İSTANBUL - İHD 678’inci hafta “F Oturumu”nda ağır hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını istedi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 678’incisini Beyoğlu’nda bulunan şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, İzmir Kırıklar 2’ Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutsak buluna ağır hasta tutsak Zerdeşt Oduncu’nun sağlık sorunlarına dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta tutsak Devrim Ayık serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya İHD İstanbul Şubesi Başkanı Güsleren Yoleri, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve çok sayıda tutsak yakını katıldı.

 

Açıklama öncesi İHD İstanbul Şubesi üyeleri, Gebze Kapalı Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutsak bulunan Hatice Onaran'a dikkat çekti. Burada konuşan Eren Keskin, “İnsanlar işlemedikleri bir suçtan dolayı şu an cezaevindeler. Hatice Onaran sadece cezaevinde tutsak bulunan eşine para gönderdiği için cezaevinde. Hem Hatice Onaran hem de diğer tutsakların sadece bu yasa nedeniyle cezaevinde haksız hukuksuz bir şekilde tutuklu olan herkesin bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

 

Ardından basın metnini okuyan İHD Cezaevi Komisyonu üyesi Sebla Arcan cezaevlerinde son yıllarda tutsakların ağır hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldığı belirterek, “Bilindiği üzere, artan mahpus yoksulluğunun neden olduğu ciddi sorunların dışarıdan ekonomik dayanışma ile aşılması mümkündür. Ancak bu dayanışma da ‘Terörün Finansmanının Önlenmesi Yasasının’ amaç dışı/ kötüye kullanımı yoluyla engellenmekte hatta cezalandırılmaktadır. Yaşamlarında demokrasi ve insan hakları ilkelerini temel alması, vicdanlı olması beklenen hak savunucularından biri olan Komisyon üyemiz Hatice Onaran da derneğimize başvuru yaparak ekonomik desteğe ihtiyacı olduğunu belirten Zerdeşt Oduncu adına hapishane idaresi hesabına yatırdığı cüzi miktardaki para nedeniyle bugün hapiste tutulmaktadır. Zerdeşt Oduncu, uzun süreli açlık grevlerine bağlı akciğerlerinde oluşan hasar yanında,  bel ve boyun fıtığı, böbrek rahatsızlıkları, hafıza sorunları, Tekirdağ F tipi Hapishanesindeki bir olayda vücudunun dörtte üçünde oluşan ve halen iyileşmeyen ağır yanık yaraları ve gelişen enfeksiyon nedeniyle ağır sağlık sorunları yaşamakta, bu durum hayati tehlike oluşturmaktadır”  diye konuştu.

 

‘Hapishanede kötü muameleye maruz kaldı’

 

Sebla Arcan, Zerdeşt Oduncu’nun 2014’te tutuklandığını o günden bu yana çeşitli cezaevlerine sürgün edildiğini ifade etti. Zerdeşt Oduncu’nun ağır hasta tutsak olduğunu ve bir çok sağlık sorunun olduğunu vurgulayan Sebla Arcan şöyle devam etti: “En son 4 ay önce sürgün sevkle İzmir Kırıklar 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’ne getirildi. Zerdeşt Oduncu hapishane koşullarının iyileştirilmesi için uzun süreli açlık grevleri yaptı ve Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nde iken koşulları protesto ederek kendini yaktı. Vücudunun 3/4 ünde ağır yanıklar oluştu. Durumu ağır olmasına rağmen yanık ünitesi dahi olmayan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne yatırıldı. Burada iyileşmediği gibi yaraları iltihaplandı ve daha tedavisi bitmeden hastaneden çıkartılıp İstanbul/Maltepe 1 Nolu L Tipi Hapishanesi’ne sevk edildi. Günde en az 3 kez pansuman yapılması gerekirken hastaneye bile götürülmedi, tüm bakım ve temizliği koğuş arkadaşları tarafından yapılmaya çalışıldı. Henüz iyileşmeden Edirne F Tipi Hapishanesi’ne götürüldü ve burada tekli hücreye konuldu. Burada sürekli kötü muameleye maruz kaldı, tedaviye erişimindeki problemler çözülmedi ve vücudundaki yaralar daha da kötüleşti. Tecrit uygulamasına karşı yaptığı uzun süreli açlık grevi sırasında akciğer şikâyetleri ortaya çıktı, ağzından kan gelmeye başladığı halde hastaneye götürülmeyerek ya da ters kelepçeli halde muayeneye zorlandığı için tedaviye erişimi engelledi ve sağlığı daha da kötüleşti. Ardından sevk edildiği Antalya S Tipi Hapishanesinde yine tek kişilik hücreye konuldu ve son olarak İzmir Kırıklar F Tipi Hapishanesine sevk edildi.”

 

‘Yetkilileri göreve çağırıyoruz’

 

Maddi yetersizlikler sebebi ile oğlunu ancak 3 yıl sonra Antalya’ da görebilen Zerdeşt Oduncu'nun annesi de ‘Oğlumun rahatsızlıkları ilerliyor. Zaten yaralıdır. Yaraları tekrar su toplamaya başlamış. Hafıza kaybı da başlamış, boynundaki tutulma beynine vuruyor, bu duruma doktorlar dahi teşhis koyamamış’ demektedir. Bir hafta önce kendisi ile görüşen avukatının aktarımına göre ise;  Zerdeşt’in yanık yaraları sürekli su topluyor, oluşan ödem nedeniyle yaralar enfeksiyon kapıyor ve iyileşmiyor. İyileşmeyen yanık yaraları yanında, bel ve boyun fıtığı nedeniyle sürekli ve hiç geçmeyen ağrılar yaşıyor. Ortopedik yatak ve yastık verilmediği için yerde zeminde yatmak zorunda kalıyor ve bu durum böbreklerinde rahatsızlıklara yol açıyor. Havaların ısınmaya başlaması ile nemli ortam yaralardaki ödemi daha da artırıyor. Revire çıktığında ise etkili bir tedavi sağlanmadan geri gönderiliyor. Rahatsızlıkları nedeniyle yaşamını sürdürebilmek için başkasının yardımına ihtiyaç duyar hale gelen Zerdeşt Oduncu’nun yetersiz tedavi, yetersiz beslenme ve yetersiz bakım nedeniyle hastalıkları her geçen gün daha da ağırlaşmakta, sağlık ve yaşamının korunabilmesi hapishane ortamında mümkün görünmemektedir. Bütün ağır hasta tutsakların sağlık ve yaşam haklarının korunması  için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.” 

 

Açıklama  “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” ve “Zerdeşt Oduncu serbest bırakılsın” sloganlarıyla son buldu.