
‘İktidara başkaldırabilecek gücü biz taşıyoruz’
- 09:04 12 Nisan 2025
- Güncel
ANKARA - Ankara Üniversitesi öğrencisi Zeynep Ülger, gözaltındaki kadınların polisin çıplak arama işkencesine maruz kaldığını belirterek, devletin yaşananları gündem dışı tutmaya çalıştığını söyledi. “Devletin baskı ve inkârına karşı yaşadıklarımızı biliyoruz ve bunu gündem etmeye, ses yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve ilçe belediyelerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı ve tutuklandı. Bu gelişmenin ardından, her türlü baskıya karşı direnişe geçen üniversite öğrencilerine yönelik de gözaltı ve tutuklamalar gerçekleşti.
İstanbul başta olmak üzere İzmir ve Ankara'da üniversite kampüslerinde, sokaklarda bir araya gelen öğrenciler eylemlerine devam ediyor. Ankara'daki eylemlerde gözaltına alınan 102 kişi serbest bırakılırken, protestolar hâlâ sürüyor. Öğrenciler bir yandan dersleri boykot ederken, bir yandan da kampüslerde direnerek taleplerini dile getiriyor.
Gözaltında taciz ve işkenceye maruz kalan arkadaşlarının sesi olmaya devam eden öğrenciler, Bakanlık ve Emniyet’in bu iddiaları yalanlamasına da tepki göstermeyi sürdürüyor.
Ankara Üniversitesi öğrencisi Zeynep Ülger, 19 Mart’tan bu yana süren direnişin; kendi gelecekleri, yaşanabilir yurt koşulları ve nitelikli eğitim talepleriyle geliştiğini aktardı. Yaşananları “adaletsizlik” olarak yorumlayan ve bunların ilk olmadığını kaydeden Zeynep Ülger, bu durumun öğrencilerin sokağa çıkmasında gelinen son nokta olduğuna dikkat çekti.
Zeynep Ülger, “Büyük bir kitle sokağa çıktı. Bu kitlenin amacının ne olduğunun altını net çizmek gerekiyor. Yaşanan adaletsizlikler, hukuksuzluklar ilk değildi. Üniversitelerimizde yaşanan adaletsizlikleri, ekonomik krizleri, geleceksizliği senelerdir yaşıyoruz. Bu yüzden sokağa çıkmak bizim için bir patlama noktası oldu. Biz, bu adaletsizlik ve hukuksuzluğa karşı kendi taleplerimizi üniversitelerde, sokaklarda dile getirmek istedik,” dedi.
KYK’lar yaşanabilir koşulları barındırmıyor
Öğrenci yurtlarında maruz kaldıkları sorunları paylaşan Zeynep Ülger, Türkiye genelinde yaşanan adaletsizliğin en fazla öğrencileri etkilediğini kaydetti. Zeynep Ülger, “Üniversitelerimizde nitelikli bir eğitim göremiyoruz. Biz, Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) bağlı yurtlarda kalıyoruz. KYK’lar, bir insanın yaşayabileceği koşullarda değil. Üniversitelerde hocalarımız ihraç edildi. Bu süreçleri biz daha önce de gördük. Bu yüzden bir noktada artık gençliğin kaybedeceği hiçbir şey yok. Bir geleceksizlik var. Bu yüzden de sokağın başını da gençlik çekiyor. İktidara başkaldırabilecek niteliği en çok gençlik taşıyor. Bu süreçte de gördük ki, verdiğimiz emeklerin bir garantisi yok,” diye belirtti.
‘Örgütlü mücadele yürütmek gerekiyor’
Sokağa çıkma sürecinin neye evrileceğine değinen Zeynep Ülger, çözüm için örgütlü mücadelenin yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Zeynep Ülger, “Sokağa çıkmak elbette önemli. Neden? Çünkü sokağa çıktığımızda bunun neye evrileceği büyük önem taşıyor. Yaşadığımız sıkıntılar ortak. Ama buna karşı çözüm noktasında örgütlü mücadele yürütmek gerekiyor. Tek başımıza sokağa çıktığımızda bir karşılığı olmadığını biliyoruz. İsyan etmek, yaşadığımız haksızlıklara karşı ses çıkarmak önemlidir ama bu sesin neye evrileceği konusunda daha öz örgütlü bir mücadele gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
‘Provokatörlüğü polis işkencesiyle yapıyor’
“Devlet, polisin yaptığı hukuksuzlukları inkâr eden bir noktada duruyor,” diyen Zeynep Ülger, polis şiddetiyle daha önce de karşılaştıklarını belirtti. “Sokağa çıkanlar için, ‘bunlar ülkenin huzurunu bozmaya çalışıyor, polise saldırıyor’ gibi bir söylem yükseltiliyor. Bizim kullandığımız savunma biçimleri, sokakta sesimizi çıkardığımız en basit anayasal hakkımız dahi ‘provokatörlük’ olarak gösteriliyor. En son gözaltında yaşanan kadın arkadaşlarımızın çıplak arama işkencesini yalanlıyorlar. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) bunlara dair çalışmaları ve raporları var. Israrla çıkıp hâlâ bu yaşananları inkâr ediyorlar. Daha önce de en ufak bir hak mücadelemizde karşımıza çok sert bir polis müdahalesi çıkıyordu. Bu noktada gençlik mi provokatör olmuş oluyor, tartışmak gerekiyor,” diye konuştu.
‘Nitelikli yaşam koşulları istiyoruz’
Öğrenciler olarak taleplerini dile getiren Zeynep Ülger, “Söz, yetki ve kararın üniversite bileşenlerine ait olmasını istiyoruz. Üniversitelerimizde dışarıdan bir müdahale yapılmasını kabul etmiyoruz. 12 Eylül darbesiyle beraber kurulan YÖK’ün üniversitelerdeki etkisini biliyoruz. Çok uzun zamandır buna karşı direnişler de oluyor. Kendi üniversitelerimizde sözü üretenler biz olmak istiyoruz. Çünkü üniversitenin bileşenleri biziz. Özerk, demokratik üniversiteler talep ediyoruz. Kayyım rektörler istemiyoruz. Nitelikli barınma, yaşam koşulları; çok temel olarak insanca yaşamak istiyoruz. Geleceğimiz olsun istiyoruz,” sözlerini kullandı.
‘Mücadeleyi yürütmeye devam edeceğiz’
Üniversitelerdeki forum ve boykot çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Zeynep Ülger, bu noktada öğrenciler olarak mücadelenin nasıl örgütlü bir hale evrilebileceğine dair tartışmalar yürüttüklerini belirtti. “Bu sürecin bitmeyeceğini, sürecin başlangıcı olduğunu düşünüyoruz. Aldığımız forumlarda bu mücadeleyi nasıl evriltebiliriz ve en önemlisi, nasıl örgütlü bir mücadeleye dönüştürebiliriz tartışmalarını yürütüyoruz. Bu coğrafyada sürekli hukuksuzluk ve adaletsizlik içerisinde yaşıyoruz. Bu direniş sadece İmamoğlu için değildi. Gezi’de de direndik, Boğaziçi’nde de direndik ve bu mücadeleyi yürütmeye devam edeceğiz,” diyerek herkesi alanlarda olmaya çağırdı.