Gündoğdu Meydanı’ndan Newroz mesajı: Ortak mücadele şart
- 14:17 22 Mart 2025
- Güncel
İZMİR – İzmir'de düzenlenen Newroz kutlamasında konuşan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, iktidarın Kürt halkı ile Türkiye halklarının ortak mücadelesini bölmeye çalıştığına dikkat çekerek, "Halkların kardeşliğini, ortak mücadeleyi büyüteceğiz. Ekrem İmamoğlu da Abdullah Zeydan da Ahmet Türk ve diğer belediye başkanları da görevinin başına dönmesini istiyoruz ve bunun için mücadeleye devam edeceğiz" dedi.
Bu yıl "Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk" ve "Özgürlük İçin Demokratik Toplum" şiarıyla, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde kutlanan Newroz, İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda kutlanmaya başladı. Kutlama başlama saatinden önce giriş kapılarında birikmeye başlayan yurttaşlar, sabahın erken saatlerinde halaylara başladı. "Güvenimiz Dehaklara değil güneşimizin kudretinedir", "Adil ve demokratik bir barış için yaşasın Newroz" pankartları açılan kutlamada sık sık "Biji serok Apo", "Bijî berxwedana İmralı", “Jin, jiyan, azadi” ve “İmralı’ya bin selam” sloganları atıldı. Newroza gençler ve kadınların yoğun katılımı gözlemlenirken, çalınan şarkılar eşliğinde halklar, halaylar çekerek Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasını isteyen sloganlar attı.
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan kutlamada açılış konuşmasını DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanları Fulya Erdoğan ve Selçuk Odabaşı yaptı. Eşbaşkanlar hakların eşit, özgür ve barış içinde yaşaması, savaşın değil barışın, baskıya karşı mücadelenin kazanacağı bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyerek, halkların newrozunu kutladı.
‘Onurlu barışı inşa edeceğiz’
Ardından konuşan TJA aktivisti Eylem Sarıca, Newroz’un zulme karşı direnen halkın özgürlük haykırışı olduğunu vurguladı. Diyarbakır Zindanı’nda üç kibrit çöpüyle başlayan ateşin, Zekiyelerden Rahşanlara Newrozlaşan kadınların ışığında bugün asrın çağrısıyla daha da güçlendiğini belirten Eylem Sarıca, "Onurlu bir barış mücadelesini inşa ederek, tecride, kayyımlara, kadın katliamlarına karşı sesimizi yükseltiyoruz. Bu çağrı, tecridin kırılması, halkların ortak mücadelesi ve onurlu bir barış içindir. Baskılarla, gözaltı ve tutuklamalarla bizleri korkutmaya çalışanlar unutmasınlar ki kadınlar olarak yaşamımız ve haklarımız için yaşamın her alanında verdiğimiz mücadeleyi büyüteceğiz. Ne biz susarız ne de mücadelemiz durur. Asrın çağrısı etrafında kenetlenip onurlu bir barışı inşa edeceğiz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın dediği gibi 'Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez.' Özgürlük ise demokratik toplumun inşası şiarıyla büyütülür" diye konuştu.
Newroz ateşi yakıldı
Sahneye çıkan Barış Anneleri adına yapılan konuşmanın ardından Newroz ateşi yakıldı. Ardından ise sanatçı Şemsettin Çetinkaya sahne aldı.
Kutlamanın devamında konuşan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, şunları söyledi: "Fırat'ın doğusu da batısı da mücadelede. Bize yoksulluktan, faşizmden başka çare bırakmayanların karşısına halkın iradesiyle çıkıyoruz. Halkın iradesi gasp edilerek gözaltılar yapılıyor. Halkın barış, eşitlik ve özgürlük talebini görmezden gelmelerine izin vermeyeceğiz. Bizi baskıyla yıldırmaya çalışıyorlar. Bugün sadece İzmir'de 150 kişi gözaltına alındı. Bizi teslim almak isteyenlerin karşısında eşitliği de, barışı da kendi ellerimizde kuracağız. Halkın iradesi İzmir'de, İstanbul'da sokaklarda. Bu memlekete barışı, eşitliği, özgürlüğü bizlerin örgütlü mücadelesi getirecek. Bugün yaktığımızı Newroz ateşi mücadelemizi, direncimizi, örgütlülüğümüzü harlasın. Kurtuluş ancak kendi ellerimizde, faşizme karşı mücadelemiz sürecek."
Meral Danış Beştaş: Baronun yanındayız
Kutlamada son olarak konuşan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, Newroz haftasında Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir yanında milyonların barış, özgürlük diyerek, büyük bir direniş ortaya koyduklarını vurguladı. Newroz kutlamalarının coşkulu geçtiğini kaydeden Meral Danış Beştaş, "Ancak iktidar bu coşkuya karşı darbe pratiklerine devam ediyor. İstanbul Barosu yönetimini dün görevden aldılar. Hukuksuzluğun geldiği en önemli noktalardan birisi. İstanbul Barosu yönetimi Rojava'da katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için soruşturma açılmasını istediği için bu durum yaşandı. Mahkemeler avukatların iradesine kayyım atayamaz. Savunmayı susturacaklarını sananlar büyük yanılıyor. Savunma susmadı, susmayacak. İstanbul Barosu’nun yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
‘Kürtlerin söz hakkı yok mu?’
31 Mart 2023 yerel seçimlerinden bugüne 13 belediyeye kayyım atandığını anımsatan Meral Danış Beştaş, son olarak İBB başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının da siyasi bir müdahale olduğunu vurguladı. İktidarın seçim sonuçlarını tanımamak için yargıyı silah olarak kullandığını belirten Meral Danış Beştaş, "Nasıl Hakkari'nin kayyımını tanımıyor ve mücadele ediyorsak, İBB ve ilçe başkanlarına kayyım hazırlığını da kabul etmiyoruz. Milyonlarca İstanbullunun seçtiği iradeye el konulmasının hiçbir izahı yoktur. İmamoğlu kent uzlaşısı ile ilgili sorgulanıyormuş. Kent uzlaşısı bir il ya da ilçede partilerin kendi aralarında anlaşması, halkın, kent bileşenlerinin istedikleri adaya oy vermesidir. Kürtlerin söz hakkı yok mu? İmamoğlu'nun dosyasında şunu yazmışlar; kent uzlaşısı Kürtlerin belediye meclis üyelikleri ve belediye başkanlıklarında yer almak için yaptığı uzlaşısı. Kürtler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Kürtlerin belediye meclis üyesi ve başkanı seçme hakkının olmadığını söylüyorlar. İmamoğlu'na yöneltilen en büyük suçlama bu. Böyle yaparak Kürt halkı ile Türkiye halklarının yan yana gelmesini engellemek istiyorlar. Birlikte mücadele suçmuş gibi gösteriyorlar. Bunların hiçbiri ne savcıların ne de suçun konusudur. Onlar bölücülük yapmaya devam etsin. Biz halkların kardeşliğini, ortak mücadeleyi büyüteceğiz. Ekrem İmamoğlu da Abdullah Zeydan da Ahmet Türk ve diğer belediye başkanlarının da görevinin başına dönmesini istiyoruz ve bunun için mücadeleye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
‘Sayın Öcalan bir toplumun inşasını savunuyor’
27 Şubat'ta açıklanan deklarasyon ile yeni bir dönemin başladığını kaydeden Meral Danış Beştaş, halkta bir umut oluşmasına rağmen iktidara inanıp inanmamakta bir tereddüt yaşandığını belirtti. İktidarın bir yandan barış görüşmeleri yaptığını, bir yandan da demokratik hak ve özgürlüklerin kırıntılarına bile tahammül edemediğini kaydeden Meral Danış Beştaş, "Türkiye'nin dört bir yanında protestolar var ve bu protestolara çok sert müdahaleler var. Barış ve demokrasiyi nasıl ayıracaksınız? Barışa giden yol demokratik toplumdan, hukuk ve siyaset zemininden geçer. Hak ve özgürlükler ayaklar altına alınınca nasıl barış olacak? Biz demokrasi ve barış mücadelesini yükselteceğiz. Barışı bu topraklara inancımızla, direncimizle ve umudumuzla getireceğiz. Karşımızdaki güçler kağıttan kaplan misali eser gürler, ama son sözü halklar söyler. İmralı'da tutulan Sayın Öcalan 1993'ten bu yana inatla, barışı, kardeşliği, eşitliği ve demokratik bir toplumun inşasını savunuyor. Tecridin kırıldığını, özgür çalışma koşullarının olduğunu söyleyemiyoruz. Ama Sayın Öcalan çok kararlı. O da biz de ne kadar çok büyük bedel ödendiğini iyi biliyor. On binlerce insan toprağın altında, on binlercesi cezaevlerinde. Burada bulunan sizlerin yakınları ya yaşamıyor ya da cezaevinde. Bu acılara son vermenin zamanı geldi de geçti. Siyasi tutsakların özgür olması gerekiyor. Bizler Türkiye halkları ile birlikte mücadelenin içinde varız, var olmaya devam edeceğiz. Buradan İmralı'nın da Newrozu’nu kutlayalım" diye konuştu.
Kutlama, sanatçılar Şilan Dora ve Ali Tekbaş’ın sahne alması ile sona erdi.