‘Barışın sesi akademi dahil hiçbir alanda engellenmemeli’
- 18:20 14 Aralık 2025
- Güncel
ANKARA- MEB’in bütçe görüşmelerine dair Meclis Genel Kurulunda konuşan Beritan Güneş Altun, “Barışın sesinin, akademi dâhil, hiçbir alanda engellenmemesi gerektiğini, barış akademisinin yapılması için sürgünde olan barış akademisyenlerinin geri döndüğü bir düzenin inşa edilmesi gerektiğini vurguluyorum” dedi.
Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn milletvekili Beritan Güneş Altun, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Bütçe Kanun Teklifine dair Meclis Genel Kurulunda konuştu. Beritan Güneş Altun, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) 12 Eylül darbe döneminden kalan bir kurum olduğuna dikkat çekti.
‘Üniversitelerde mücadele geleneğini sürdürdüler’
2026 yılı bütçesinin tüm kalemlerinde merkezileşmiş, halkları baskı altına anlayışın üniversitelere yansımasına dair şunları söyledi: “Akademisyeni, öğrencisi, emekçisi, tüm bileşenleriyle üniversiteleri de bu merkeziyetçi yapının içinde eritmek ve sessiz binalar hâline getirmek için, toplumsal refleksi azaltmak için YÖK bir denetleme hattı inşa etmek istese de üniversitelerde İsmail Beşikçi'den barış akademisyenlerine varıncaya kadar akademi bir an olsun geri adım atmadı, öğrenciler ise Şerzan Kurt’lardan, Aydın Erdemlere varıncaya kadar mücadele geleneğini ve sessiz binaları bir özgürlük mekânına dönüştürmek için mücadelelerini sürdürdüler.”
‘Sistem kendini sürdürmeye devam ediyor’
YÖK'ün rekabetten ve paydaşlık gibi bir piyasa lügatıyla yazılmış misyonuna dikkat çeken Beritan Güneş Altun, “Şahsa özel açılan kadroların namı her yerde biliyorsunuz. Manisa Celal Bayar Üniversitesi kişiye teslim açılmış bir ilan doktorasını doğum deneyiminde konfor kuramı ve anne dostu hastane konularında çalışmalarını yapmak üzere bir kişiye özel ilan açmış ve bu kişiye özel atamaların sorumluluğunu da aday akademisyenlere yüklemiş. Demiş ki: ‘Eğer böyle bir kadro bize ihbar edin, biz durduracağız’ Ben soruyorum size Sayın Başkan: Kişiye özel açılmış kadroların tespiti sizin işiniz mi yoksa aday akademisyenlerin işi mi? Kendi sorumluluğunuzu, kendi görevinizi neden aday akademisyenlere yükleyerek çalışma barışını bozuyorsunuz? Bir diğer taraftan, Mardin Artuklu Üniversitesinde şahsa özel açılan bir akademisyen kadrosunun ilanına sonuncu kişi alınmış ve bunun üzerine bir hukuk mücadelesi başlamış, o hukuk mücadelesi kazanılmış ama ne yazık ki bu sistem kendini sürdürmeye devam ediyor” diye konuştu.
‘Barışın sesi hiçbir akademi de engellenmemeli’
Beritan Güneş Altun son olarak şunları söyledi: “Türkiye'nin her yerine üniversite açıyorsunuz da o üniversitelerden mezun olan öğrencileri takip edecek bir mekanizmaya sahip misiniz? Bu öğrencilerden kaçı kendi mesleğini yapıyor mezun olduktan sonra, kaçı gündelik işlerde çalışıyor, kaçı işsiz, kaçı ne okulda ne istihdamda olan ev genci? Bizim bildiklerimize göre üç gençten biri bugün ne eğitimde ne istihdamda yer buluyor. Bu vesileyle, bunun böyle gitmeyeceğini, barışın sesinin, akademi dâhil, hiçbir alanda engellenmemesi gerektiğini, barış akademisinin yapılması için sürgünde olan barış akademisyenlerinin geri döndüğü bir düzenin inşa edilmesi gerektiğini vurguluyorum.”







