 
‘HDP MYK’sından haberim yok’
 
Yine mahkemenin “Açıklamanın yapıldığı gün Türkiye’de HDP MYK toplantısı vardı. Bunun hakkında bilginiz var mı?” sorusuna Kerem, “Hayır bilmiyorum. Onları biz bilemeyiz. Kobanê’de yaşanan bazı gelişmeler anlıktı. Örgütün üst yönetiminde yer alan şahıslar anlık müdahaleler yapabilirdi. Ama onun dışında Türkiye’ye talimat KCK Eşbaşkanlığı ve üst düzey yöneticilerinin onayıyla verilir. Serhildan konusunda Eşbaşkanlıkla birlikte süreci yürüten Serhildan Komitesi vardır. Yine HPG’nin üst yöneticileriyle süreç yönetilir. Serhildan Komitesi, KCK Eşbaşkanlığı, HGP Karargah Komutanlığı ve gerekli yereldeki kişilerle paylaşılır ve serhildanın adımları atılır” ifadelerini öne sürdü. 
 
Çözüm sürecine işaret etti
 
Heyet üyesinin “Siyasetçilerin PKK ile ilgili somut bilgi verir misiniz?” sorusuna Kerem, “Şahit olduğum bir durum yok. 2014-15 sürecinde İmralı Heyeti’nin geldiğini biliyordum ama onlarla hiç görüşmedim” dedi.
 
İbrahim Binici soruldu
 
Mahkeme heyeti üyesinin “İbrahim Binici ile ilgili bilgi verir misiniz? Adam kaçırma olayı var demiştiniz?” sorusuna dair de Kerem,  “O dönem bölgede aktif çalışıyordu. İbrahim Binici, İbrahim Ayhan, Emrulah Cin sırtında adam mı taşıyordu onu bilmiyorum. Onun dışında YPG’lilerin tedavi edildiğini biliyorum” yanıtını verdi.
 
Mahkeme başkanının “Orada siyasi partilerde yer alacak isimlerin belirtilmesinde PKK-KCK’nın bir rolü var mı?” sorusuna Kerem, “Yarın Türkiye’de bir seçim olsa bu sistem devam edecek ama ben o seçim komisyonunda yer almadım. Sadece isim önerisi mi yapıyorlardı ne yapıyorlardı bilmiyorum. Bir Seçim Komisyonu vardı ama sınırlarını bilmiyorum. Sözcülük dediğimiz şey, ideolojik alanda eğitim görmüş örgütün kadrosu olan kişilerdir” sözleriyle iddialarına devam etti. 
 
‘Karalama çalışması yok’
 
Mahkeme başkanının, “Basın propaganda alanında çalıştığınızı söylediniz. 2014’te Türkiye’de sahte belge üretildiğine dair bilgiler vardı. Türkiye’nin DAİŞ’in yardım ettiğine dair bir şey vardı. Örgütün sahte belge üretme gibi bir alanı var mıdır?” sorusuna Kerem, “Hayır yoktu. O haberleri ben de TV’den gördüm. Örgütün öyle sahte belge üretme gibi bir durumu veya çalışması yok. Örgütün propaganda çalışmaları vardı. Yapılan herhangi bir eylem, tören, açıklama hakkında toplumun anlayabileceği bir şekilde ve propagandayı öne çıkararak nasıl haber yapılır, bizim çalıştığımız faaliyetler bunlardı” dedi.
 
Tutsak siyasetçileri Kandil’de görmediğini söyledi
 
Mahkeme üyesinin, “Örgütün kampında veya eğitimde bizzat gördüğünüz isimler oldu mu yargılananlardan?” sorusuna Kerem, “Örgütün yöneticileri zaten vardı. Ama Selahattin Demirtaş gibi isimler yoktu. Türkiye’den gelen kadrolar vardı ama benim gördüğüm burada bulunan kimse yoktu. Kültür, kadın alanından gelenler oluyordu. SEGBİS’te veya duruşma salonunda gördüğüm kimse yoktu o eğitimlerde” diye belirtti. 
 
İtirazlara rağmen siyasetçilerin ismi okundu
 
Mahkeme başkanının ısrarla iddianamede yer alan siyasetçilerin isimlerini okuyarak “Bunlar var mıydı örgütün eğitim kampında?” sorusuna salonda bulunan avukatlar tepki gösterdi. Tanık Kerem, “Saydıklarınızdan kimse yoktu. Zaten gelenler de sahte isimle tanınıyordu ama buradan gördüğüm ve SEGBİS’te bulunan kimse yoktu orada” dedi.
 
‘HDP MYK’sına dair somut bilgim yok’
 
Mahkeme üyesinin, “Türkiye Sözcüsünün böyle bir toplantıya katıldığına dair somut bir bilginiz var mı?” sorusuna Kerem, “Hayır bizzat gördüğüm yok ve somut olarak net bir bilgi bilmiyorum. Sadece saydığım isimlerin ihtiyaç doğrultusunda toplantıya katıldığını bilirim. Bende spesifik bir bilgi yok. Yani filanca tarihte yapılan MYK toplantısına filanca kişi katıldı gibi spesifik bir bilgi yok” dedi.
 
Ardından iddia makamı “Örgüt içerisinde çeşitli yapılanmalar olduğunu ve değişik komiteler olduğunu söylediniz. Örgüte adam kazandırma nasıl oluyor ve burada siyasi partinin bir etkisi var mı?” diye sordu.
 
Bu sırada Kandıra’dan SEGBİS ile bağlanan siyasetçilerin ses sisteminde yaşanan teknik arıza nedeniyle duruşmaya kısa bir ara verildi.
 
Avukatların söz talep etmesi üzerine talebi karşılamayan mahkeme duruşmaya ara verdi. 
 
Duruşma devam ediyor
 
Avukatlar tanığın duruşma salonundan ayrılmamasını talep etti. Mahkeme başkanı talebi kabul etti.
 
Duruşma tanığa yöneltilen sorularla devam ediyor.