Ortak talepleri 'Barış ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü'

  • 09:01 8 Nisan 2025
  • Güncel
 
WAN - Abdullah Öcalan tarafından yapılan barış çağrısının üzerinden 40 gün geçmesine rağmen iktidardan herhangi bir adım gelmediğine dikkat çeken kadınlar, barışın sağlanması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İmralı Heyeti ile 27 Şubat'ta yaptığı görüşmeden sonra “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısında bulundu. Bu tarihi çağrı, başta Kürdistan, Türkiye ve Orta Doğu olmak üzere, dünyanın birçok yerinde büyük yankı uyandırdı. Yapılan çağrı, toplumun birçok kesiminden destek aldı. 27 Şubat’tan bu yana yaklaşık 40 gün geçmesine rağmen, hâlâ iktidar tarafından bir adım atılmadı. Çağrıya destek veren kesimler, iktidarın da artık bir adım atması gerektiğini ifade ediyor.
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü dolayısıyla bir araya gelen ve yapılan çağrıya ilişkin mikrofon uzattığımız kadınlar, artık iktidarın da bir adım atması gerektiğine dikkat çekti.
 
'Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlansın’
 
Sevkiyat Sağlam, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a teşekkür ederek barış istediğini ifade etti. Sevkiyat Sağlam, “Barış, adalet ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Savaş son bulsun, barış ve kardeşlik olsun istiyoruz. Türk devletinden ses seda yok. Sayın Öcalan gereken her şeyi verdi aslında. Buna rağmen günlerdir hiçbir şey yapmıyorlar. Herhangi bir gelişme yok. Devlet de bir adım atsın, artık bir gelişme olsun. Barış ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlansın” dedi.
 
'Onurlu bir barış istiyoruz'
 
Öncelikle Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlayan Meryem Tuncer, 4 Nisan’ın tüm Kürt halkı için kutlu bir gün olduğunu belirterek, “Bütün Kürt halkının gününü kutluyorum. Biz de Sayın Öcalan gibi barış istiyoruz. Artık devletten bir adım bekliyoruz. Barıştan yana el uzatsınlar; tanklarını, tüfeklerini Rojava’dan, vatanımızdan, yaylalarımızdan ve köylerimizden çeksinler. Her taraftan önümüze koydukları yasakları kaldırsınlar. Savaş değil, onurlu bir barış istiyoruz. Devlet barış değil, bizden tam bir teslimiyet istiyor. ‘Biz sizi öldürsek bile barış istemeye devam edin’ diyorlar. Ama böyle olmaz. Nasıl ki biz ve Sayın Abdullah Öcalan barış istiyoruz, barıştan yana el uzatıyorsak, onların da el uzatması gerekir. Yüzlerce evladımız öldürüldü, yüzlercesi bodrumlarda yakıldı, barış dedik. Köylerimizi talan ettiler, yaktılar, barış dedik. Roboskî’de katliam yapıldı, herkes gözünü yumdu. İnsanların görmedikleri şeyleri yaşadık. Biz bunca şeye rağmen hâlâ barış diyoruz. Beklentimiz, onların da artık barış demesidir” diye kaydetti. 
 
‘Devlet adım atsın'
 
Meryem Tuncer, bütün annelere çağrıda bulunarak barış için harekete geçilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Her annenin gözyaşı aynıdır. Bütün ölümlerde en çok annelerin yüreği yanıyor. Devlet de artık adım atsın, topraklarımıza barış gelsin. Bir taraftan barış diyorlar, diğer taraftan Rojava’ya saldırıyorlar. Yüzlerce evladımız Rojava’da öldürüldü. Onursuz bir barış istemiyoruz. Başta Sayın Öcalan, daha sonra bütün tutsaklarımızın özgürlüğünü istiyoruz. Cezaevlerinin kapıları açılsın. Yüzlerce hasta tutsağımız hâlâ zindanlarda. Onurlu bir barış istiyoruz artık.”
 
‘Devletin barışa el uzatmasını istiyoruz’
 
Son olarak konuşan Asya Özlü ise, yıllardır talep ettikleri barışı bir kez daha yineleyerek, “Gözümüz, Sayın Öcalan’ın kendi sesinden gelecek olan bir mesajdaydı. Biz yıllardır barış talebinde bulunduğumuz hâlde barış için hiçbir şey yapılmıyor. Sayın Abdullah Öcalan’dan gelen mesaj bize büyük bir moral oldu. Onun yaptığı çağrı, tüm dünyada karşılık buldu. Ama Türkiye devleti hâlâ hiçbir adım atmış değil. Biz, onların da barışa el uzatmasını istiyoruz. Yıllardır bu ülkeye barış gelsin istiyoruz. Artık kan dökülmesin, kimse ölmesin istiyoruz. Bizler barış istiyoruz ve artık Sayın Abdullah Öcalan’ı aramızda görmek istiyoruz” diye konuştu.