Dilan Kunt Ayan: Çözüm cesur adımlarla gelir
- 09:06 24 Kasım 2025
- Güncel
RIHA - DEM Parti Milletvekili Dilan Kunt Ayan, komisyonun İmralı’ya gitmesinin ardından yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğini belirterek, “Bu sorunun çözümü ancak cesur adımlarla olur” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla başlayan süreç yeni bir aşamaya girdi. Bu kapsamda oluşturulan Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu, 21 Kasım’da Abdullah Öcalan ile görüşeceğini duyurdu. Açıklamanın ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), komisyonda yer almadığını belirterek toplantıyı terk etti. Konuya ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan ajansımıza değerlendirmede bulundu.
Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’nun İmralı Adası’na gitmesini somut bir adım olarak değerlendiren Dilan Kunt Ayan, “Komisyonun İmralı'ya gitme kararı almasını elbette ki Türkiye'deki demokratik olgunluğun ve barışa olan iradenin somut bir örneği olarak değerlendiriyoruz. Çünkü 100 yıldır aslında hep suni bir şekilde çözülmeye çalışılan ama maalesef kalıcı bir çözüme erdirilmeyen bir sorundan, yani Kürt meselesinden bahsediyoruz. Ve bu meselenin artık gerçekten de meclisin iradesiyle, halkın iradesinin tecelli ettiği yerde çözülmesi ve temsilciler aracılığıyla bu sorunun çözülür olması elbette ki büyük bir siyasi olgunluk olarak okumak gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘Çözüm cesur adımlarla olur’
Bu sorunun çözümünün ancak cesur adımlarla sağlanacağını söyleyen Dilan Kunt Ayan, zamanında cesur adımlar atılmadığı için bugün bu sorunun hâlâ tartışıldığını ifade etti. Dilan Kunt Ayan, “Cumhuriyetin kurucu partilerinden olan CHP'nin de elbette ki böylesi bir tartışmanın yapıldığı, böylesi bir tarihi süreçte tarihi bir rolde olması gerektiğini düşünen bir yerdeyiz. İsterdik ki CHP de cumhuriyetin kurucu partisi olarak 100 yıllık bu sorunun ana merkezinde yer alsın ve çözümünde de ana aktör olsun, ana rol oynasın. Ama maalesef bu konuda tereddütte olduklarını görebildik. Bu sorunun çözümü ancak cesur adımlarla olur. Daha önce yeteri kadar cesur ve kararlı olunmadığı için zaten 100 yıldır biz bu sorunu hâlâ konuşuyoruz. 100 yıl önce belki cesur adımlar atılmış olsaydı, biz 100 yılın sonunda bu sorunu hâlâ konuşuyor olmazdık” dedi.
‘Süreç toplumsallaşmadığı sürece geçici olacaktır’
Cumhuriyetin kurucu partilerinden CHP’nin bu sorunun merkezinde yer alması gerektiğini söyleyen Dilan Kunt Ayan, Barış ve Demokratik Toplum sürecinin toplumsallaşmadığı sürece kalıcı olmayacağını ifade etti. Dilan Kunt Ayan, “Umuyoruz ki her ne kadar belki komisyona üye vermemiş olsalar da komisyonda hâlâ varlar ve komisyonda da ilerleyen aşamalarda, sürecin ilerlemesiyle birlikte yeniden bu komisyonda kendilerini ana özne, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülmesinde ana aktör olarak gören bir yerde olmalarını umut ediyoruz. Çünkü bu sorun ancak ve ancak Türkiye'deki bütün bileşenlerin, bütün siyasi partilerin, bütün demokratların, aklınıza gelebilecek her kesimin içerisinde olmasıyla kalıcı bir noktaya erişebilir. Çünkü süreç toplumsallaşmadığı sürece, süreç bütün siyasi partilerin fikirlerine açık olmadığı sürece, süreç toplumun fikrine ve fikriyatlarına açık olmadığı sürece dar kalacaktır, geçici olacaktır” dedi.
‘Somut adımla birlikte yasal düzenlemeler yapılsın’
Dilan Kunt Ayan, son olarak barışı tüm halklarla birlikte kutlayacakları günlerin geleceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Kalıcı bir çözüm isteniyorsa, ana muhalefet partisinin ve diğer tüm partilerin bu komisyon içinde aktif rol üstlenmesi gerekiyor. Umuyoruz ki CHP her ne kadar adaya bir üye vermemiş olsa da bu süreçten sonra sürecin ana aktörü olarak, sürecin çözüme erdirilmesiyle ilgili politikalarını daha olumluya erdiren, toplumun gerçekten barış ve demokrasi isteğine uygun politika üreten bir yerde olur. Bu isyanı doğuran nedenlerin ortadan kaldırılmasına dair yasaların da bu mecliste tartışılması beklentisi içerisinde olduğumuzu ifade edebilirim. Adaya gidişle birlikte artık bu somut adımla birlikte meclis bir an önce yasal düzlemde bu yasaları yapar ve Barış ve Demokratik Toplum süreci akamete uğramadan bir an önce barışın tüm halklarla birlikte kutlanacağı günler gelir.”








