
KNK’den başlayan ulusal birliğin kadın alanına geçişi
- 09:09 7 Mart 2025
- Jıneolojî Tartışmaları
“Bu konuda Abdullah Öcalan’ın Ulusal Birlik konusunda beyan ettiği demokratik çerçeve de oldukça ön açıcıdır. Kürdistan’daki siyasal, kültürel çoğulculuğu kapsayan bir birlikten bahsetmektedir.”
Nilüfer Koç
Kürdistan tarihinde en uzun erimli ulusal birlik kurumu, KNK olmuştur. Kürdistan Ulusal Kongresinin kurulduğu 25 Mayıs 1999 tarihinden bu yana kadın ulusal birlik kavramını ve içeriğini doldurmak için çok değerli çabalar söz konusu olmuştur. Bu 25 yıllık süre içerisinde aşamalı olarak kadınlar ulusal birlik tartışma, değerlendirme, analiz ve pratik adımlarına dahil edilmeye çalışılmıştır. Zira şimdiye kadar partiler arası ittifaklar biçiminde adlandırılan ulusal birlik hep erkeklerin işi olmuştur. Genel olarak “birlik” güçlerin bir araya gelerek daha güçlü olması için tasarlanmıştır. Bu da esasında erkeklerin zihniyet yapılanmasına göre oluşan birlikler olmuştur.
Ulusal Birlik KNK’nin kuruluşuna kadarki tartışmalarda belirgin husus sömürgeci güçlerin böl-yönet politikasının nedeni değil, buna izin veren Kürt siyasetinin sorgulanmasıdır. Kürt siyasetindeki nedenlerin sorgulanması ve düzeltmedir. Yukarda rakamlarla izah edilen durum tablonun acımasızlığını daha görünür kılmak amacını taşıyor. Rakamların arkasında ise çok acı bir toplumsal ve siyasal gerçeklik yatmaktadır. KNK’deki kadınların hedeflediği amaç, ulusal birlik tartışmalarında kadın sayısını nicel olarak artırmaktı. Kadını bu tartışmalar içerisinde görünür kılmaktı. Nitekim kuruluşu ve özellikle de 2000 yılından sonra KNK kadın komisyonu içerisinde yer alan kadınlar KNK’nin yürütülmesinde de sık sık Kürdistan’da kadınların maruz kaldığı sorunları gündemleştirmişlerdir. İslami, komünist, sosyalist, sosyal demokrat, liberal akımlar başta olmak üzere bağımsız akademisyen, eski peşmergeler, şex, melle, Ezidi ve Alevi inanç temsilcilerin ortamında, kadın sorununun kadınlar tarafından gündeme getirilmesi ve yine KNK’nin genel kurullarına sunduğu raporlarda işlenmesi önemli bir yenilikti. Bu tartışmalarda hiç şüphesiz Kürt Kadın Özgürlük Hareketinden gelen çok sayıda kadın devrimcinin rolü belirleyici olmuştur. KNK üyesi olan bu kadınlar, aynı zamanda KJB yapılanmaları içerisinde de kadın özgürlük mücadelesi veren kadınlardı.
Kadın bakış açısına göre ulusal birlik politikasının ayrışması, esasında 2007’de KJB’nin 3. Kurultayında aldığı dört parça Kürdistanlı kadınların ortaklaşabileceği bir ulusal kadın konferansı kararı ile gelişti. KJB’nin bu çağrısını ele alan KNK kadın komisyonu, KJB’nin ilgili komisyonuyla fikir alış-verişinde bulunarak bu öneriyi diğer Kürt partilerindeki kadınlara taşırmıştır. Buna dayalı olarak kurulan ortak bir hazırlık komisyonuyla çalışmalar 2007’de başlatılmıştır. İlk etapta KNK kadın komisyon üyeleri, YNK’den MK üyesi Hero İbrahim Ahmed, Leyla Zana ve YNK kadın milletvekilleriyle tartışmalar Güney Kürdistan’da yürütülmüştür. Bu tartışmalara zamanla Bakur’daki kadın hareketi de dahil edilmiş ve ilk kadın ulusal birlik konferansının 2010’da Amed’te yapılması kararlaştırılmıştır.
Amed’deki konferansa Kürdistan’ın dört parçasından ve yurt dışından temsilciler katılım sağlamışlardı. Kürdistan tarihinde ilk kez yapılan bu konferans, Kürt kadınların ulusal birliğe öncülük etmesi ve toplumsal cinsiyetçiliğe karşı mücadele etme sorunlarını kendilerinin çözerek irade oluşturması bakımından amacına ulaşan başarılı bir konferans olmuştu. Amed 1. Ulusal Kadın Konferansı’nda alınan kararlardan biri, konferansın her yıl sırayla bir parçada yapılmasıydı. Amed’teki konferansta alınan bu karar gereği ikinci konferansın Hewler’de yapılması kararlaştırılmış ve 2012’de gerçekleştirilmiştir. Bu konferansa Türk devleti direnen kadınların katılımı nedeniyle ciddi bir baskı oluşturmuştu. Ancak esas sorunu KJB’nin o dönem konuya dair yaptığı açıklamadaki nedenler izah ediyor:
“Hewler’de yapılması öngörülen 2. Konferansın organize edilmesi için bütün parçaların dengeli üye dağılımından oluşan bir hazırlık komitesi oluşturuldu. 2. Konferansın 2011’de yapılması gerekiyordu. Komite üyeleri konferansın gerçekleşmesi için birçok kez girişimde bulundular. Ancak hazırlık komitesindeki Güney Kürdistan temsilcilerinden bazı üyeler hazır olmadıklarını öne sürerek sürekli ertelenmesine neden oldular. Biz KJB olarak konferansın gerçekleşmesi için çabalarımızı sürdürdük. Bu süreçte çalışmaların ertelenmesinde ısrarlı olan ve hazırlık çalışmalarına katılım sergilemeyen hazırlık komitesinin PDK ve YNK üyeleri, Mart ayında hazırlık komitesi toplanmadan, komitenin bilgisi ve onayı olmadan, merkezi ve tek taraflı bir kararla konferansı kendi tekellerine alarak konferans çalışmalarını başlattılar. Bu çalışmayı irademiz dışında başlattıklarından beri bizi dışlayan, son derece anti demokratik, şeffaf olmayan ve korsanvari yöntemler uyguladılar.”(KJB Hewler’deki Kadın Konferansına Katılmayacak, Lekolin.Org)
Kadın ve kadın ulusal birlik sorununu anlamak açısında KJB’nin eleştirdiği hususlar oldukça önemlidir. Yani özgür kadın geleneğinden gelen kadınlar ile erkek egemenlikli zihniyet üzerinde inşa edilmiş partisinin çıkarını kendi özgürlüğüne önceleyen kadın gerçekliği çatışmaktadır.Güney Kürdistan’daki siyasi oluşumlarda yer alan kadınların o dönemki partisini yani iktidarı esas alan tutumları nedeniyle oldukça anti demokratik bir zemine dönüşmüştü.
Örgütlü özgür kadını dışlamak için erkek aklın engellediği ve her türlü komployla sabote etmeye çalıştığı konferans hazırlık çalışmalarına KJB’nin yaptığı açıklamada daha iyi anlamak mümkündür: “Bütün Kürt kadın temsilcilerinin katılması anlayışına dayanan konferans, Güneydeki bu kesimler tarafından siyasi parti kadın kolları dışındaki kadın hareketleri ve kadın sivil toplum örgütlerinin iradesinin tanınmadığı bir oluşuma dönüştürülmüştür. Bu projeyi KJB olarak biz başlatmış olmamıza rağmen, KJB’nin dışlanması Ulusal Kürt Kadın Konferansı’nın amacından uzaklaştırılmasıdır ve kadın birliği ve özgürlük mücadelesini siyasi oyunlara alet etmektir. Özgür kadın hareketimiz KJB, onlarca yıllık mücadele deneyimine ve değerlerine sahip, kadın özgürlüğü ve ulusal kurtuluş için binlerce kadın şehidi olan ve dört parça ile yurt dışında milyonlarca kadın kitlesinin bağlı olduğu bir harekettir. Kürdistan’daki bu belirleyici konumuna rağmen KJB konferans çalışmalarının dışında tutulmaya çalışılmıştır. Bu tutumun aşılması ve konferansın demokratik bir anlayışla gerçekleştirilmesi için büyük bir çaba içerisinde olduk. Fakat bütün çabalarımıza ve samimi yaklaşımımıza, sorumsuz ve gayri ciddi bir tutumla karşılık verilmiştir.”(KJB Hewler’deki Kadın Konferansına Katılmayacak, Lekolin.Org,)
Bütün bu anlayışlardan kaynaklı olarak III. Kürt Kadın Ulusal Birlik Konferansı henüz yapılamamıştır. 2012’den bu yana sayısızca kadın ulusal birlik sempozyum, seminer, panel, konferans Avrupa, Bakûr, Başûr ve Rojava’da yapıldı. Yine Rojhilatlı kadınlar da Avrupa’da çok sayıda benzer etkinlikler yaptılar. Gelinen aşamada kadınların ulusal birlik konusunda çok tecrübe edindikleri aşikardır. Şimdi ise tüm bu tecrübeleri gözeterek ulusal birliğin kadın kurtuluş ideolojisine dayandıran bir politika, yöntem zenginliği ile öncülük yapmalıdırlar. Bu konuda Abdullah Öcalan’ın Ulusal Birlik konusunda beyan ettiği demokratik çerçeve de oldukça ön açıcıdır. Kürdistan’daki siyasal, kültürel çoğulculuğu kapsayan bir birlikten bahsetmektedir. Ulusal Birliği şöyle ifade etmektedir:“Kürtlerin kendi aralarındaki birliği ve ilişkiyi ifade eder. Tüm Kürtler birbirleriyle ilişki kurar, birlikte hareket ederler. Bu birlik Kürtlerin kendi aralarındaki birliktir. Bu durum sınırlara karşı değil, Kürtlerin birbirinden haberdar olmaları, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’deki kendi aralarındaki siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, diplomatik ilişkilerini ve birliklerini kurmalarıdır. Benim birlik anlayışım demokratik birliktir; sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik temelde demokratik birlikler olmalıdır. Yani Kürtlerin kendi demokratik konfederal sistemlerinin kurulmasıdır. Demokratik Konfederalizm, demokratik tüm grupların toplamı demektir. Demokratik kadın birliği, demokratik gençlik birliği, demokratik kurumlar, kültürel, ekonomik, siyasal birlikler yerini almalı. Bu Kürtlerin kendi aralarındaki birliktir. Bulundukları devletin sınırlarına karşı değildir. Türkiye’deki Kürtler, İran’daki Kürtler, Suriye ve Irak’taki Kürtler kendi aralarında bu durumu tartışırlar.”
Not: Yazının devamı “Ulusal Birlik Çalışmalarında Başûr’un Durumu” başlığıyla haftaya yayınlanacaktır.