HABER MERKEZİ- Avrupa’da düzenlenen panellerde kadınların siyasetteki rolü, devlet ve erkek şiddetine karşı mücadele ile Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde kadınların belirleyici konumu ele alındı.

 

 

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Avrupa’nın birçok kentinde Kürt kadın örgütlerinin düzenlediği etkinlikler devam ediyor. İsviçre’den Almanya’ya uzanan programlarda kadınların siyasetteki yerinden erkek-devlet şiddetine karşı örgütlü mücadelenin gerekliliğine kadar pek çok başlık tartışıldı.

 

Lozan

 

25 Kasım kapsamında İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) öncülüğünde düzenlenen etkinlikler Lozan’da devam etti. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Lajin Kadın Meclisi tarafından Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde gerçekleştirilen “Barış ve demokratik toplum süreçlerinde kadının rolü” başlıklı panele konuşmacı olarak katıldı.

 

Kürt kadın özgürlük mücadelesinin gelişimini aktaran Çiğdem Kılıçgün Uçar, kadınların siyasette hedef haline getirildiğini vurguladı. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kadın eşbaşkanlarımız sanki KCK tarafından görevlendirilmişler gibi yargılandılar. Çünkü devlet aklı şunu söylüyor: Kadınlar siyasette olamaz, kamusal alanda olmaz; olurlarsa yeni alternatif bir sistem ortaya çıkarırlar. Bu da erkek egemen sistemi yerinden sarsar. Peki biz kadınlar siyasette neler yaptık? Bir iktidar yaratma yerine erkekte biriken gücü toplum yararına nasıl değiştireceğimiz üzerinde bir değişime gittik. O dönem İstanbul’da, bir kadının siyasette yer alıp almayacağının temel ölçüsü kadın özgürlüğüydü. Hangi okulu bitirdiği, hangi mesleği yaptığı önemli değildi. Bundan kaynaklı da kadınlar siyasette yer aldılar. Kadınların siyasette yer alması, toplumun yarısını oluşturan kadınlarda bir özgüven oluşmasına neden oldu. Önceleri partimizde halkla ilişkiler komisyonu vardı. Bu komisyon hep erkeklerden oluşuyordu. Kadın yaşadığı şiddeti buraya getiremezdi. Kadınların siyasette yer almasıyla birlikte denklem değişti. Kadın özgürlüğü ve eşitliği bütün komisyonlarda ve karar mekanizmalarında yer aldı. Sonra kadınların özgün örgütlenmeleri gelişti” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısına da değinen Çiğdem Kılıçgün Uçar, tekçi devlet anlayışının tüm halkların sorunlarının temelinde olduğunu belirterek şunları söyledi: “İlk eşitsizlik kadın-erkek ilişkisinde başlamışsa, demokratik toplum ne anlam ifade ediyor? Hepimiz Türkiye’de Alevi’nin, Kürt’ün, kadının yaşadıkları devlet sisteminin bir sonucuydu. Bütün farklılıkların yaşadığı sorunun temelinde dayatılan tekçiliktir. Bu tekçiliği bozan temel güç yine kadınlardır. Çünkü kadınlar hem cins olarak bir farklılığı temsil ediyor hem de fikir olarak farklı bir pencereden bakıyor. Kadın ve erkek eşitsizliği ortadan kalkmadan sorunların çözümü kolay değildir.”

 

Avrupa’da yaşayan herkesi barış sürecine katkı sunmaya çağıran Çiğdem Kılıçgün Uçar, PKK’nin terör listesine alınmasını “bir komplo” olarak değerlendirdi. Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Kürt Hareketi değişim dönüşüm derken sadece kendisi değişip dönüşmüyor, kendisiyle birlikte toplumu da dönüştürüyor. Şu an sürdürülen bir süreç var ve çok önemsiyoruz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, iki komplodan bahsediyor. Birincisi 1998 komplosu, diğeri de PKK’nin terör örgütü listesine alınmasıdır. Bir halkın özgürlüğünü savunmak, terör listesine alınması bir komplodur. Şimdi diasporada herkese görev düşüyor. Nedir o görev? Barışın yanında yer almak. Toplum olarak ezilenin yanında yer almalıyız. Bunun için hepimizin yapacağı bir şeyler var. Onurlu bir barış mücadelesi için çaba göstermeliyiz” ifadelerini kullandı.

 

Panel, katılımcıların soru ve değerlendirmeleriyle devam etti ve “Jin jiyan azadî” sloganıyla sona erdi.

 

Offenbach

 

Almanya’nın Offenbach kentinde Sara Kadın Meclisi tarafından 25 Kasım vesilesiyle bir seminer düzenlendi. KCDK-E Eş Başkanı Zübeyde Zümrüt'ün katıldığı seminerde, dünya kadın mücadeleleri ile Kürt Kadın Hareketi’nin devlet ve erkek şiddetine karşı geliştirdiği yöntemler ele alındı. Seminerde örgütlü mücadelenin kadın özgürlüğünün temel koşulu olduğuna dikkat çekilerek, kapitalist modernitenin erkek ve devlet gücüyle kendisini sürdürdüğü vurgulandı. Program soru-cevap bölümüyle devam etti.

 

Bremen 

 

Almanya'nın Bremen kentinde faaliyet yürüten Sêvê Kadın Meclisi, 25 Kasım kapsamında kadınlara yönelik şiddet ve katliamlara dikkat çekmek amacıyla bir panel düzenledi. Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) Sözcüsü Kezban Doğan’ın konuşmacı olduğu panelde, dünyanın birçok yerinde kadınlara yönelik şiddetin sistematik hali vurgulandı. Kezban Doğan, yakın tarihte Almanya’da yaşanan bir kadın cinayetini hatırlatarak, “Her gün bir kadın katlediliyor. Bunu durdurmanın yolu daha örgütlü, daha güçlü ve dayanışmacı olmaktan geçiyor” dedi.

 

Katılımcılar da erkek egemen ve feodal zihniyete karşı ortak mücadele vurgusu yaptı. Panel, kadınlara yönelik saldırılara karşı daha fazla örgütlenme çağrısıyla sona erdi.