COLEMÊRG- Gever’de,”Barış ve Demokratik Toplum” Halk Buluşmasında konuşan Êlih Belediye Eşbaşkanı Gülistan Sönük,” Komün ve meclislerin inşası su ve ekmek kadar önemlidir, gereklidir. Bu yüzden örgütlenelim ve bu esas üzerinden süreci sahiplenelim” dedi.

 

Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) tarafından Colemêrg’in (Hakkari) Gever ilçesinde "Barış ve Demokratik Toplum Buluşması" gerçekleştirildi. İmralı Cezaevinde tutulan ve yakın zamanda tahliye edilen Veysi Aktaş, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından ve Abdullah Öcalan’ın vasisi Mazlum Dinç ile yerine kayyım atanan Êlih Belediye Eşbaşkan Gülistan Sönük'ün konuşmacı olduğu buluşma, ilçede bulunan bir düğün salonunda gerçekleşti. Veysi Aktaş, Mazlum Dinç ve Gülistan Sönük, yüzlerce kişi tarafından “ Bijî Serok Apo” sloganlarıyla karşıladı. Salonda yer kalmazken birçok kişi ayakta dinledi.

 

‘Savunmamız demokratik siyasettir’

 

Saygı duruşu ile başlayan buluşmada konuşan Gülistan Sönük, Barış ve Demokratik Toplumunun gerçekleştirmenin önemine değinerek, “ Bu süreçte yapılaması gereken komün ve meclislerin kurulmasıdır. Kurulacak komün ve meclisler inşası da kadınlar ve gençlerin öncülüğünde olmazsa o kısa sürede sistemin hizmetine girecektir. Bu da bize kölelikten ve kırımdan başka bir şey getirmeyecektir. Evet, bugün barış için görüşmeler yapılıyor. Sürecin bir tarafının baş müzakerecisi olarak Önder Apo var, diğer tarafında ise devletin kendisi var. Bu süreçte bizim esas görevimiz Barış ve Demokratik Toplum sürecini inşa etmektir. Bizler neden Barış ve Demokratik Toplum Sürecine bu kadar önem veriyoruz, ya da neden komün ve meclislere bu kadar önem veriyoruz? Çünkü bizler Kürt halkı olarak yönetimlerimizi oluşturmazsak, örgütlenmezsek sistemin içinde eriyip gideceğiz. Öz savunmanın esası silah üzerinde değil, demokratik siyaset üzerinden ele alıyoruz” diye belirtti.

 

Meclis ve komün vurgusu

 

Komün ve meclislerin inşa etmenin ekmek ve su kadar gerekli ve önemli olduğunu kaydeden Gülistan Sönük,” Bizler ne kadar kendimizi örgütlersek, ne kadar kendimizi yönetebilirsek süreç nereye giderse de gitsin bizler 2013- 2015 sürecine geri dönmeyeceğiz.  Bizler örgütlenmezsek, beklenti içinde beklersek ve ‘devlet yasal düzenlemeler yapsın, somut adımlar atsın sonra bakarız’ dersek bu bizi büyük bir yanlışa götürür. Devlete adım attıracak olan bizim örgütlülüğümüzdür. Ne kadar çok örgütlenirsek devlet o kadar hukuki adımlar atmak zorunda kalır. Komün ve meclislerin inşası su ve ekmek kadar önemlidir, gereklidir. Bu yüzden örgütlenelim ve bu esas üzerinden süreci sahiplenelim” dedi.

 

Buluşma yapılan değerlendirmelerle sürdü.