“Gençler olarak yüksek becerilere ve enerjilere, üretme ve etkileme yeteneğine sahibiz, bu nedenle kimliğimizi ve yeteneklerimizi tanımalı ve üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeli ve demokratik, ahlaki ve politik bir küresel toplum için çalışmalıyız. ‘Genç başladık, genç bitireceğiz’.”

 

Medya V.

 

Rojava devriminin on birinci yılında şu soru ortaya çıkıyor: Devrimin kazanımlarını koruma ve kollamada gençlerin rolü nedir? Devrimin gelişmesinde ve dünyaya yayılmasında gençliğin rolü nedir? Kürdistan ve Suriye arenasındaki direniş ve devrim, en büyük etkiyi gençler üzerinde yarattı ve onlar her devrimci durum için değişim ve gelişim dinamiğini oluşturuyorlar. Gençlik bu devrimci kültürü ve ruhu nereden aldı? Özel olarak özgürlük hareketinin direniş tarihi ve genel olarak Kürt halkının tarihi, yaşam felsefesi, devrimi, mücadelesi ve dünyadaki devrimci yönelim eğilimi üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Özgürlük mücadelesinin yükselişi ve sürekliliği, karşıtları tarafından planlanan entrikalara ve zor koşullara rağmen Rojava devrimine yansıdı ve açık bir şekilde ortaya çıktı. Bugün, gençlik başta olmak üzere Kürt halkı, yaşam ve diriliş yeteneğine sahip olduğunu dünyaya göstermiş, Suriye’de ve tüm Orta Doğu’da değişimin sorumluluğunu üstlenmeyi başarmıştır. 

 

Tıpkı gençliğin canlı ruhu gibi, yaşam ve canlılık dolu, özgür, demokratik bir toplum inşa etme yolunda ilerlemektedir. Rojava devrimi insanlık tarihini yeniden yazıyor, çağın devrimi oluyor. Esasen insanlığın beş bin yıl önce özgürlük ve demokrasi için rüyasını kurduğu ve hayal ettiği devrim, bugün Rojava Kürdistanı'nda somutlaşarak gerçekleşiyor. Kürt halkının trajik-dramatik kaderini değiştiren Rojava Devrimi, Kürdistan halklarının özgürlüğü için yeni bir tarihi temsil ediyor. 

 

Gençlik bir ruhtur, coşkudur, moraldir, bitmez tükenmez enerjidir ve yaşamın estetiğidir. Gençlik devrimi, sonsuz ve sınırsızdır. Bu yüzden, Rojava devrimini koruma görevi gençliğin omuzlarına düşüyor. Gençler Rojava devriminde özgürlüklerini korumak için seferber oldular. Özgürlük Hareketi gençlerle başladı ve gençlik özerk yönetim sisteminin inşasında kilit bir role sahiptir. Gençler ayaklanmalara ve sosyal faaliyetlere, güvenlik ve toplumsal savunma sisteminin kurulmasına öncülük ettiler. Baas rejimine, Özgür Ordu'ya, El Kaide'ye ve IŞİD'e karşı savaşan Suriye Demokratik Güçleri'nin kuruluşuna katıldılar. Gençler, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele etmek, onun düşünce ve felsefesini her yere yaymak, onu gençliğe tanıtmak konularında aktif sorumluluk almaktadır.

 

Türk devleti, IŞİD terör örgütü, Baas rejimi ve tüm dış güçler, Kuzey ve Doğu Suriye'de halkların kardeşliği ve birliğini engellemeye çalışmaktadır. Halklar arasında çelişki yaratarak, bölgedeki halkların gençleri arasında fitne, yolsuzluk ve çekişmeyi körüklemektedirler. Bu nedenle gençliğin üzerinde çalıştığı bir diğer konu, Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin, Çerkezlerin, Aşurilerin ve Türkmenlerin gençliğini örgütlemek ve bir arada yaşamalarını sağlamak oluyor. Bu temelde, gençlerin bu bölgelerde örgütlenmelerini geliştirip güçlendirmeleri, özellikle de öğrencilerin örgütlülüklerini güçlendirme büyük önem arz etmektedir. 

 

Kuzey ve Doğu Suriye’deki gençlik hareketi, genel olarak Suriye gençliği ile ilişkilerini güçlendirmek, Suriye'deki tüm sorunlara dair çözüm geliştirmek perspektifiyle kendini organize etmeye çalışmaktadır. Sanal dünyanın genç beyinleri kontrol etmesinin ve uyuşturmasının önüne geçmek için yoğun tartışmalar yürütülmektedir. Bu tartışmaların sonucunda yapılması gerekenler şöyle belirlenmiştir: Çocukları, gençleri ve yaşlıları da dahil olmak üzere toplumun tümünü, özel savaş yöntemleri olan söylenti, yalan ve uyuşturucu konularına karşı eğitmek ve bilinçlendirmek. Özel savaş uygulamalarının etkisini sınırlamak, bölge ve dünya halkına gerçekleri ortaya çıkarmak için tüm köy, şehir ve bölgelerde eğitim ve bilgilendirme komiteleri oluşturmak. Kapitalist modernitenin içeriklerini boşalttığı kültür, sanat ve spor alanlarında gençleri örgütleyerek yeniden canlandırmak. 

 

Bu hedeflerin gerçekleşmesi için gereken pratik adımların planlanması da önemlidir. Bu adımlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Tiyatro, dabke, futbol, basketbol, voleybol ve her türlü spor dalında takımlar oluşturulması; müzikal ve sanatsal grupların oluşturulması; işsizlik oranını azaltmak için toprağın işlenmesi, kooperatif, fabrika ve işletmelerin geliştirilmesi; göçü azaltmak için gençlerde yurtseverlik ruhunu yaymak ve batı ülkelerinde yabancılaşma, ahlaksızlık ve aşağılanma ile karşılaşmaktansa ana yurdunda insana yakışır bir yaşamı gerçekleştirmek için çalışmanın öneminin kavratılması.

 

Genç kadınların arayışları

 

Genç kadınların örgütlülükleri ve faaliyetleri, gençlik hareketi içinde rengini belli etmekte, yön verici olmaktadır. Genç Kadınlar Birliği ve Demokratik Suriye Gençlik Meclisi’nde genç kadın ofisi ve komitesi ile bu yönlü çalışmalarını sürdürmektedirler. Özellikle genç kadınlar birliği çeşitli aktivitelerle bir bütün Rojava ve Suriye’deki genç kadınlara ulaşıp örgütlemeyi, eğitmeyi, bilinçlendirmeyi hedeflemektedir. Genç kadınlar, jineolojî kampları, eğitim akademileri, atölyeler, kültür ve spor faaliyetleri ile kendilerini geliştirip, iradeleştirmekteler.

 

Rojava ve Suriye’de genç kadınların durumu devrim öncesi ve devrim sonrası olarak kategorize edilmelidir. Rojava ve Suriye halkı feodal, kapalı, muhafazakar, tutucu bir yapıya sahiptir. Öyle ki devrim öncesi kadın okuma ve çalışma oranları çok çok zayıftır, devrimle beraber bu durum yüksek oranda aşılmıştır. Artık her kurumda ve alanda kadınlar çalışmaktadır, bununla beraber eşbaşkanlık sistemi oturtulmuş kadınlar her konuda söz sahibidir. Kadınların okuma oranları artmış hatta Rojava, Kobanê ve Şark üniversitelerinde kadın öğrenci oranı erkeklerin sayısını aşmaktadır.

 

Tüm bu durumlar büyük bir heyecan ve umut yaratmış olsa da genç kadınlar toplumsal anlamda birçok sorunla yüz yüze kalmaktadır. Güncel sorunlar içinde genç kadınlar tıkanma, daralma, ufuksuzluk, karamsarlık da yaşamaktalar. İçinde bulunduğumuz devrim alanında genç kadınlar açısından yetersiz kaldığımız en temel konuların başında özel savaşa karşı etkili mücadelede yaşadığımız yetersizliklerimizdir. Genç kadın toplumun en dinamik kesimi olduğundan bu durum kirli politikalarla uyuşturulmaya çalışılmaktadır. Özellikle kapitalizmin ideolojisi olan liberalizm genç kadınları bencilliğe itmektedir. Kapitalist modernite tüketici olmayı sürekli örgütlemekte, çekici kılmak için çeşitli yöntemler denemektedir. 

 

Rejimin yasaklarının kalkmasıyla birlikte gelişen yoğun teknik kullanımı ve sanal medyanın özel savaşın yürütüldüğü bir zemin haline gelmesi de dikkat çekicidir. Özel savaş yöntemi olan sanal medya, bireysel özgürlük arayışının gelişmesinde yoğun ve aktif bir rol oynamaktadır. Kapitalizmin 21. yüzyılda genç kadınlara en fazla dayattığı düşünmeme, sorgulamama, yaratılan sanal yaşam içerisinde derinleştirilmekte, genç kadınlar iradesiz bırakılmaktadır. Özellikle taciz ve tecavüz karakterli kişiliklerin dayatılması söz konusu olmaktadır. Tüm bu yapılan ahlaksız uygulamalar normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Cinsellik hortlatılmakta, erkeğin kadın bedeni üzerinde her türlü tasarrufu olağan görülmektedir. Bu özel savaştan etkilenen genç kadınlar tehlikeye girmelerine yol açacak videolarını çekmekte ve paylaşmaktalar. Bu durumlar yaşandıktan sonra genç kadınlar açısından zorlayıcı süreçler yaşanmaktadır. Sanal dünyanın genç kadınlar üzerindeki etkisi azımsanmayacak düzeyde büyüktür. Sanal medya kendisiyle beraber yeni şiddet alanları oluşturmaktadır. Dijital şiddet, siber şiddet, online şiddet gibi faklı isimlendirmelerle bunlar uygulanmaktadır. İnterneti en fazla kullanan kesimlerin başında genç kadın geldiğinden bu şiddete de en fazla genç kadınlar maruz kalmaktadır.  

 

Özellikle rejim okulları yoluyla bir özel savaş yöntemi olan uyuşturucu dağıtımı ciddi bir sorunu kendisiyle getirmektedir. Birçok kez ekonomik geçim bahanesi gibi sebeplerden dolayı genç kadınlar fuhuşa itilmektedir. Tüm dünya devrimlerinde görüldüğü gibi devrimi dejenere etme yöntemi olarak alanımızda bu yöntemler genç kadınlara dayatılmaktadır. Aynı zamanda bir özel savaş saldırısı olan göç konusu da genç kadınların üzerinde çalıştığı önemli bir konu olmaktadır. Kürdistan, Orta Doğu ve dünyada göç konusu ciddi bir krize yol açmaktadır. Alanımızda da genç kadınlar evlenme adı altında Avrupa’ya gitmekte, bu yolla göç normalleştirilmeye çalışılmaktadır. Etkili ve rahat yaşam alternatifi olarak Avrupa yaşam standartının çekiciliği genç kadınlar arasında bir özel savaş politikası olarak uygulanmaktadır. 

 

Yine taciz, şiddet, kadın katliamları, geleneksel kalıplara sıkışma genç kadınlar açısından devrim alanımızda sıkça yaşanan sorunların başında gelmektedir. Aynı zamanda bilinçlenme ve eğitim sorunları da yoğun olduğundan çocuk evlilikleri, hamallık, ucuz işçilik gibi birçok duruma en fazla maruz kalan kesimlerin başında ise Arap genç kadınlar yer almaktadır. Arap genç kadınlar açısından kalıplaşmış aşiret, erkek normları, din olgusu gibi birçok durum genç kadınların toplumsal sorunlarını derinleştirmektedir. Yine özellikle Arap genç kadınlar açısından evlilik adeta çözüm ve kutsal aile olgusu yoğun bir şekilde ön plana çıkarılmaktadır. 

 

Çok bileşenli, çok katmanlı mücadelede genç kadın özgürlük sorununu belirleyici kılan çağın tahliliyle sonuçlara gitme yaklaşımı olmaktadır. Yaşadığımız 21’inci yüzyılda çağın karakterini gözeten sınıf, toplumsallık ve devrim analizine ihtiyacımız olmaktadır. Birçok alanda genç kadınlar kapitalist sistemin sömürüsüne tabi olan öncelikli ve en geniş sınıf olmaktadır. Bu gerçekliğinden dolayı genç kadınların büyük çoğunluğu enerjisini açığa çıkarmakta çeşitli zorluklar yaşamaktadır. Bundan dolayı genç kadınların enerjisi tüketilmektedir. Genç kadınların ruh hallerinde çok sık değişiklikler yaşanmaktadır. Bir yandan etkilenmeye açık bir yanıyla savrulmaya açık bir genç kadın profili karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla genç kadın örgütlenmesinde kalıpçı, dogmatik, şematik, bastırmacı, klasik yöntemler sorunlara yol açmaktadır. Genç kadınlar bir yandan bu yaklaşımlardan kaynaklı zorlanmakta, diğer yandan kendini tanıma, anlama, enerjisini dönüştürme sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır. Genç kadınlar şahsında kısa sürede emek vermeden, anlamaya çalışmadan kurallar dayatan yaklaşımlar, hazırcı yaklaşımlar sonuç almamaktadır. Özellikle entelektüel, politik gelişimler açısından genç kadınlarda güçlü bir sorgulamanın olmaması, kendini yeterli görme veya beğenme, genç kadınlar açısından gelişimin önündeki en büyük engeli de kendisiyle getirmektedir. Aslında, yaşadığımız en temel sorun Xwebûn olma sorunudur. Genç kadınlar açısından sürekli xwebûn olma eğiliminin güçlendirilmesi ve bilinçlendirilmesine ihtiyaç duyuyoruz. Jineolojî kampları ve eğitim çalışmalarıyla “xwebûn” sorunlarımız yoğun bir şekilde işleniyor. Ancak, bu konuda bilinçlendirme ve eğitim faaliyetlerinin daha fazla geliştirilmesi gerektiği açıktır.

 

Kadın devrimi olan Rojava devriminin korunmasında birincil, öncü ve önder rol kadın ve genç kadın kimliklerine sahip olanların omuzlarına düşüyor. Kadınların, özellikle de genç kadınların maruz kaldığı şiddet, cinayet, tecavüz, taciz, psikolojik ve düşünsel baskı, aşağılanma, hor görülme, kusur, örf ve görenek adı altında kuşatılma, namus adı altında kontrol altına alınma gibi sorunlar kadın devriminin gelişmesini engelleyen sorunlardır. Bu nedenle, genç kadınlar, kendilerini ve ilerlemelerini engelleyen tüm sorunları çözebilecek güçlü, karar verici, istekli ve meydan okuyan insanlar olmak için kendilerini örgütlemektedirler. 

 

Rojava devrimci gençliğinin, Rojava ve Suriye gençliğinin örgütlenmesiyle sınırlı kalmadığı görülüyor. Genç kadınların da özellikle dünya demokratik kadın konfederalizminin inşasındaki rollerinin farkında olmaları önem kazanıyor. Nitekim bu gerçeklik dünya gençlik konferansına katılan genç kadınların açıklamalarından ve değerlendirmelerinden de anlaşılmaktadır. Ülkemiz, halkımız, topraklarımız, bu topraklarda yaşayan genç kadınlar için olduğu kadar dünya kadınlarına da örnek, model olma, bu anlamda öncülük yapma gibi bir sorumluluğumuz vardır. Hem bu açıdan ve hem de düşmanlarımızın planlarını boşa çıkarmak açısından tarihin çok ağır bir sorumluluğu bizlerin omuzundadır. Bu sorumluluğu büyük bir heyecanla taşımak, pratikleşmek ve başarmak, tarihin yönünü değiştirecek bir güce sahiptir. 

 

Dünyada gençliğin yaşadığı kriz ve sorunların farklı yöntem, tarz ve araçlarla açığa çıksa da aynı karakterde olması, gençlik mücadelesinin evrenselleşme potansiyelini gösteriyor. 3 Kasım 2023’te Paris’te düzenlenen Dünya Gençlik Kongresi, demokratik ulus projesi aracılığıyla demokratik bir çözüme öncülük etmek için dünya gençliğinin dayanışması ve birliğine doğru atılmış büyük bir adım olarak değerlendirilebilir. Orta Doğu gençliğinin birleşip gündemi, sorun ve krizleri değerlendirerek ve bunlara çözüm bulmak için ortak çalışma yürütmesi toplumda öncü bir rol oynaması anlamına geliyor. Ortadoğu toplumlarının zihinsel, entelektüel, politik ve fiziksel olarak özgürleşmesi, gençliğin bu sorumluluğu üstlenmesine bağlı. 

 

Gençler olarak yüksek becerilere ve enerjilere, üretme ve etkileme yeteneğine sahibiz, bu nedenle kimliğimizi ve yeteneklerimizi tanımalı ve üzerimize düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeli ve demokratik, ahlaki ve politik bir küresel toplum için çalışmalıyız. "Genç başladık, genç bitireceğiz." 

 

* Bu yazı, Jineolojî dergisinin “ROJAVA” dosya konulu 30’uncu sayısından kısaltılarak alındı.  

 

* Yazının devamı haftaya “Rojava Devriminde Gençliğin Ruhu” başlığıyla yayınlanacaktır.