
Katledilmek istenen N.T. yaşadıklarını anlattı
- 09:02 8 Nisan 2025
- Güncel
Nazlıcan Nujin Yıldız
İZMİR - İzmir’de 21 Ekim 2024 tarihinde, evli olduğu erkek tarafından kesici aletle katledilmek istenen N.T., yaşadıklarını ve dava sürecini anlattı. N.T., failin ailesi tarafından tehdit edildiğini ifade ederek adalet istediğini belirtti.
Çocuk yaşta evlendirilen N.T., yıllarca evli olduğu erkek tarafından şiddete maruz bırakıldı. Gördüğü şiddet nedeniyle bir çocuğunu kaybeden N.T., 21 Ekim 2024 tarihinde evli olduğu erkek tarafından kesici aletle katledilmeye çalışıldı. Şu anda fail tutuklu olsa da N.T., failin ailesi tarafından tehdit edildiğini belirtti. Dava devam ederken N.T., davanın sonucundan “adalet” beklediğini ifade etti. Öte yandan, N.T. tarafından açılan boşanma davası da, failin “boşanmak istemediğini” söylemesi nedeniyle devam ediyor. Bu süreçte en çok kadın dayanışmasının kendisine güç verdiğini dile getiren N.T., çocuklarıyla beraber özgürce yaşamak istediğini kaydederek, sonuna kadar mücadele edeceğini vurguluyor.
‘Adalet istiyorum’
Çocuk yaşta evlendirildiğini, evliliği süresince de fail erkek tarafından şiddete maruz bırakıldığını ifade eden N.T., 8 aylık hamileyken gördüğü şiddet nedeniyle bebeğini kaybettiğini söyledi. Bebeğinin cenazesini bile alamadığını, hastanede kaldığını paylaşan N.T., failin ailesinin de kendisini tehdit ettiğini; kendisine yakın insanları da tehdit ederek hakaretlerde bulunduklarını belirtti. N.T., “Ben çok fazla bir şey istemiyorum. Boşanmak istiyorum, benden de çocuklarımdan da uzak dursun. Kimseye çirkeflik yapmak istemiyorum. Nihayetinde ortada iki tane çocuk var. Benim çocuklarımın olması gerektiği yer adliye koridorları değil; okul bahçeleri, park alanları. Burs kazanmış bir çocuğun babası yüzünden veya babasının ailesi yüzünden neden geleceği bitsin? O yüzden istediğim tek şey, çocuklarımı da beni de artık özgür bırakmaları ve herkesin hak ettiği cezayı çekmesi.
Adalet. Başka bir şey istemiyorum. Nasıl eşim beni bıçakladıysa, üç dört tane avukatla oraya geliyorlarsa, eğer ki benim hatam vardıysa boşanarak, kanun yoluyla yapabilirlerdi. Yasal olan buydu. Hiçbir canlı ölümü hak etmiyor. Kimse kimseyi öldürmek isteyemez. Benim eşimin bana yaptığı şeyler estetikle bile kapanmıyor. İnşallah benim çocuklarım hiçbir zaman bunları yaşamazlar; hiç kimsenin şiddetine maruz kalmazlar” dedi.
Fail, N.T.’yi katletmek istediğini söylemiş
Daha öncesinde boşanma davası açtıklarını, davaya iki gün kala failin barışmak istediğini söyleyen N.T., daha sonra davadan feragat ettiklerini paylaştı. 4 Ekim 2024 tarihinde İstanbul’da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in, Semih Çelik adlı fail tarafından katledilmesinin ardından, failin kendisini bu olay üzerine tehdit ettiğini ifade eden N.T., “Elinde bıçakla oynuyordu. ‘Ne yapıyorsun?’ diye sorduğumda, ‘Seni öldüreceğim, onun planını yapıyorum’ dedi. Daha sonrasında ben bu durumdan korktum. Eşimin eniştelerini aradım. ‘Onu alın, götürün’ dedim. ‘Bizi öldüreceğinden bahsediyor’ dedim. Onlar buna itimat etmedi. Yeni barıştığımızı, onun bana espri yaptığını söylediler. Hiçbiri kale almadı.
Komşumdan yardım istedim, o da ikna olmadı, ‘Yapmaz’ dedi. Bir sabah komşumuzun düğünü vardı. Düğüne gittik. Daha sonrasında eve geldik. Kızımın ateşi çıktı. Aynı gün eşim durmadan benim ve kızımın resimlerini çekti. Sabah komşumun evine gittim. Eşimi de arayarak buraya gelmesini söyledim. ‘Sana sürprizim var’ dedi. O meğerse bıçakla gelmiş. Silah aramış, bulamamış. Hem asansör çağırmış hem de merdivenlerle çıkmış. Ben de sandım ki asansörde çocuklar var. Arkamı döndüğüm an, bıçakladı beni” sözleriyle yaşananları anlattı.
‘Ben ölseydim, intihar mı edecektiniz?’
Failin kendisini katlettiğini düşünerek bıraktığını ve eve gittiğini, o hâliyle çocuklarının karşısına çıktığını belirten N.T., failin çocuklara kendisini katlettiğini söylediğini ifade etti. N.T., “Ben gözümü açtığımda hastanedeydim. Odada polisler ve doktor vardı. Sonrasında tutuklandı. Ben bir buçuk ay yattım. Daha sonrasında ailesinin tehditleri başladı dava sürecinde. Elektriğimi, suyumu kestirdiler. Üç-dört avukatla, bir ordu insanla adliyeye geldiler. Bana hakaret ettiler. Avukatıma hakaret ettiler. Sosyal medya üzerinden güya ben bıçaklanmamışım, ruh hastasıymışım. Tehdit ettiler. Dosyada hepsi var aslında: Beş yerimden bıçaklandığım, kaldırım taşıyla kafama vurulduğu... Gerçekleri kabul etmiyorlar. Buradan ben herkese sesleniyorum: Çocuğunuzun, eşinizin, sizin yaptığınız hataları görmezden gelmeyin” diye konuştu.
Failin ailesinin, kendisini ailede tek erkek olduğu için koruduğunu dile getiren N.T., failin ilk ifadesinde kendisini katletmek istediğini söylediğini, ancak failin ailesinin bunu kabul etmeyerek failin de kabul etmemesi için çabaladığını belirtti. Bu nedenle failin de mahkemede suçunu kabul etmediğini sözlerine ekleyen N.T., “Ben ölseydim, o zaman ne diyecektiniz? İntihar mı etti diyecektiniz?” ifadelerini kullandı.
Failin ailesi hakkındaki suç duyurusu sonuçsuz kaldı
Kadın dayanışmasının çok önemli olduğunu kaydeden N.T., hem kendisine olan destekleri hem de dava sürecindeki katkıları için Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na ve diğer kadın örgütlerine teşekkür etti. N.T., “Eğer onlar bizim yanımızda olmasaydı, ben bıçaklandığımla kalacaktım. Şu an çocuklarım çocuk esirgeme kurumunda, ben de belki bir kadın sığınma evinde ya da başka bir hastanenin köşesinde, yaralı bir vaziyette duruyordum. İyi ki varlar” dedi.
Devam eden davanın sonucunda adalet beklediğini tekrarlayan N.T., çocuklarıyla beraber özgürce yaşamak istediğini ve sonuna kadar mücadele edeceğini dile getirdi. Failin ailesinin kendisine yönelik tehdit ve hakaretleri nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu paylaşan N.T., “Birçok kişinin beni telefonla arayıp tehdit ettiğine dair şahidim vardı, ama aileden korktukları için hiçbiri şahitlik yapmadı. Asılsız ihbar dendi” sözlerine yer verdi.