
‘Çözüm istiyorlarsa tutsakları serbest bıraksınlar’
- 09:02 10 Nisan 2025
- Güncel
Elfazi Toral
İSTANBUL - Tutsak yakınları, “Çözüm istiyorlarsa önce hasta tutsakları serbest bıraksınlar” diyerek hem sağlık hakkına hem de siyasi çözüme dikkat çekti.
Türkiye cezaevlerinde sürdürülen ağırlaştırılmış tecrit uygulamaları nedeniyle ihlaller giderek artıyor. Cezaevlerinde tutsakların yaşam alanları daralırken, hasta tutsakların sağlık sorunları ise her geçen gün ağırlaşıyor. Hasta tutsaklardan Erdal Özel ile Salman Akpınar, binlerce hasta tutsak arasında yer alıyor.
İstanbul/Kanarya’daki evleri 2006’da basılarak gözaltına alınan Erdal Özel, 15 günlük gözaltı sürecinden sonra “Örgüt üyeliği” ve “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 6 ay Bayrampaşa Cezaevi’nde tutulan Erdal Özel, daha sonra Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Sonrasında Metris Cezaevi’ne sevk edildi. Erdal Özel’e 2012 yılında şizofreni teşhisi konuldu.
8 Kasım 2009'da, İstanbul'un Küçükçekmece ilçesinde bir otobüs, molotofkokteyli saldırısıyla ateşe verildi. Saldırıda bir kişi yaşamını yitirdi. Bu olayla ilgisi olduğu iddia edilen, Özgür Gündem gazetesi dağıtımcısı Salman Akpınar tutuklandı. Salman Akpınar’a, "Devletin birliğini bozmak ve ülke topraklarının bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemi gerçekleştirmek" iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Salman Akpınar’a iki kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Bu karar, 2012 yılında Yargıtay tarafından onandı. Yeniden yargılanma talebi ise reddedildi. Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de bu olayı gerçekleştirenlerin MİT mensubu olduğunu belirtmişti.
Geçtiğimiz şubat ayında DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, Adalet Bakanlığı’na bir başvuru yaptı. İzmir Buca F Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Salman Akpınar’a dair sorular yöneltti. Ancak, Salman Akpınar’a dair yapılan başvuruya henüz bir cevap verilmedi. Akpınar, ailesine astım ve şiddetli mide ağrıları yaşadığını ve ayağından geçirdiği ameliyat nedeniyle yürümekte zorlandığını belirtmişti.
Metris R Tipi ile İzmir Buca F Tipi cezaevlerinde bulunan hasta tutsaklar Erdal Özel ile Salman Akpınar’ın aileleri, “Bizim tek talebimiz devletin bir an önce bir adım atması ve çocuklarımızın tahliye edilmesidir” sözleriyle, tutsakların sağlık durumunun giderek ağırlaştığını ve tahliye edilmeleri gerektiğini ifade etti.
Metris R Tipi Cezaevi’nde bulunan Erdal Özel’in ablası Kumru Akgül, kardeşinin sağlık durumunun giderek ağırlaştığını belirterek, bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdal Özel'in sağlık sorunları nedeniyle kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını dile getiren Kumru Akgül, tecrit koşullarında tutulduğunu ifade etti. Kumru Akgül, “Geçtiğimiz hafta görüşüne gittim, durumu hiç iyi değil. Erdal’ı tedavi etmiyorlar. Erdal 21 yıldır cezaevinde. Tekirdağ Cezaevi’nde tutuluyordu, tedavisi için Metris Cezaevi’ne getirdiler ancak tedavi etmediler. Erdal cezaevinde kalp krizi geçirdi ve anjiyo oldu. Erdal’in kalbinde kireçlenme olmuş. Erdal’ın başı ağrıyor, her 15 günde bir iğne vurulması gerekiyor ama bunu da yapmıyorlar. Çocuklarımızı cezaevinde tedavi etmiyorlar. Erdal’a 2028 yılına randevu vermişler. Daha erken bir zamana randevu verilebilir ama bunu yapmıyorlar. 1 yıl 9 aydır Erdal Metris Cezaevi’nde tekli odada tutuluyor. Daha önce kaldığı cezaevlerinde de tekli odalarda kalıyordu. Bizim tutsaklarımızı tedavi etmiyorlarsa bize versinler, biz tedavi ederiz. Çocuklarımızı tabutla cezaevlerinden çıkarmak istemiyoruz. Ne insanlık kalmış, ne vicdan kalmış, ne Müslümanlık kalmış. Çocuklarımızı bizden alıp götürdüler. Sıkıntı, stres, işkence ve şiddete maruz kaldılar. Çocuklarımızda bir sürü hastalık oluşmuş” şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı’na çağrı
Devlet Bahçeli’nin DEM Parti ile el sıkışmasının ardından yaşanan gelişmelere işaret eden Kumru Akgül, “Çıkıp diyorlar ki biz çözüm getireceğiz. Çözüm böyle olmaz. Olacaksa her anlamda bir çözüm olmalı. Kalıcı, samimi ve dürüst bir çözüm olmalı. Barış olacaksa onurlu bir barış olmalı. Madem çözüm istiyorlar, genel bir af çıkartmaları gerekiyor. Madem çözüm istiyorlar, Önderliği çıkartsınlar. Çözüm istiyorlarsa çocuklarımızı cezaevinden çıkartsınlar. Biz adalet istiyoruz. Biz eşit ve özgür bir yaşam istiyoruz” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta kamuoyuyla paylaştığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısına değinen Kumru Akgül, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Çağrının üzerinden aylar geçti. Ancak devletten somut herhangi bir adım atılmadı. Devlet yine gözaltılara, tutuklamalara, işkencelere devam ediyor. Hâlâ tecrit sürüyor. Devletin acilen adım atması gerekiyor. Adım atmalı ki biz de ona inanalım. Devlet vaatler, sözler veriyor ancak hiçbir şey yapmıyor. Kimse bizi oyalamasın, kimse bizi kandırmasın. Kürtler artık eski Kürtler değil, kandıramazsınız. Şu anda cezaevlerinde binlerce kişi var, bunlardan binlercesi ağır hasta tutsak. Bütün tutsaklar bir an önce serbest bırakılmalı. Adalet Bakanı’na buradan çağrı yapıyorum: Çocuklarımızı bırakın artık.”
Salman Akpınar’ın 2009 yılından bu yana cezaevinde olduğunu ifade eden annesi Koçer Akpınar, oğlunun görüşüne gittiğini ve sağlık sorununun giderek ağırlaştığını aktardı. Koçer Akpınar, “Geçtiğimiz hafta açık görüşüne İstanbul’dan İzmir’e gittik. Bize, günde sadece iki öğün yemek yiyebildiğini, sabah ve öğlen az yemek yiyebildiğini, akşam ise hiçbir şey yiyemediğini söyledi. Yeni yapılan testlerde başka bir mikrobik hastalık çıktığını söyledi. Benim oğlum 16 yıldır cezaevinde. Hasta olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Tedavi hakkı olmasına rağmen tedavi edilmiyor. Revire götürdüklerinde bile ellerini kelepçeyle götürüyorlar. Oğlum İzmir Cezaevi’nde tutuluyor. Yolumuz çok uzak, her zaman görüşüne gidip gelemiyoruz. Oğlumu sürekli sürgün ettiler. İlk başta Metris Cezaevi’ndeydi, daha sonra Edirne Cezaevi’ne sürgün edildi. Birkaç yıl orada kaldıktan sonra İzmir’e sürgün edildi. Birkaç yıldır da İzmir Cezaevi’nde tutuluyor. Yılda en fazla iki defa görüşüne gidebiliyoruz. Maddi durumumuz buna müsait değil. Oğlumun bir an önce tahliye edilmesini istiyorum. Oğlumun hiçbir suçu yok, 16 yıldır cezaevinde tutuluyor. Ellerinde hiçbir delil yok. Sebepsiz yere çocuklarımızı cezaevinde tutuyorlar. Bütün tutsakların bir an önce tahliye edilmesini istiyoruz. Bizim tek talebimiz devletin bir an önce bir adım atması. Abdullah Öcalan, PKK’ye silah bırakma çağrısını yaptı. Şimdi sıra devlette; onun da bir adım atması gerekiyor. Devlet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli” dedi.